9786258077322
577795
https://www.sehadetkitap.com/urun/derin-darbe-trol
Derin Darbe Trol
83.70
“Her roman bir şey anlatır ama bazı romanlar çok şey anlatır.”
TROL AVCILIĞI DEVAM ETTİKÇE DOĞAL GÜZELLİKLERİMİZİ KAYBEDEĞİZ VE GİDİŞAT DAHA DA KÖTÜYE GİDECEKTİR.
PEKİ TROL AVCILIĞI NEDİR?
Trol avcılığı; trol ağı adı verilen torba şeklinde bir ağın tekne ile çekilerek genellikle dip balıklarının avlanmasıdır. Trol avcılığıyla balıklar büyük küçük demeden avlanıyor, Karadeniz ve Marmara denizindeki balık nüfusuna büyük darbe vuruluyor. Trol avcılığıyla deniz dibine indirilen ağlar; bitkiler, mercanlar ve diğer balık türlerinin yumurtalarına büyük zarar veriyor. Sürdürülebilir balıkçılığa darbe vuran trol avcılığı 1380 Sayılı Su ürünleri Kanunu gereği yasak kapsamında bulunuyor. Ne kadar yasak olursa olsun ne yazık ki; halen bu avcılığı sürdüren balıkçılar var. Biz bilinçlenmeliyiz ki; çevremizdeki kişileri de bu konuda bilgilendirelim ve trole bir dur diyelim .
Hikaye de anlatılmak istenilen, trolün ne kadar kötü bir şey olduğu ve yol açacağı diğer kötülüklere temel olacağıdır. Bu gün eğer duyarlı, bilinçli bireyler olarak doğayı katleden yanlış avlanmalara, yanlış davranışlara müsaade edersek tepki göstermezsek gelecek nesillere güzel bir dünya bırakamayız. Bu nedenle denizlere, doğaya ve insana yanlış yapan kim olursa olsun müdahale etmekten veya uyarmaktan geri kalmamalıyız. Denizlerde elbette avlanmaya, ihtiyaç gidermeye karşı değiliz fakat her şey usulünce yapılmalı. Son yıllarda usulsüzce yapılan avlanmalar denizlerimizdeki eko sistemi bozmuş, balık popülasyonunu azaltmıştır. Bu nedenle özellikle iç deniz olan Marmara denizimiz can çekişmektedir. Bunun başlıca nedenlerinden biri de; yanlış avlanmadır. Yanlış avlanmanın en kötüsü de trol avcılığıdır. Bana göre trol, sadece iç denizlerde değil tamamı ile yasak olmalı denetimler artırılmalı ve cezalar caydırıcı olmalıdır. Gerekirse denizlerimizin kendini toparlaması adına en az bir sezon avcılığa tamamen kapatılmalı akabinde kontrollü ve kotalı avcılık yaptırılmalıdır. Çünkü rahat bırakıldığında doğa kendini yeniler. Eko sistemin dengesini bozmadan yenilenmesine imkan vermeliyiz. Aksi takdirde, hiç ummadığımız tarzda felaketler bizi beklemekte; doğal afetler, salgın hastalıklar ve geri dönüşü olmayan iklim değişiklileri.
DAHA YAŞANILABİLİR BİR DÜNYA İÇİN BİLİNÇLENELİM BİLİNÇLENDİRELİM
SAYGILARIMLA
“Her roman bir şey anlatır ama bazı romanlar çok şey anlatır.”
TROL AVCILIĞI DEVAM ETTİKÇE DOĞAL GÜZELLİKLERİMİZİ KAYBEDEĞİZ VE GİDİŞAT DAHA DA KÖTÜYE GİDECEKTİR.
PEKİ TROL AVCILIĞI NEDİR?
Trol avcılığı; trol ağı adı verilen torba şeklinde bir ağın tekne ile çekilerek genellikle dip balıklarının avlanmasıdır. Trol avcılığıyla balıklar büyük küçük demeden avlanıyor, Karadeniz ve Marmara denizindeki balık nüfusuna büyük darbe vuruluyor. Trol avcılığıyla deniz dibine indirilen ağlar; bitkiler, mercanlar ve diğer balık türlerinin yumurtalarına büyük zarar veriyor. Sürdürülebilir balıkçılığa darbe vuran trol avcılığı 1380 Sayılı Su ürünleri Kanunu gereği yasak kapsamında bulunuyor. Ne kadar yasak olursa olsun ne yazık ki; halen bu avcılığı sürdüren balıkçılar var. Biz bilinçlenmeliyiz ki; çevremizdeki kişileri de bu konuda bilgilendirelim ve trole bir dur diyelim .
Hikaye de anlatılmak istenilen, trolün ne kadar kötü bir şey olduğu ve yol açacağı diğer kötülüklere temel olacağıdır. Bu gün eğer duyarlı, bilinçli bireyler olarak doğayı katleden yanlış avlanmalara, yanlış davranışlara müsaade edersek tepki göstermezsek gelecek nesillere güzel bir dünya bırakamayız. Bu nedenle denizlere, doğaya ve insana yanlış yapan kim olursa olsun müdahale etmekten veya uyarmaktan geri kalmamalıyız. Denizlerde elbette avlanmaya, ihtiyaç gidermeye karşı değiliz fakat her şey usulünce yapılmalı. Son yıllarda usulsüzce yapılan avlanmalar denizlerimizdeki eko sistemi bozmuş, balık popülasyonunu azaltmıştır. Bu nedenle özellikle iç deniz olan Marmara denizimiz can çekişmektedir. Bunun başlıca nedenlerinden biri de; yanlış avlanmadır. Yanlış avlanmanın en kötüsü de trol avcılığıdır. Bana göre trol, sadece iç denizlerde değil tamamı ile yasak olmalı denetimler artırılmalı ve cezalar caydırıcı olmalıdır. Gerekirse denizlerimizin kendini toparlaması adına en az bir sezon avcılığa tamamen kapatılmalı akabinde kontrollü ve kotalı avcılık yaptırılmalıdır. Çünkü rahat bırakıldığında doğa kendini yeniler. Eko sistemin dengesini bozmadan yenilenmesine imkan vermeliyiz. Aksi takdirde, hiç ummadığımız tarzda felaketler bizi beklemekte; doğal afetler, salgın hastalıklar ve geri dönüşü olmayan iklim değişiklileri.
DAHA YAŞANILABİLİR BİR DÜNYA İÇİN BİLİNÇLENELİM BİLİNÇLENDİRELİM
SAYGILARIMLA
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.