Cinsiyetlendirilmiş Beyin;Kadın Beyni Efsanesini Paramparça Eden Yeni Sinirbilim

Stok Kodu:
9786053146643
Boyut:
135-215-
Sayfa Sayısı:
464
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-11-02
Çeviren:
Murat Can Mutlu
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
348,00TL
233,16TL
Havale/EFT ile: 228,50TL
9786053146643
641283
Cinsiyetlendirilmiş Beyin;Kadın Beyni Efsanesini Paramparça Eden Yeni Sinirbilim
Cinsiyetlendirilmiş Beyin;Kadın Beyni Efsanesini Paramparça Eden Yeni Sinirbilim
233.16
Yüzyıllar boyunca, farklı beyinlere sahip oldukları için erkeklerle kadınların farklı yeteneklere, farklı mizaçlara ve farklı toplumsal konumlara sahip oldukları söylenegelmiştir. Erkekler kadınlardan üstündü; çünkü kadın beynine değil de erkek beynine sahiptiler. “Kadınlar harita okuyamazdı, erkeklerse aynı anda birden fazla işi yapamazdı.” Çünkü “biyoloji kaderdi” ve bundan kaçış yoktu. Peki, biyoloji gerçekten de kader miydi? Prof. Gina Rippon bu kitapta bu soruya kesin olarak Hayır yanıtını vermektedir. On dokuzuncu yüzyılda yapılan beyin incelemelerinden beri “kadın beyni” ile “erkek beyni” ayrımı, verili gerçek olarak kabul edilmiştir. Araştırmaların neredeyse tamamı bu “gerçeği” biyolojik bir temele oturtacak şekilde tasarlanmış, sonuçların yayınlanması ve yorumlanması da bundan payına düşeni almıştır. Yirminci yüzyılın ikinci yarısında geliştirilen yeni teknolojiler ise sadece yetişkinlerin değil, yeni doğanların beyinlerini dahi detaylı bir şekilde inceleme imkânı sağlamıştır. Günümüzde daha tarafsız bir şekilde tasarlanan ve yorumlanan çalışmalar doğumdan itibaren bebeğin maruz kaldığı toplumsal süreçlerin en az biyoloji kadar önemli olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Prof. Rippon hormon çalışmalarından sosyal davranış çalışmalarına kadar birçok farklı alanda yapılan araştırma bulgularını değerlendirerek şu sonuca varıyor: İnsan beynini kadın beyni ve erkek beyni olarak sınıflandıran şeyin, doğum anındaki biyolojinin aksine içine doğduğumuz dünyanın bize dayattığı ikili atanmış cinsiyet sistemidir. GINA RIPPON: Profesör Gina Rippon beyin görüntüleme alanında uluslararası tanınırlığı olan bir uzmandır ve Birleşik Krallık Birmingham'daki Aston Üniversitesi'nin Aston Beyin Merkezi'nde Bilişsel Nörogrüntüleme Emeritus Profesörü olarak çalışmaktadır. Profesör Rippon Psikofizyoloji alanındaki doktorasını 1982 yılında Londra Üniversitesi'nde tamamlamıştır. Sonrasında Warwick Üniversitesi ve Aston Üniversitesi'nde tam zamanlı araştırmacı ve öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. Ayrıca Londra'daki Imperial College, ABD Madison'daki Wisconsin Üniversitesi ve Avustralya Sydney'de bulunan Macquarie Üniversiteleri'nde de fahri görevlerde bulunmuştur. İngiliz Psikoloji Derneği'nin yeminli üyesidir. İngiliz Psikofizyoloji Topluluğu'nun (yeni adıyla İngiliz Bilişsel Sinirbilim Derneği) başkanlığını yürütmüştür. Bilimin topluma ulaşması için verdiği hizmetlerden ötürü 2015 yılında İngiliz Bilim Derneği'nin Onursal Üyesi olmuştur.
Yüzyıllar boyunca, farklı beyinlere sahip oldukları için erkeklerle kadınların farklı yeteneklere, farklı mizaçlara ve farklı toplumsal konumlara sahip oldukları söylenegelmiştir. Erkekler kadınlardan üstündü; çünkü kadın beynine değil de erkek beynine sahiptiler. “Kadınlar harita okuyamazdı, erkeklerse aynı anda birden fazla işi yapamazdı.” Çünkü “biyoloji kaderdi” ve bundan kaçış yoktu. Peki, biyoloji gerçekten de kader miydi? Prof. Gina Rippon bu kitapta bu soruya kesin olarak Hayır yanıtını vermektedir. On dokuzuncu yüzyılda yapılan beyin incelemelerinden beri “kadın beyni” ile “erkek beyni” ayrımı, verili gerçek olarak kabul edilmiştir. Araştırmaların neredeyse tamamı bu “gerçeği” biyolojik bir temele oturtacak şekilde tasarlanmış, sonuçların yayınlanması ve yorumlanması da bundan payına düşeni almıştır. Yirminci yüzyılın ikinci yarısında geliştirilen yeni teknolojiler ise sadece yetişkinlerin değil, yeni doğanların beyinlerini dahi detaylı bir şekilde inceleme imkânı sağlamıştır. Günümüzde daha tarafsız bir şekilde tasarlanan ve yorumlanan çalışmalar doğumdan itibaren bebeğin maruz kaldığı toplumsal süreçlerin en az biyoloji kadar önemli olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Prof. Rippon hormon çalışmalarından sosyal davranış çalışmalarına kadar birçok farklı alanda yapılan araştırma bulgularını değerlendirerek şu sonuca varıyor: İnsan beynini kadın beyni ve erkek beyni olarak sınıflandıran şeyin, doğum anındaki biyolojinin aksine içine doğduğumuz dünyanın bize dayattığı ikili atanmış cinsiyet sistemidir. GINA RIPPON: Profesör Gina Rippon beyin görüntüleme alanında uluslararası tanınırlığı olan bir uzmandır ve Birleşik Krallık Birmingham'daki Aston Üniversitesi'nin Aston Beyin Merkezi'nde Bilişsel Nörogrüntüleme Emeritus Profesörü olarak çalışmaktadır. Profesör Rippon Psikofizyoloji alanındaki doktorasını 1982 yılında Londra Üniversitesi'nde tamamlamıştır. Sonrasında Warwick Üniversitesi ve Aston Üniversitesi'nde tam zamanlı araştırmacı ve öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. Ayrıca Londra'daki Imperial College, ABD Madison'daki Wisconsin Üniversitesi ve Avustralya Sydney'de bulunan Macquarie Üniversiteleri'nde de fahri görevlerde bulunmuştur. İngiliz Psikoloji Derneği'nin yeminli üyesidir. İngiliz Psikofizyoloji Topluluğu'nun (yeni adıyla İngiliz Bilişsel Sinirbilim Derneği) başkanlığını yürütmüştür. Bilimin topluma ulaşması için verdiği hizmetlerden ötürü 2015 yılında İngiliz Bilim Derneği'nin Onursal Üyesi olmuştur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat