9789757696346
681502
https://www.sehadetkitap.com/urun/cokuntu
Çöküntü
167.44
Kemal Tahir, ünlü Tarih Notları'nın Çöküntü adlı dosyasında, Ondokuzuncu yüzyılın Batılılaşma deneyimleriyle kurtulacağını uman Osmanlılar'ın giderek nasıl bir çöküşe sürüklendiklerini sergiler. Bu çöküşün köklerinde yatan ise, Osmanlı'nın kendi tarihsel varoluş koşulları ile Batılılaşma sürecinin zorladığı işlevler arasındaki uzlaşmaz çelişkilerdir. Osmanlı, tarihi boyunca, üretici Doğu ve geleneksel Doğu tarım uygarlıklarıyla özdeşleşmemekle birlikte; dünya siyasetinde Doğu'nun koruyucusu ve savunucusu olmuştu. Bir dünya imparatorluğu olarak böylece yüzyıllarca varlığını sürdüren Osmanlı Devleti, Batılılaşma uygulamalarına yöneldiğinde, kaçınılmaz olarak, kendi tarihsel kaynaklarıyla tüm bağlarının da kopmaya başladığını görecekti. Denetim dışındaki güçlere dayalı bir deneye giriştikçe, Osmanlı, hem yönetim altında bulunan halklara, hem de Doğu dünyasına ters düşecekti. Özellikle de böyle bir seçimin devlet düzeyinde yapılması, Doğu'yu yalnız ve korumasız da bırakacaktı.
Kemal Tahir, Çöküntü konusundaki Tahir Notları aracılığıyla, Batı kadar, Doğu ve devlet sorunlarını da bir daha tartışma gündemine getiriyor. Kemal Tahir'e göre, Doğu halklarının en önemli sorunu Batı soygunu olmuştu hep... Osmanlı tarihteki yerini de o soyguna karşı sağladığı çözümlerle almıştı. Oysa, Batılılaşma sürecinde, tarihin kendisine verdiği görevi bir yana bırakmak zorunda kalan Osmanlı devlet yönetimi, Doğu'nun halkları bir yana, giderek Anadolu halkını ve kendisini bile kurtaramayacaktı. Devleti kurtarmak adına başlatılan bir serüven, devletin de tümüyle çöküşüyle sonuçlanacaktı. Kemal Tahir, Çöküntü'de, tarihi yeniden okuma ve değerlendirme yönünde yepyeni dönüm noktalarına ulaşıyor...
Kemal Tahir, ünlü Tarih Notları'nın Çöküntü adlı dosyasında, Ondokuzuncu yüzyılın Batılılaşma deneyimleriyle kurtulacağını uman Osmanlılar'ın giderek nasıl bir çöküşe sürüklendiklerini sergiler. Bu çöküşün köklerinde yatan ise, Osmanlı'nın kendi tarihsel varoluş koşulları ile Batılılaşma sürecinin zorladığı işlevler arasındaki uzlaşmaz çelişkilerdir. Osmanlı, tarihi boyunca, üretici Doğu ve geleneksel Doğu tarım uygarlıklarıyla özdeşleşmemekle birlikte; dünya siyasetinde Doğu'nun koruyucusu ve savunucusu olmuştu. Bir dünya imparatorluğu olarak böylece yüzyıllarca varlığını sürdüren Osmanlı Devleti, Batılılaşma uygulamalarına yöneldiğinde, kaçınılmaz olarak, kendi tarihsel kaynaklarıyla tüm bağlarının da kopmaya başladığını görecekti. Denetim dışındaki güçlere dayalı bir deneye giriştikçe, Osmanlı, hem yönetim altında bulunan halklara, hem de Doğu dünyasına ters düşecekti. Özellikle de böyle bir seçimin devlet düzeyinde yapılması, Doğu'yu yalnız ve korumasız da bırakacaktı.
Kemal Tahir, Çöküntü konusundaki Tahir Notları aracılığıyla, Batı kadar, Doğu ve devlet sorunlarını da bir daha tartışma gündemine getiriyor. Kemal Tahir'e göre, Doğu halklarının en önemli sorunu Batı soygunu olmuştu hep... Osmanlı tarihteki yerini de o soyguna karşı sağladığı çözümlerle almıştı. Oysa, Batılılaşma sürecinde, tarihin kendisine verdiği görevi bir yana bırakmak zorunda kalan Osmanlı devlet yönetimi, Doğu'nun halkları bir yana, giderek Anadolu halkını ve kendisini bile kurtaramayacaktı. Devleti kurtarmak adına başlatılan bir serüven, devletin de tümüyle çöküşüyle sonuçlanacaktı. Kemal Tahir, Çöküntü'de, tarihi yeniden okuma ve değerlendirme yönünde yepyeni dönüm noktalarına ulaşıyor...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.