Devri Süleyman, Anadolu’da İsyanın İçinde

Stok Kodu:
9786253730000
Boyut:
135-195-
Sayfa Sayısı:
616
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-03-27
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
390,00TL
241,80TL
Havale/EFT ile: 217,62TL
9786253730000
685094
Devri Süleyman, Anadolu’da İsyanın İçinde
Devri Süleyman, Anadolu’da İsyanın İçinde
241.80
Nehre taraf baktı, manzarayı izliyormuşçasına, Kızılırmak'ın suyuna hafiften kar serpiştirmeye başlamış soğuk hava dalga hâlinde yayılıyor gibiydi. Yüksek tepeler beyaz örtü ile ışıldarken uzak yamaçlarda sis yükseliyor, gölgeleri saklıyordu. Nehir kenarında ağaçlar rüzgâr ile salınırken yaygara kopartan kuş sesleri ve suyun sesi manzarayı tamamlıyordu. Kasırga'ya baktım, düşünüyor gibi hâli vardı. Hangi savaşları anımsadı, hangi hatıraların içinden geçti de yâd etti bilemedim. Kasırga bir adım daha attıktan sonra ağırlaşmaya başlayan yüküne rağmen şaha kalktı, kişnemesinin sesi suyun dalgalanmalarında feryat olup yükseldi, sonsuzlukta yiten her nesne gibi yavaş yavaş azalıp yok oldu dizdar ve muhafızların donakalmış bakışları altında. Bütün hengâmeyi koparan ve yollarda rüzgâr gibi esen kendisi değilmiş gibi ağır ağır salınarak eşek misali yürümeye başladı, ilk adımlarını atarken ardından adını anımsamış olacak ki dörtnala koşu tutturdu gittiği ciheti kendisi belirleyerek. Dizginleri benim elimde değil gibiydi, sanki kendisindeydi o an, nereye gitmek istiyorsa oraya koşuyordu.
Nehre taraf baktı, manzarayı izliyormuşçasına, Kızılırmak'ın suyuna hafiften kar serpiştirmeye başlamış soğuk hava dalga hâlinde yayılıyor gibiydi. Yüksek tepeler beyaz örtü ile ışıldarken uzak yamaçlarda sis yükseliyor, gölgeleri saklıyordu. Nehir kenarında ağaçlar rüzgâr ile salınırken yaygara kopartan kuş sesleri ve suyun sesi manzarayı tamamlıyordu. Kasırga'ya baktım, düşünüyor gibi hâli vardı. Hangi savaşları anımsadı, hangi hatıraların içinden geçti de yâd etti bilemedim. Kasırga bir adım daha attıktan sonra ağırlaşmaya başlayan yüküne rağmen şaha kalktı, kişnemesinin sesi suyun dalgalanmalarında feryat olup yükseldi, sonsuzlukta yiten her nesne gibi yavaş yavaş azalıp yok oldu dizdar ve muhafızların donakalmış bakışları altında. Bütün hengâmeyi koparan ve yollarda rüzgâr gibi esen kendisi değilmiş gibi ağır ağır salınarak eşek misali yürümeye başladı, ilk adımlarını atarken ardından adını anımsamış olacak ki dörtnala koşu tutturdu gittiği ciheti kendisi belirleyerek. Dizginleri benim elimde değil gibiydi, sanki kendisindeydi o an, nereye gitmek istiyorsa oraya koşuyordu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat