Dağların Efendisi Çoban Kırsal Turizmde

Stok Kodu:
9786256403697
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
292
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-09-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%28 indirimli
240,00TL
172,80TL
Havale/EFT ile: 169,34TL
9786256403697
619781
Dağların Efendisi Çoban Kırsal Turizmde
Dağların Efendisi Çoban Kırsal Turizmde
172.80
Bu kitapta, 2007 yılından beri çoban ve mesleği hakkında yaptığım gözlem, araştırma çalışmamı; Adana, Amasya, Ankara, Antalya-İbradı, Bingöl, Bitlis, Bursa-Mustafakemalpaşa, Edirne, Elazığ, Kahramanmaraş, Karaman, Kastamonu, Kocaeli, Manisa-Salihli, Samsun-Canik, Sivas, Şanlıurfa, Şebinkarahisar, Tekirdağ, Van, Yalova ve daha birçok il ve çevrelerinden edindiğim bilgilerin harmanlanmasıdır. Gittiğim yerlerde çobanlık mesleğinin yapılışında kullanılan sözcüklerin söylenişinde (ağız) farklılık oluyordu; mesleğin işleyişi hemen hemen her yörede aynı şekildeydi. Yaz çobanı, güz çobanı olmak üzere iki ayrı dönem için iki ayrı çoban tutulur. İki çobanlık da altı ay sürer; kimi zaman aynı kişi iki dönemi de götürebilir. Kimi yerlerde baş çoban, ayak çobanı denilen iki kişiyle sürdürülen çobanlık mesleğinin, geçmişten gelen tecrübeyle sabit incelikleri olduğu anlaşılmıştır. Birlikteliği, dayanışmayı gerektiren faktörlerden biri geleneklerdir. Geleneklerden uzak kalmak kimliğimizden kaybetmek demektir; geleneklerle yaşamak, bir yüzümüzün onlara dönük olması insanın kendisini bilmesi demektir. Millet olarak ortak değerlerimizin önemi büyüktür. Bizi biz yapan değerlerimizi bilmenin, korumanın, nesilden nesile aktarmanın boynumuzun borcu olduğunu kabul etmenin, işin bir ucundan tutmanın doğru olacağını düşünüyorum.
Bu kitapta, 2007 yılından beri çoban ve mesleği hakkında yaptığım gözlem, araştırma çalışmamı; Adana, Amasya, Ankara, Antalya-İbradı, Bingöl, Bitlis, Bursa-Mustafakemalpaşa, Edirne, Elazığ, Kahramanmaraş, Karaman, Kastamonu, Kocaeli, Manisa-Salihli, Samsun-Canik, Sivas, Şanlıurfa, Şebinkarahisar, Tekirdağ, Van, Yalova ve daha birçok il ve çevrelerinden edindiğim bilgilerin harmanlanmasıdır. Gittiğim yerlerde çobanlık mesleğinin yapılışında kullanılan sözcüklerin söylenişinde (ağız) farklılık oluyordu; mesleğin işleyişi hemen hemen her yörede aynı şekildeydi. Yaz çobanı, güz çobanı olmak üzere iki ayrı dönem için iki ayrı çoban tutulur. İki çobanlık da altı ay sürer; kimi zaman aynı kişi iki dönemi de götürebilir. Kimi yerlerde baş çoban, ayak çobanı denilen iki kişiyle sürdürülen çobanlık mesleğinin, geçmişten gelen tecrübeyle sabit incelikleri olduğu anlaşılmıştır. Birlikteliği, dayanışmayı gerektiren faktörlerden biri geleneklerdir. Geleneklerden uzak kalmak kimliğimizden kaybetmek demektir; geleneklerle yaşamak, bir yüzümüzün onlara dönük olması insanın kendisini bilmesi demektir. Millet olarak ortak değerlerimizin önemi büyüktür. Bizi biz yapan değerlerimizi bilmenin, korumanın, nesilden nesile aktarmanın boynumuzun borcu olduğunu kabul etmenin, işin bir ucundan tutmanın doğru olacağını düşünüyorum.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat