Çocukluk Nesneleri; Geçen Yüzyılın Ortasında

Stok Kodu:
9786051854489
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
196
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-11-18
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%37 indirimli
105,00TL
66,15TL
Havale/EFT ile: 59,54TL
9786051854489
488969
Çocukluk Nesneleri; Geçen Yüzyılın Ortasında
Çocukluk Nesneleri; Geçen Yüzyılın Ortasında
66.15
Serhan Ada, Geçen Yüzyılın Ortasında Çocukluk Nesneleri'ni yazmaya, Walter Benjamin'in Bin Dokuz Yüzlerin Başında Berlin'de Çocukluk'unu Berlin'de okurken karar veriyor. Bir (çoklu) çarpışma gerçekleşiyor bir anda. Hemen bir giriş yazıyor deftere. "İzmir'deki çocukluğun elli yıl önceki nesnelerini yazma" düşüncesinin cazibesi bir anda sökün eden geçmiş okumalarla; her an tetikte bekleyen nostalji kapanı belleğin delik-deşik, parçalı işleyişiyle; şeylerin öyle kolayına hizaya gelmez, ele geçirilemez niteliği eşyanın tabiatının eskizini çıkarma, çocuğun belleğinde izlerin peşine düşme arzusuyla çarpışıyor. Yitik zamanın şeylerini, Proust'un yaptığı gibi, tel tel toplayıp "kâğıt üzerinde" yeniden kurmak değilse amaçlanan, nesneleri oldukları halde yakalayıvermek, bugünün düşünce dili ile geçmişteki çocuğun gözlerine yaklaşmak, belleğin oyunlarına kendini bırakıvermek zor iş, hatta imkânsız. Serhan Ada, tam da bunu gerçekleştirmeye girişiyor burada, yazan özne ile yaşanmış nesne (çocukluk ile ona dair bellekteki her şey) arasında fasılasız bir zoom-geniş açı gidiş-gelişi.
Serhan Ada, Geçen Yüzyılın Ortasında Çocukluk Nesneleri'ni yazmaya, Walter Benjamin'in Bin Dokuz Yüzlerin Başında Berlin'de Çocukluk'unu Berlin'de okurken karar veriyor. Bir (çoklu) çarpışma gerçekleşiyor bir anda. Hemen bir giriş yazıyor deftere. "İzmir'deki çocukluğun elli yıl önceki nesnelerini yazma" düşüncesinin cazibesi bir anda sökün eden geçmiş okumalarla; her an tetikte bekleyen nostalji kapanı belleğin delik-deşik, parçalı işleyişiyle; şeylerin öyle kolayına hizaya gelmez, ele geçirilemez niteliği eşyanın tabiatının eskizini çıkarma, çocuğun belleğinde izlerin peşine düşme arzusuyla çarpışıyor. Yitik zamanın şeylerini, Proust'un yaptığı gibi, tel tel toplayıp "kâğıt üzerinde" yeniden kurmak değilse amaçlanan, nesneleri oldukları halde yakalayıvermek, bugünün düşünce dili ile geçmişteki çocuğun gözlerine yaklaşmak, belleğin oyunlarına kendini bırakıvermek zor iş, hatta imkânsız. Serhan Ada, tam da bunu gerçekleştirmeye girişiyor burada, yazan özne ile yaşanmış nesne (çocukluk ile ona dair bellekteki her şey) arasında fasılasız bir zoom-geniş açı gidiş-gelişi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat