9786254418730
594650
https://www.sehadetkitap.com/urun/demokraasi-yalanlari-ve-secimler
Demokraasi Yalanları ve Seçimler
162.00
“Memleket dayanışma isteyen bir birliğe muhtaçtır. Alelade politikacılarla milleti parçalamak
hıyanettir.”
– Mustafa Kemal Atatürk
Seçim güvenliği, Türkiye siyasetinin uzun zamandır önemli başlıklarından biri.
Bu konuda uzun süre gündemi meşgul eden kararlardan biri, Yüksek Seçim Kurulu'nun
referandumda oylama devam ederken “mühürsüz oyların kabul edileceğini” açıklamasıydı.
“Trafoya kedi girdi!” açıklamasından sonra tüm seçimler şaibe altında kaldı. Bu kedi bir türlü o
trafodan çıkamadı.
Demokrasi bir amaç olamaz. Demokrasi bir adalet mekanizması olabilir.
Demokrasi tramvayına binenler, inenler uzun zamandır görülüyor ve tartışılıyor.
Türk demokrasi tarihi ve seçimleri son yirmi yıl dışında bu kadar tartışılmadı, “şüpheli sandık”
diyebileceğimiz faili meçhul sandıklar hâlâ muamma.
Siyaset ve demokrasi tarihimize “şaibeli seçimlerin” damga vurmasına tüm siyasi partiler
müsaade etti. Halk ise kendi zaferleri ile mutmain oldu. Bugün 1946'dan itibaren seçimlerin
sonuçlarının aslında Türkiye'de iktidarı tayin etmediğini, asıl meselenin görünmeyen yüzünün
kullanılan sistem, sayılan oy, sahip çıkılmayan sandık ve eğitim, dürüstlük ve ahlak olduğunu
görüyoruz.
Davulu kim çalarsa iktidar o değil. Çünkü tokmak başkasının elinde. Bugün gelmiş olduğumuz
nokta seçim kültürü, demokrasi ve demokratik denilebilecek bir şeylerin sadece cümlelerden
ibaret olduğudur. Bu kitapta çalınan geleceğimizi belgeleriyle anlattım.
“Memleket dayanışma isteyen bir birliğe muhtaçtır. Alelade politikacılarla milleti parçalamak
hıyanettir.”
– Mustafa Kemal Atatürk
Seçim güvenliği, Türkiye siyasetinin uzun zamandır önemli başlıklarından biri.
Bu konuda uzun süre gündemi meşgul eden kararlardan biri, Yüksek Seçim Kurulu'nun
referandumda oylama devam ederken “mühürsüz oyların kabul edileceğini” açıklamasıydı.
“Trafoya kedi girdi!” açıklamasından sonra tüm seçimler şaibe altında kaldı. Bu kedi bir türlü o
trafodan çıkamadı.
Demokrasi bir amaç olamaz. Demokrasi bir adalet mekanizması olabilir.
Demokrasi tramvayına binenler, inenler uzun zamandır görülüyor ve tartışılıyor.
Türk demokrasi tarihi ve seçimleri son yirmi yıl dışında bu kadar tartışılmadı, “şüpheli sandık”
diyebileceğimiz faili meçhul sandıklar hâlâ muamma.
Siyaset ve demokrasi tarihimize “şaibeli seçimlerin” damga vurmasına tüm siyasi partiler
müsaade etti. Halk ise kendi zaferleri ile mutmain oldu. Bugün 1946'dan itibaren seçimlerin
sonuçlarının aslında Türkiye'de iktidarı tayin etmediğini, asıl meselenin görünmeyen yüzünün
kullanılan sistem, sayılan oy, sahip çıkılmayan sandık ve eğitim, dürüstlük ve ahlak olduğunu
görüyoruz.
Davulu kim çalarsa iktidar o değil. Çünkü tokmak başkasının elinde. Bugün gelmiş olduğumuz
nokta seçim kültürü, demokrasi ve demokratik denilebilecek bir şeylerin sadece cümlelerden
ibaret olduğudur. Bu kitapta çalınan geleceğimizi belgeleriyle anlattım.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.