Demokrasi, Partiler ve Siyasetin Finansmanı

Stok Kodu:
9786257293952
Boyut:
160-235-0
Sayfa Sayısı:
247
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-01-25
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
%13 indirimli
102,00TL
88,74TL
Havale/EFT ile: 86,97TL
9786257293952
518335
Demokrasi, Partiler ve Siyasetin Finansmanı
Demokrasi, Partiler ve Siyasetin Finansmanı
88.74
Siyaset, sorgulanamaz ideolojilerden ziyade demokrasinin doğasını oluşturan fikir ayrılığı, çelişki ve uyumsuzluklardan beslenir. Demirden kafes içine alınan partilere tek ideolojinin dayatıldığı bir ülkede demokrasi, çoğulculuk, halk iradesinin etkinliği gibi kavramlar kağıt üzerinde kalmaya mahkum süslü sözler olmaktan kurtulamaz. Elinizdeki çalışma "değer" içermeyen her demokrasinin köleliğe açılan bir yol olduğunu göstermenin yanı sıra temsil ilişkisinin içinin nasıl boşaltıldığını da açıklamaya gayret eder. Keza adil bir seçim için gerekli olan harcama sınırlarından üçüncü taraf kişi ve örgütlerin tanımlanmasına, temsilcilerin azlinden siyaset-para ilişkisini görünür kılacak kimlik açıklama eşiğine kadar çok sayıda noksanla malul Siyasi Partiler Kanununun niçin günümüz ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu okuyucuya izah edilir. Ayrıca 21. asır Türkiye'sinde siyasetin nasıl şekilleneceğine ilişkin olarak şu önerme ileri sürülür: Kişi ve toplumların amaçlarına ulaşmak için kullandıkları araçların rasyonalitesinden bahsedilebilir ancak nihai amaçların belirlenmesi rasyonalitenin işi değildir. Rasyonalite olgular arasındaki bağlantıları gösterebilirse de neyin amaç olduğunu -dolayısıyla tercih edilmesi gerektiğini- söyleyemez. Herhangi bir akıl yürütmenin temel ahlaki kararları belirleme gücünden yoksun olduğu çok uzun zamanlardan beri bilinen bir gerçektir. Önümüzdeki dönemde siyaset, tüm değerleri rasyonaliteden ürettiği için anlam dünyası burayla sınırlı kalanlarla, "dünyanın anlamının bu dünyanın dışında ve ötesinde olması gerektiğini" iddia edenler arasındaki rekabete dayalı olarak yapılacaktır.(ARKA KAPAKTAN)
Siyaset, sorgulanamaz ideolojilerden ziyade demokrasinin doğasını oluşturan fikir ayrılığı, çelişki ve uyumsuzluklardan beslenir. Demirden kafes içine alınan partilere tek ideolojinin dayatıldığı bir ülkede demokrasi, çoğulculuk, halk iradesinin etkinliği gibi kavramlar kağıt üzerinde kalmaya mahkum süslü sözler olmaktan kurtulamaz. Elinizdeki çalışma "değer" içermeyen her demokrasinin köleliğe açılan bir yol olduğunu göstermenin yanı sıra temsil ilişkisinin içinin nasıl boşaltıldığını da açıklamaya gayret eder. Keza adil bir seçim için gerekli olan harcama sınırlarından üçüncü taraf kişi ve örgütlerin tanımlanmasına, temsilcilerin azlinden siyaset-para ilişkisini görünür kılacak kimlik açıklama eşiğine kadar çok sayıda noksanla malul Siyasi Partiler Kanununun niçin günümüz ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu okuyucuya izah edilir. Ayrıca 21. asır Türkiye'sinde siyasetin nasıl şekilleneceğine ilişkin olarak şu önerme ileri sürülür: Kişi ve toplumların amaçlarına ulaşmak için kullandıkları araçların rasyonalitesinden bahsedilebilir ancak nihai amaçların belirlenmesi rasyonalitenin işi değildir. Rasyonalite olgular arasındaki bağlantıları gösterebilirse de neyin amaç olduğunu -dolayısıyla tercih edilmesi gerektiğini- söyleyemez. Herhangi bir akıl yürütmenin temel ahlaki kararları belirleme gücünden yoksun olduğu çok uzun zamanlardan beri bilinen bir gerçektir. Önümüzdeki dönemde siyaset, tüm değerleri rasyonaliteden ürettiği için anlam dünyası burayla sınırlı kalanlarla, "dünyanın anlamının bu dünyanın dışında ve ötesinde olması gerektiğini" iddia edenler arasındaki rekabete dayalı olarak yapılacaktır.(ARKA KAPAKTAN)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat