Devşirme Eşiktaşının Ruhu| Rumeli Hisarı

Stok Kodu:
9786054307586
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
128
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010-11-08
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%3 indirimli
140,00TL
135,80TL
Havale/EFT ile: 133,08TL
9786054307586
385544
Devşirme Eşiktaşının Ruhu| Rumeli Hisarı
Devşirme Eşiktaşının Ruhu| Rumeli Hisarı
135.80
Efsane bu ya Ölümsüzler ölümsüzü Zeustan İOyu kıskanan Hera, onu bir sığıra dönüştürerek sırtına tarifsiz acılar veren bir atsineği yapıştırdı. Karnında Zeusun tohumunu taşıyarak kıtadan kıtaya atlayan, geçtiği yerlere adını veren İO, iki deniz arasındaki bir vadiyi yardı ve buraya sular doldu. Bu boğaza Bosporos (Sığır Geçidi), günümüz adıyla İstanbul Boğazı denildi. Söylence bu ya Şehri İstanbulu fetihten önce Osmanlılardan Sultan Mehmet, İstanbul Boğazının en dar yerine bir kale yapmak amacıyla bir saray çiftliği inşa etmek istediğinde, İmparator Konstantin Sultana elçileriyle bir sığır derisi göndererek Bu sığır derisi kadar çiftlik ederse makbulümdür. Fazla olursa iznim yoktur, sonra barış bozulur demiş. Sultan, Konstantinin gönderdiği öküz derisini gergiye alıp, ince bir bıçakla çepçevre kıl inceliğinde bir sırım çikarip, o sırımın çevirdigi yalçın kayalar üzerinde Rumeli Hisarını inşa eylemeye başlamış. Konstantin bu durumu işittiğinde, Barışı tehlikeye sokan bir kale inşa ediyorlar, diyerek yine elçiler göndermiş. Sultan, sığır derisinden kestiği sırımı imparatora gönderip, Biz kalemizi bir sığır derisi kadar inşa ettik, fazlası varsa yıkalım, demiş ve kalenin yapımına devam etmiş. Ne dersiniz, Heranın sığırıyla, Konstantinin sığırı arasında Boğazın en dar yerinde bir bağlantı var mı acaba?
Efsane bu ya Ölümsüzler ölümsüzü Zeustan İOyu kıskanan Hera, onu bir sığıra dönüştürerek sırtına tarifsiz acılar veren bir atsineği yapıştırdı. Karnında Zeusun tohumunu taşıyarak kıtadan kıtaya atlayan, geçtiği yerlere adını veren İO, iki deniz arasındaki bir vadiyi yardı ve buraya sular doldu. Bu boğaza Bosporos (Sığır Geçidi), günümüz adıyla İstanbul Boğazı denildi. Söylence bu ya Şehri İstanbulu fetihten önce Osmanlılardan Sultan Mehmet, İstanbul Boğazının en dar yerine bir kale yapmak amacıyla bir saray çiftliği inşa etmek istediğinde, İmparator Konstantin Sultana elçileriyle bir sığır derisi göndererek Bu sığır derisi kadar çiftlik ederse makbulümdür. Fazla olursa iznim yoktur, sonra barış bozulur demiş. Sultan, Konstantinin gönderdiği öküz derisini gergiye alıp, ince bir bıçakla çepçevre kıl inceliğinde bir sırım çikarip, o sırımın çevirdigi yalçın kayalar üzerinde Rumeli Hisarını inşa eylemeye başlamış. Konstantin bu durumu işittiğinde, Barışı tehlikeye sokan bir kale inşa ediyorlar, diyerek yine elçiler göndermiş. Sultan, sığır derisinden kestiği sırımı imparatora gönderip, Biz kalemizi bir sığır derisi kadar inşa ettik, fazlası varsa yıkalım, demiş ve kalenin yapımına devam etmiş. Ne dersiniz, Heranın sığırıyla, Konstantinin sığırı arasında Boğazın en dar yerinde bir bağlantı var mı acaba?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat