Bu kitapçık; Ayet-i Kerime, Hadis-i Şerif, Evliyaullahlardan dökülen inci damlalarından oluşmaktadır. Bildiklerimizi tekrarlamak, unuttuklarımızı hatırlamak, okumadıklarımıza okuma fırsatı vermesini amaçladık. Bazı tasavvuf sözlerini anlamakta zorlanırsa okuyucu, ona tavsiyem; Bir zamanlar bana yapılan tavsiyeyi anlatmaktır. İlk tasavvufa ilgi duyduğum zamanlarda Ticaretle uğraşan Kâdir Beyle babam sohbet ederken bana dönüp; “Bu konuşmalarımız sana ağır gelir anlamayabilirsin. Yerden bir çakıl taşı aldın onu çakıl taşı diye atma cebine koy zamanı gelince onun çakıl taşı değil inci olduğunu anlar yerinde kullanırsın.” (Allah ondan razı olsun) Tasavvuf ilminin varlığından habersiz olanlar, Evliyaullahın sözlerini anlamakta zorlanıp onlar hakkında yanlış düşünür bazen inkar yoluna giderler. Bu doğru değil. “Bu konuyu bilmiyorum, bir bilene sormalıyım” olmalıdır. Meselâ: Nesimi Hazretlerini ve ondan dökülen inci damlaları ilahileri hepimiz duymuşuzdur. Yaşadığı dönemde sözlerini anlamayanlar şikayette bulunmuşlar. Devrin Fetva veren makamı da öldürülüp derisinin de yüzülmesini hatta onun kanı kime sıçrarsa onun da o uzvunun kesilmesi gerekir diye bir fetva vermiş. Nesimi Hazretleri bir not düşmüş. (Bu Olaylar olmadan önce) “Zahid'in bir parmağın kesseler Hakk'dan kaçar, Gör Nesimi'nin derisin yüzseler canı ağrımaz.” Derken, fetva verilmiş. Daha sonra hüküm yerine getirilmiş. Bu arada fetva verenin parmağına Nesimi Hazretlerinin bir damla kanı sıçramış . Hemen elini koltuğunun altına koyup, kanı silmiş. Bunu sezenler bilenler olmuş, diye rivayet edilir.
Bu kitapçık; Ayet-i Kerime, Hadis-i Şerif, Evliyaullahlardan dökülen inci damlalarından oluşmaktadır. Bildiklerimizi tekrarlamak, unuttuklarımızı hatırlamak, okumadıklarımıza okuma fırsatı vermesini amaçladık. Bazı tasavvuf sözlerini anlamakta zorlanırsa okuyucu, ona tavsiyem; Bir zamanlar bana yapılan tavsiyeyi anlatmaktır. İlk tasavvufa ilgi duyduğum zamanlarda Ticaretle uğraşan Kâdir Beyle babam sohbet ederken bana dönüp; “Bu konuşmalarımız sana ağır gelir anlamayabilirsin. Yerden bir çakıl taşı aldın onu çakıl taşı diye atma cebine koy zamanı gelince onun çakıl taşı değil inci olduğunu anlar yerinde kullanırsın.” (Allah ondan razı olsun) Tasavvuf ilminin varlığından habersiz olanlar, Evliyaullahın sözlerini anlamakta zorlanıp onlar hakkında yanlış düşünür bazen inkar yoluna giderler. Bu doğru değil. “Bu konuyu bilmiyorum, bir bilene sormalıyım” olmalıdır. Meselâ: Nesimi Hazretlerini ve ondan dökülen inci damlaları ilahileri hepimiz duymuşuzdur. Yaşadığı dönemde sözlerini anlamayanlar şikayette bulunmuşlar. Devrin Fetva veren makamı da öldürülüp derisinin de yüzülmesini hatta onun kanı kime sıçrarsa onun da o uzvunun kesilmesi gerekir diye bir fetva vermiş. Nesimi Hazretleri bir not düşmüş. (Bu Olaylar olmadan önce) “Zahid'in bir parmağın kesseler Hakk'dan kaçar, Gör Nesimi'nin derisin yüzseler canı ağrımaz.” Derken, fetva verilmiş. Daha sonra hüküm yerine getirilmiş. Bu arada fetva verenin parmağına Nesimi Hazretlerinin bir damla kanı sıçramış . Hemen elini koltuğunun altına koyup, kanı silmiş. Bunu sezenler bilenler olmuş, diye rivayet edilir.