Çocuk ve Allah; 70 Yaşında

Stok Kodu:
9789750817120
Boyut:
170-225-0
Sayfa Sayısı:
272
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010-01-14
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%36 indirimli
34,26TL
21,93TL
Havale/EFT ile: 19,74TL
9789750817120
663960
Çocuk ve Allah; 70 Yaşında
Çocuk ve Allah; 70 Yaşında
21.93
Çocuk ve Allah yayımlanışının 70. yılında, hepsi numaralı 3 bin nüshalık tek bir özel basımla yeniden okurlarıyla buluşuyor Fazıl Hüsnü Dağlarcanın 1940ta yayımladığı ikinci şiir kitabı: Türk şiirinin en özgün, dil ve yapı bütünlüğü bakımından en sağlam yapıtlarından biri. Türk edebiyatında çok az kitap böylesine kalıcı bir yer edinmiş, neredeyse yazarını aşan bir üne ulaşmıştır. İnsanın evrendeki yerini, doğanın görkemi karşısındaki sarsılış ve duyuşlarını zengin, çocuksu bir düşgücüyle, şaşırtıcı bir duyarlıkla dile getiriyor şair. Yayımlanışının 70. yılında yerini iyice perçinlemiş bu kitabı, Fazıl Hüsnü Dağlarcanın Toplu Şiirlerinden ayrı, özel bir baskıyla taçlandırıyoruz. Tadımlık BU ELLER MİYDİ Bu eller miydi masallar arasından Rüyalara uzattığım bu eller miydi. Arzu dolu, yaşamak dolu, Bu eller miydi resimleri tutarken uyuyan. Bilyaların aydınlık dünyacıkları Bu eller miydi hayatı o dünyaların. Altın bir oyun gibi eserdi Altın tüylerinden mevsimin rüzgârı. Topraktan evler yapan bu eller miydi Ki şimdi değmekte toprak olan evlere. El işi vazifelerinin önünde Tırnaklarını yiyerek düşünmek ne iydi. Kaybolmuş, o çizgilerden Falcının saadet dedikleri. O köylü çakısının kestiği yer Söğüt dallarından düdük yaparken.. Bu eller miydi kesen mavi serçeyi Birkaç damla kan ki zafer ve kahramanlık. Yorganın altına saklanarak, Bu eller miydi sevmeyen geceyi. Ayrılmış sevgili oyuncaklardan Kırmış küçük şişelerini. Ve her şeyden ve her şeyden sonra Bu eller miydi Allaha açılan!
Çocuk ve Allah yayımlanışının 70. yılında, hepsi numaralı 3 bin nüshalık tek bir özel basımla yeniden okurlarıyla buluşuyor Fazıl Hüsnü Dağlarcanın 1940ta yayımladığı ikinci şiir kitabı: Türk şiirinin en özgün, dil ve yapı bütünlüğü bakımından en sağlam yapıtlarından biri. Türk edebiyatında çok az kitap böylesine kalıcı bir yer edinmiş, neredeyse yazarını aşan bir üne ulaşmıştır. İnsanın evrendeki yerini, doğanın görkemi karşısındaki sarsılış ve duyuşlarını zengin, çocuksu bir düşgücüyle, şaşırtıcı bir duyarlıkla dile getiriyor şair. Yayımlanışının 70. yılında yerini iyice perçinlemiş bu kitabı, Fazıl Hüsnü Dağlarcanın Toplu Şiirlerinden ayrı, özel bir baskıyla taçlandırıyoruz. Tadımlık BU ELLER MİYDİ Bu eller miydi masallar arasından Rüyalara uzattığım bu eller miydi. Arzu dolu, yaşamak dolu, Bu eller miydi resimleri tutarken uyuyan. Bilyaların aydınlık dünyacıkları Bu eller miydi hayatı o dünyaların. Altın bir oyun gibi eserdi Altın tüylerinden mevsimin rüzgârı. Topraktan evler yapan bu eller miydi Ki şimdi değmekte toprak olan evlere. El işi vazifelerinin önünde Tırnaklarını yiyerek düşünmek ne iydi. Kaybolmuş, o çizgilerden Falcının saadet dedikleri. O köylü çakısının kestiği yer Söğüt dallarından düdük yaparken.. Bu eller miydi kesen mavi serçeyi Birkaç damla kan ki zafer ve kahramanlık. Yorganın altına saklanarak, Bu eller miydi sevmeyen geceyi. Ayrılmış sevgili oyuncaklardan Kırmış küçük şişelerini. Ve her şeyden ve her şeyden sonra Bu eller miydi Allaha açılan!
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat