Dağlar Kuşlara Kalsın

Stok Kodu:
9786258102970
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
220
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-07-07
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%30 indirimli
170,00TL
119,00TL
Havale/EFT ile: 113,05TL
9786258102970
612196
Dağlar Kuşlara Kalsın
Dağlar Kuşlara Kalsın
119.00
Dağlar Kuşlara Kalsın Kısa Özet Göz alabildiğine uzanan Anadolu steplerinde soğuğu, kışı, acıyı, yoksulluğu, devlet zulmünü, kulun zulmünü, feodaliteyi, ağabeyin kız kardeşe eziyetini, erkeğin kadın karşısında kullandı-ğı kaba kuvveti, töre cinayetlerini, din baskısını geride bırakıp; medeniyete, batıya ilerliyordu. Denizli'den İzmir'e giderken işlenmemiş tek bir toprak parçası görülmezdi. Her yer incir, zey-tin, bağ, bahçeydi. Ancak bu bölgede el değmemiş bakireler gibi sahipsiz ve faydasız bir şe-kilde duran topraklar, mevsimlere göre bitki örtüsü değiştiriyordu. Toprak, vahşi yılkı atları gibi bineksiz, eğersizdi. Hâlbuki neler yetişmezdi buralarda. Kızılırmak'ın suyunu bu ovalarla buluşturmak varken, siyaset denilen mekanizma hep güç gösterisiyle meşguldü. Sağın sola, solun sağa, Türk'ün Kürt'e, Sünni'nin Alevi'ye, kentlinin köylüye, erkeğin kadına üstün gel-me kısır döngüsünde dönüp duruyordu." Sürüp giden devrana itirazdır bu roman bir bakıma ama, "Neden değişmesin ki?" sorusunun "umutlu" yanıt arayışıdır. Dünya döndükçe, daha güzele dair umutlarımız hep var olsun...
Dağlar Kuşlara Kalsın Kısa Özet Göz alabildiğine uzanan Anadolu steplerinde soğuğu, kışı, acıyı, yoksulluğu, devlet zulmünü, kulun zulmünü, feodaliteyi, ağabeyin kız kardeşe eziyetini, erkeğin kadın karşısında kullandı-ğı kaba kuvveti, töre cinayetlerini, din baskısını geride bırakıp; medeniyete, batıya ilerliyordu. Denizli'den İzmir'e giderken işlenmemiş tek bir toprak parçası görülmezdi. Her yer incir, zey-tin, bağ, bahçeydi. Ancak bu bölgede el değmemiş bakireler gibi sahipsiz ve faydasız bir şe-kilde duran topraklar, mevsimlere göre bitki örtüsü değiştiriyordu. Toprak, vahşi yılkı atları gibi bineksiz, eğersizdi. Hâlbuki neler yetişmezdi buralarda. Kızılırmak'ın suyunu bu ovalarla buluşturmak varken, siyaset denilen mekanizma hep güç gösterisiyle meşguldü. Sağın sola, solun sağa, Türk'ün Kürt'e, Sünni'nin Alevi'ye, kentlinin köylüye, erkeğin kadına üstün gel-me kısır döngüsünde dönüp duruyordu." Sürüp giden devrana itirazdır bu roman bir bakıma ama, "Neden değişmesin ki?" sorusunun "umutlu" yanıt arayışıdır. Dünya döndükçe, daha güzele dair umutlarımız hep var olsun...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat