Cinayet Fakültesi

Stok Kodu:
9789750734946
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
320
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
8
Basım Tarihi:
2017-07-19
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%41 indirimli
245,00TL
144,55TL
Havale/EFT ile: 130,10TL
9789750734946
443222
Cinayet Fakültesi
Cinayet Fakültesi
144.55
Usta edebiyatçı Pınar Kür, Emin Köklü maceralarına Bir Cinayet Romanı ve Sonuncu Sonbahar'dan sonra Cinayet Fakültesi'yle devam ediyor. Bir özel üniversitede okul yönetimi tarafından örtbas edilmeye çalışılan ve basına pek yansıtılmayan peş peşe şüpheli ölümler kimsenin pek de bulaşmak istemediği bir konu. Ama uzun zamandır çekildiği inzivanın tadını çıkaran emekli matematik profesörü Emin Köklü bir kez daha işin peşine düşmek zorunda kalıyor. Önce istemeye istemeye tabii, ama kaç kişi bir cinayeti çözme çağrısına direnebilir ki? "(...) Hepsi, gelecekte bir sığınağımız olmadığı için... Gelecek sahiden yok mu? Her şey bitti mi? Bir vakitler mutluydum. En azından, mutsuz değildim ve mutsuz olmamayı mutluluk sanıyordum. Gün geldi tam tersini öğrendim. Bana hiç beklemediğim, hiç hayal etmediğim bir mutluluğu yaşatan kadın, ilk kez gerçek mutsuzluğu tattırdı bana. Tattırdı, evet. Mutsuzluğun da bir tadı var. Vardı galiba. Çok da iyi hatırlamıyorum. Gökyüzüne baktım. Buranın gökyüzü ne kadar kalabalık! Yıldızlar, yıldızlar, yıldızlar. Binlerce... Samanyolu, Büyük Kepçe, Küçük Kepçe, hepsi parıl parıl orada. Onlar orada, ben buradayım. Ben buradayım. Ve gecenin geri kalanıyla ne yapacağımı bilemiyorum."
Usta edebiyatçı Pınar Kür, Emin Köklü maceralarına Bir Cinayet Romanı ve Sonuncu Sonbahar'dan sonra Cinayet Fakültesi'yle devam ediyor. Bir özel üniversitede okul yönetimi tarafından örtbas edilmeye çalışılan ve basına pek yansıtılmayan peş peşe şüpheli ölümler kimsenin pek de bulaşmak istemediği bir konu. Ama uzun zamandır çekildiği inzivanın tadını çıkaran emekli matematik profesörü Emin Köklü bir kez daha işin peşine düşmek zorunda kalıyor. Önce istemeye istemeye tabii, ama kaç kişi bir cinayeti çözme çağrısına direnebilir ki? "(...) Hepsi, gelecekte bir sığınağımız olmadığı için... Gelecek sahiden yok mu? Her şey bitti mi? Bir vakitler mutluydum. En azından, mutsuz değildim ve mutsuz olmamayı mutluluk sanıyordum. Gün geldi tam tersini öğrendim. Bana hiç beklemediğim, hiç hayal etmediğim bir mutluluğu yaşatan kadın, ilk kez gerçek mutsuzluğu tattırdı bana. Tattırdı, evet. Mutsuzluğun da bir tadı var. Vardı galiba. Çok da iyi hatırlamıyorum. Gökyüzüne baktım. Buranın gökyüzü ne kadar kalabalık! Yıldızlar, yıldızlar, yıldızlar. Binlerce... Samanyolu, Büyük Kepçe, Küçük Kepçe, hepsi parıl parıl orada. Onlar orada, ben buradayım. Ben buradayım. Ve gecenin geri kalanıyla ne yapacağımı bilemiyorum."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat