Cumhuriyetin Şeker Fabrikaları - Uzun Atlama; Bir Endüstrileşmenin Romanı

Stok Kodu:
9786054906604
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
256
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-05-10
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
169,00TL
113,23TL
Havale/EFT ile: 110,97TL
9786054906604
461049
Cumhuriyetin Şeker Fabrikaları - Uzun Atlama; Bir Endüstrileşmenin Romanı
Cumhuriyetin Şeker Fabrikaları - Uzun Atlama; Bir Endüstrileşmenin Romanı
113.23
Kurtuluş Savaşı üçlemesiyle "Vatan'ın İnşa"sını romanlaştıran, edebiyatımızın usta kalemi İlhan Tarus bu kez Cumhuriyetin Şeker Fabrikalarını anlatıyor. Tarus bir gazetenin teklifi üzerine iki ay boyunca altı bin kilometre yol kat ederek tüm fabrikaları dolaşır; neden oldukları toplumsal dönüşü bizzat yaşayarak bir tanıklık tutanağını "beyaz kağıtların muhafızlığına kara satırlar halinde geçirir." Şeker fabrikaları sadece teknolojik atılım, üretim patlaması, döviz tasarrufu, refah kaynağı değil bir ulus yaratım sürecinin ve mekanizmasının asli unsurlarındandır. Nehirler ovalara hayat vermesi, bereket getirmesi için yönlendirilir. Köylüye makineli tarım öğretilir, iş makineleri hediye edilir. Topraktan alınan ırgat, işçiye dönüştürülür, sendikada örgütlendirilir. Okullar, hastaneler, başta sinema salonu olmak üzere sosyal tesisler açılarak; spor kulüpleri kurularak civarındaki köy ve kasabaların tüm toplumsal yaşantısı dönüştürülür, moderne taşınır. Tüm bunlar hangi yolla olur, hangi araçlarla, kimlerle? Ceyhun Atuf Kansu şairdir ama Turhal Şeker Fabrikası hastanesinin başhekimidir de. Sonra kimyager bir kadın var, Amerika'da eğitim görmüş bir mühendis, bir öğretmen, bir ustabaşı, bir montajcı, bir aşçı, bir temizlikçi ve daha çok bir, bir, bir... Bunların hepsinin şeker fabrikalarına ait kendi hikâyeleri var; alın teri, gözyaşı ve kanla yazdıkları hikâyeleri. Hikâyecimiz İlhan Tarus'un bize aktardığı...
Kurtuluş Savaşı üçlemesiyle "Vatan'ın İnşa"sını romanlaştıran, edebiyatımızın usta kalemi İlhan Tarus bu kez Cumhuriyetin Şeker Fabrikalarını anlatıyor. Tarus bir gazetenin teklifi üzerine iki ay boyunca altı bin kilometre yol kat ederek tüm fabrikaları dolaşır; neden oldukları toplumsal dönüşü bizzat yaşayarak bir tanıklık tutanağını "beyaz kağıtların muhafızlığına kara satırlar halinde geçirir." Şeker fabrikaları sadece teknolojik atılım, üretim patlaması, döviz tasarrufu, refah kaynağı değil bir ulus yaratım sürecinin ve mekanizmasının asli unsurlarındandır. Nehirler ovalara hayat vermesi, bereket getirmesi için yönlendirilir. Köylüye makineli tarım öğretilir, iş makineleri hediye edilir. Topraktan alınan ırgat, işçiye dönüştürülür, sendikada örgütlendirilir. Okullar, hastaneler, başta sinema salonu olmak üzere sosyal tesisler açılarak; spor kulüpleri kurularak civarındaki köy ve kasabaların tüm toplumsal yaşantısı dönüştürülür, moderne taşınır. Tüm bunlar hangi yolla olur, hangi araçlarla, kimlerle? Ceyhun Atuf Kansu şairdir ama Turhal Şeker Fabrikası hastanesinin başhekimidir de. Sonra kimyager bir kadın var, Amerika'da eğitim görmüş bir mühendis, bir öğretmen, bir ustabaşı, bir montajcı, bir aşçı, bir temizlikçi ve daha çok bir, bir, bir... Bunların hepsinin şeker fabrikalarına ait kendi hikâyeleri var; alın teri, gözyaşı ve kanla yazdıkları hikâyeleri. Hikâyecimiz İlhan Tarus'un bize aktardığı...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat