Damladı Yüreğime (Manzumat)

Stok Kodu:
9786050698800
Boyut:
160-240-0
Sayfa Sayısı:
1
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-05-10
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%8 indirimli
250,00TL
230,00TL
Havale/EFT ile: 225,40TL
9786050698800
697381
Damladı Yüreğime (Manzumat)
Damladı Yüreğime (Manzumat)
230.00
ESERİN MUHTEVASI VE TEKNİK ÖZELLİKLERİ Yazarın kaleminden... Kur'ân-ı Kerîm'de beyan edilen her âyet-i kerîmeden her mü'minin aklına ve kalbine inen; gönlüne damlayan bir mesaj, bir hisse vardır elbette. Bu da dertle, niyetle ve gayretle orantılı bir durumdur. O nedenle Kur'ân-ı Kerîm'den hisse almayı kim ne kadar halisane dert edinir ve bu yolda ne kadar gayret gösterirse, o oranda ibret alır; ders alır, hisse alır. Kimimiz az, kimimiz çok. Hasılı; kim de ne kadar hissedar olabilirse, aldığı hisseyi hem hayatına müdahil kılmaya çalışır hem de başka insanlara “ifade kabiliyeti oranında” aktarma- ya gayret eder. Elbette, Allah'ın izniyle... Elinizdeki eser de sadece böyle bir niyetin ve gayretin meyvasıdır. Her mü'min gibi derdimiz vardı; derman aradık, dermanı O'nda bulduk. Yeterince hissedar olduk mu? Kur'an'dan hisse alma derdimiz dinmediğine ve arayışımız devam ettiğine göre, kat etmemiz gereken yolun henüz başındayız demektir. Buna rağmen “alabildiğimiz hisseden ancak ifade edebildiğimiz kadarıyla” bu eser vücut buldu. Bir nevi, derdimizi paylaştık! ....... Şekil özellikleri benzer olsa da bu eseri Manzum Meal olarak tanımlamayı “kendi adıma” uygun bulmuyorum. Zira Meal, benim kaldırabileceğimden çok daha ağır bir yükümlülüktür. O da benim haddim değildir. Öyle ise bu eserin mahiyeti nedir? Eser hangi maksatla telif edilmiştir? Kur'ân-ı Kerîm okuyan ve okunan âyet-i kerîmeler hakkında düşünen, kafa yoran, tefekkürde bulunan tüm kardeşlerimiz bilir: Her tekrar, bir önceki okumada ulaşılan sonuca ilave olarak, daha geniş ve daha farklı kapılar açar. Sanki “daha önce ilgili âyetleri hiç okumamışız gibi” hayret eder dururuz. İşte bu hayret verici durum, Kur'ân-ı Kerîm'in mucizevi tezahürüdür... Bir gece Fâtiha sûresini okuyup üzerinde düşünmeye çalışırken, her okuduğumda olduğu gibi, bir önceki okumamdan farklı anlamlar damladı yüreğime. Fakat bu kez anlayabildiklerimi “manzum” olarak yazıya dökmeyi murad ettim. İçimden öyle geldi. Tamamen plansız, programsız. Sonra İhlâs, Felak, Nâs ve Kâfirûn sûrelerinden; bir başka gece Alak, Asr, Duhâ, İnfitâr sûrelerinden anlayabildiklerimi... Sonra bu durum kendi mecraında akmaya başladı. Biraz daha uzun sûrelere yöneldim; Müzzemmil, Müddessir, Mülk, Yâsîn ve Rahmân sûrelerinden içime düşenleri... Bir süre sonra da “Olur mu acaba?” deyiverdim kendi kendime. Niyetimi yokladım ve hata yapmaktan Allah'a sığınarak “Bismillah!” dedim. Bakara sûresinden itibaren, sûre ve âyet sırasını gözeterek yola girdim. Gecelerin bereketiyle ve acele etmeksizin, Kur'ân-ı Kerîm'in ruhuna uygun düşmeyecek bir ifa- demin aleyhime şahit olmasından korkarak! Tamamlandığında, ömrümden altı yıl daha düşülmüştü: 2012-2018 ....... Eser tamamlandığında, birkaç dostumdan tenkidde bulunmalarını istirham ettim. Biri bana; “Hece mi? Aruz mu? Serbest mi?” dedi. İşin esası, eser tamamlanıncaya kadar bu nevî bir kaygı taşımamıştım. Kendimce bir ritim yakalamış, bazen farklılıklar arzetse de ekseriyetle o ritme göre yazmaya çalışmıştım. Henüz “ham” olan eserimi hem sözcük hem anlam hem de vezin kontrolü maksadıyla, baştan sona hassasiyetle okudum. Gördüm ki eserin tamamına yakını hece veznine sahip. Her tenkidi içtenlikle dikkate alarak eseri bilgi ve anlam bakımından mükerreren inceledim. Yayıma hazır olduğunda, takvim yaprakları Şubat 2020'den gün almaya başlamıştı. Kahir ekseriyetle 21'lik hece ölçüsü; çok az sayıda da 19, 20, 22, 23, 24, 25 ve daha az hece içeren beyitler mevcut. Her beyit kendi içinde kafiyeye sahip. Hangi âyete yahut âyetlere atıfta bulunmuşsak, o âyetin yahut âyetlerin nu- marası, ilgili beyitlerin sonunda belirtilmiştir. ....... Tüm çalışmalarımda olduğu gibi bu eserin vücut bulmasında da hassas tenkidleriyle bana destek veren sevgili ve kıymetli eşime en içten muhabbetlerimi sunuyor, yayıma hazırlık sürecinde eseri hassasiyetle inceleyip değerli tenkidlerini ileten diğer dostlarımıza içtenlikle teşekkür ediyorum. Bundan sonraki süreçlerde de hatalarımı tashih edecek, yapıcı tenkidlerini iletecek okuyucularımızı minnetle yad edeceğimi belirtiyor, kendilerine peşinen gönül dolusu şükranlarımı sunuyorum. SALİH KÜÇÜK
ESERİN MUHTEVASI VE TEKNİK ÖZELLİKLERİ Yazarın kaleminden... Kur'ân-ı Kerîm'de beyan edilen her âyet-i kerîmeden her mü'minin aklına ve kalbine inen; gönlüne damlayan bir mesaj, bir hisse vardır elbette. Bu da dertle, niyetle ve gayretle orantılı bir durumdur. O nedenle Kur'ân-ı Kerîm'den hisse almayı kim ne kadar halisane dert edinir ve bu yolda ne kadar gayret gösterirse, o oranda ibret alır; ders alır, hisse alır. Kimimiz az, kimimiz çok. Hasılı; kim de ne kadar hissedar olabilirse, aldığı hisseyi hem hayatına müdahil kılmaya çalışır hem de başka insanlara “ifade kabiliyeti oranında” aktarma- ya gayret eder. Elbette, Allah'ın izniyle... Elinizdeki eser de sadece böyle bir niyetin ve gayretin meyvasıdır. Her mü'min gibi derdimiz vardı; derman aradık, dermanı O'nda bulduk. Yeterince hissedar olduk mu? Kur'an'dan hisse alma derdimiz dinmediğine ve arayışımız devam ettiğine göre, kat etmemiz gereken yolun henüz başındayız demektir. Buna rağmen “alabildiğimiz hisseden ancak ifade edebildiğimiz kadarıyla” bu eser vücut buldu. Bir nevi, derdimizi paylaştık! ....... Şekil özellikleri benzer olsa da bu eseri Manzum Meal olarak tanımlamayı “kendi adıma” uygun bulmuyorum. Zira Meal, benim kaldırabileceğimden çok daha ağır bir yükümlülüktür. O da benim haddim değildir. Öyle ise bu eserin mahiyeti nedir? Eser hangi maksatla telif edilmiştir? Kur'ân-ı Kerîm okuyan ve okunan âyet-i kerîmeler hakkında düşünen, kafa yoran, tefekkürde bulunan tüm kardeşlerimiz bilir: Her tekrar, bir önceki okumada ulaşılan sonuca ilave olarak, daha geniş ve daha farklı kapılar açar. Sanki “daha önce ilgili âyetleri hiç okumamışız gibi” hayret eder dururuz. İşte bu hayret verici durum, Kur'ân-ı Kerîm'in mucizevi tezahürüdür... Bir gece Fâtiha sûresini okuyup üzerinde düşünmeye çalışırken, her okuduğumda olduğu gibi, bir önceki okumamdan farklı anlamlar damladı yüreğime. Fakat bu kez anlayabildiklerimi “manzum” olarak yazıya dökmeyi murad ettim. İçimden öyle geldi. Tamamen plansız, programsız. Sonra İhlâs, Felak, Nâs ve Kâfirûn sûrelerinden; bir başka gece Alak, Asr, Duhâ, İnfitâr sûrelerinden anlayabildiklerimi... Sonra bu durum kendi mecraında akmaya başladı. Biraz daha uzun sûrelere yöneldim; Müzzemmil, Müddessir, Mülk, Yâsîn ve Rahmân sûrelerinden içime düşenleri... Bir süre sonra da “Olur mu acaba?” deyiverdim kendi kendime. Niyetimi yokladım ve hata yapmaktan Allah'a sığınarak “Bismillah!” dedim. Bakara sûresinden itibaren, sûre ve âyet sırasını gözeterek yola girdim. Gecelerin bereketiyle ve acele etmeksizin, Kur'ân-ı Kerîm'in ruhuna uygun düşmeyecek bir ifa- demin aleyhime şahit olmasından korkarak! Tamamlandığında, ömrümden altı yıl daha düşülmüştü: 2012-2018 ....... Eser tamamlandığında, birkaç dostumdan tenkidde bulunmalarını istirham ettim. Biri bana; “Hece mi? Aruz mu? Serbest mi?” dedi. İşin esası, eser tamamlanıncaya kadar bu nevî bir kaygı taşımamıştım. Kendimce bir ritim yakalamış, bazen farklılıklar arzetse de ekseriyetle o ritme göre yazmaya çalışmıştım. Henüz “ham” olan eserimi hem sözcük hem anlam hem de vezin kontrolü maksadıyla, baştan sona hassasiyetle okudum. Gördüm ki eserin tamamına yakını hece veznine sahip. Her tenkidi içtenlikle dikkate alarak eseri bilgi ve anlam bakımından mükerreren inceledim. Yayıma hazır olduğunda, takvim yaprakları Şubat 2020'den gün almaya başlamıştı. Kahir ekseriyetle 21'lik hece ölçüsü; çok az sayıda da 19, 20, 22, 23, 24, 25 ve daha az hece içeren beyitler mevcut. Her beyit kendi içinde kafiyeye sahip. Hangi âyete yahut âyetlere atıfta bulunmuşsak, o âyetin yahut âyetlerin nu- marası, ilgili beyitlerin sonunda belirtilmiştir. ....... Tüm çalışmalarımda olduğu gibi bu eserin vücut bulmasında da hassas tenkidleriyle bana destek veren sevgili ve kıymetli eşime en içten muhabbetlerimi sunuyor, yayıma hazırlık sürecinde eseri hassasiyetle inceleyip değerli tenkidlerini ileten diğer dostlarımıza içtenlikle teşekkür ediyorum. Bundan sonraki süreçlerde de hatalarımı tashih edecek, yapıcı tenkidlerini iletecek okuyucularımızı minnetle yad edeceğimi belirtiyor, kendilerine peşinen gönül dolusu şükranlarımı sunuyorum. SALİH KÜÇÜK
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat