Cumhuriyet Halk Fırkası'nın Tüzüğü (1927) ve Kürt Sorunu; Bilim Yöntemi Türkiye'deki Uygulama 3

Stok Kodu:
9786058693340
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
240
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-04-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%8 indirimli
120,00TL
110,40TL
Havale/EFT ile: 108,19TL
9786058693340
417576
Cumhuriyet Halk Fırkası'nın Tüzüğü (1927) ve Kürt Sorunu; Bilim Yöntemi Türkiye'deki Uygulama 3
Cumhuriyet Halk Fırkası'nın Tüzüğü (1927) ve Kürt Sorunu; Bilim Yöntemi Türkiye'deki Uygulama 3
110.40
CHF'nın Tüzüğü(1927), önemli bir siyasal belge olmasına, harfi harfine uygulanmasına rağmen, Türk üniversitesi, Türk profesörleri, kısaca Türk düşüncesi, bu tüzükten hiç söz etmemiştir. Türk yazım dünyası, bu siyasal belgeyi gözden uzak tutabilmek için gayretini esirgememiştir. Fakat Türkiyenin son yarım asırlık siyasal hayatına, bilim yöntemini kullanarak yaklaşmak isteyenler, olguları ve olgusal ilişkileri bir bütünsellik içinde kavramaya çalışanlar, kati surette bu belgeyi gözden uzak tutamazlar. Günümüzde Osmanlı İmparatorluğuna ilişkin sorunlar, enine boyuna tartışılmaktadır. Hâlbuki bugünkü Türk toplumunun, özellikle Kürd toplumunun yapısını belirleyen temel ilişki biçimleri, tek parti döneminde geliştirilmiştir. Yakın Doğu?da Kürd Ulus Sorunu?nun temel bir sorun olarak ortaya çıkması, Kürdistan üzerindeki ''Yakın Doğu İşlerini Çözmek İçin Lozan Konferansı'' emperyalist paylaşım ve Kürd ulusuna karşı uygulanan ''böl-yönet'' politikasından hemen sonra başlıyor. Hâlbuki resmi ideoloji Kemalizm, Türkiyenin yakın tarihine bilimsel yöntemle yaklaşmayı engellemiştir. Bu engellemeyi ceza yasaları ve çok farklı tehditleriyle pekiştirmiştir. Yakın tarihe de; politik, askeri, ekonomik, toplumsal, kültürel ilişkilere bu ideoloji çerçevesinde bakılmasını dayatıyor ve emrediyorlar. Onun için CHFnın Tüzüğü(1927) gibi tek parti dönemine önemli bir açıklık getiren belgeleri gözden uzak tutmaya çalışıyorlar. Bugünkü nesillerin, bunları öğrenmemesi için çaba harcıyorlar. Oysa bu tutum toplumlar hakkında, toplumların geleceği hakkında bilgi vermez. Zaman ve mekân boyutu içinde ele alınmadan toplumlar hakkında bilgi sahibi olmak mümkün değildir. Bu ise, olgulardan hareket etmeyi, olgusal ilişkileri daima dikkate almayı gerektirir. Dolayısıyla, bilimsel bilgi üretilmesini engelleyen resmi ideoloji Kemalizm ile mücadele etmeyi gerektirir. Resmi ideoloji çerçevesinde, onun getirdiği normları tartışılmaz bir veri kabul ederek, bilimsel bilgi üretmek mümkün değildir. Resmi ideolojiyi kavramak açısından, CHF Tüzüğü (1927) önemli bir belgedir.
CHF'nın Tüzüğü(1927), önemli bir siyasal belge olmasına, harfi harfine uygulanmasına rağmen, Türk üniversitesi, Türk profesörleri, kısaca Türk düşüncesi, bu tüzükten hiç söz etmemiştir. Türk yazım dünyası, bu siyasal belgeyi gözden uzak tutabilmek için gayretini esirgememiştir. Fakat Türkiyenin son yarım asırlık siyasal hayatına, bilim yöntemini kullanarak yaklaşmak isteyenler, olguları ve olgusal ilişkileri bir bütünsellik içinde kavramaya çalışanlar, kati surette bu belgeyi gözden uzak tutamazlar. Günümüzde Osmanlı İmparatorluğuna ilişkin sorunlar, enine boyuna tartışılmaktadır. Hâlbuki bugünkü Türk toplumunun, özellikle Kürd toplumunun yapısını belirleyen temel ilişki biçimleri, tek parti döneminde geliştirilmiştir. Yakın Doğu?da Kürd Ulus Sorunu?nun temel bir sorun olarak ortaya çıkması, Kürdistan üzerindeki ''Yakın Doğu İşlerini Çözmek İçin Lozan Konferansı'' emperyalist paylaşım ve Kürd ulusuna karşı uygulanan ''böl-yönet'' politikasından hemen sonra başlıyor. Hâlbuki resmi ideoloji Kemalizm, Türkiyenin yakın tarihine bilimsel yöntemle yaklaşmayı engellemiştir. Bu engellemeyi ceza yasaları ve çok farklı tehditleriyle pekiştirmiştir. Yakın tarihe de; politik, askeri, ekonomik, toplumsal, kültürel ilişkilere bu ideoloji çerçevesinde bakılmasını dayatıyor ve emrediyorlar. Onun için CHFnın Tüzüğü(1927) gibi tek parti dönemine önemli bir açıklık getiren belgeleri gözden uzak tutmaya çalışıyorlar. Bugünkü nesillerin, bunları öğrenmemesi için çaba harcıyorlar. Oysa bu tutum toplumlar hakkında, toplumların geleceği hakkında bilgi vermez. Zaman ve mekân boyutu içinde ele alınmadan toplumlar hakkında bilgi sahibi olmak mümkün değildir. Bu ise, olgulardan hareket etmeyi, olgusal ilişkileri daima dikkate almayı gerektirir. Dolayısıyla, bilimsel bilgi üretilmesini engelleyen resmi ideoloji Kemalizm ile mücadele etmeyi gerektirir. Resmi ideoloji çerçevesinde, onun getirdiği normları tartışılmaz bir veri kabul ederek, bilimsel bilgi üretmek mümkün değildir. Resmi ideolojiyi kavramak açısından, CHF Tüzüğü (1927) önemli bir belgedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat