9786254075070
529812
https://www.sehadetkitap.com/urun/deli-diyemediklerim
Deli Diyemediklerim
108.87
“Haydi bakalım kaç yaptırabileceksin?” dedi. Çok uzakta bir tır gidiyordu. Gaza yüklendikçe hız
göstergesi yükselmeye başladı. Heyecanım gittikçe artıyordu: 240, 250, 260… Hızlandıkça yol
ip gibi inceliyordu. Tıra yaklaşıyordum ki kenarda koyunlarını otlatan bir çocuk, tıra doğru
koşmaya başladı. Buradaki çocuklar yoldan geçen tırlardan sigara isterlerdi. ‘Yola çıkarsa
yandık!' diye düşündüm. Bu mesafede durmam mümkün değildi. Frene bassam ya şarampole
savrulur ya da tıra çarpabilirdik. Piç Ünal da: “Durmaya kalkma!” diye bağırdı. Çocuk bizi
görmüyordu. ‘Farları yakmamak nelere mal olacak?' Çocuk hızla tıra doğru koşuyordu.
“İnşallah yola çıkmaz.” derken gaza da sonuna kadar yüklenmiştim. Piç Ünal'dan ses, soluk
çıkmıyor; kaderini bana bırakmış görünüyordu. Kadranda 290'nı gördüm. Güneşin yarısı tam
yolun bitiminde batmış, ışınları bulutların arasında ok gibi uzanıyordu. Çocuk yola ulaşmadan
tırı geçmeyi aklıma koymuştum. Güneşin kızıllığı önümü net görmemi engelliyordu. Tıra
yaklaştıkça kızıllık büyüyordu. Son sürat güneşe gidiyordum. Bu hızla çocuk yola çıkarsa,
birlikte güneşin alevine gömüleceğimiz hissine kapıldım. Hep beraber ölecek miydik?
Ali Kâzım Görücü
“Haydi bakalım kaç yaptırabileceksin?” dedi. Çok uzakta bir tır gidiyordu. Gaza yüklendikçe hız
göstergesi yükselmeye başladı. Heyecanım gittikçe artıyordu: 240, 250, 260… Hızlandıkça yol
ip gibi inceliyordu. Tıra yaklaşıyordum ki kenarda koyunlarını otlatan bir çocuk, tıra doğru
koşmaya başladı. Buradaki çocuklar yoldan geçen tırlardan sigara isterlerdi. ‘Yola çıkarsa
yandık!' diye düşündüm. Bu mesafede durmam mümkün değildi. Frene bassam ya şarampole
savrulur ya da tıra çarpabilirdik. Piç Ünal da: “Durmaya kalkma!” diye bağırdı. Çocuk bizi
görmüyordu. ‘Farları yakmamak nelere mal olacak?' Çocuk hızla tıra doğru koşuyordu.
“İnşallah yola çıkmaz.” derken gaza da sonuna kadar yüklenmiştim. Piç Ünal'dan ses, soluk
çıkmıyor; kaderini bana bırakmış görünüyordu. Kadranda 290'nı gördüm. Güneşin yarısı tam
yolun bitiminde batmış, ışınları bulutların arasında ok gibi uzanıyordu. Çocuk yola ulaşmadan
tırı geçmeyi aklıma koymuştum. Güneşin kızıllığı önümü net görmemi engelliyordu. Tıra
yaklaştıkça kızıllık büyüyordu. Son sürat güneşe gidiyordum. Bu hızla çocuk yola çıkarsa,
birlikte güneşin alevine gömüleceğimiz hissine kapıldım. Hep beraber ölecek miydik?
Ali Kâzım Görücü
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.