9789758717965
405481
https://www.sehadetkitap.com/urun/cin-halkinin-zihniyeti
Çin Halkının Zihniyeti
107.20
Bir Çin aile yuvası minyatür bir gökyüzüdür diyor, kitabınyazarıKuHung-Ming.
Çin uygarlığı, Çin edebiyatı ve Çin kadını yazar için başka bir duyarlılığa ve düşünüş tarzına pencere açıyor.
Ming, tüm kitap boyunca Avrupalılara halkının, kültürünün, uygarlığının birikimlerini anlatmaya çalışıyor. Bu çağrı zaman zaman tepkisel bir tona bürünse de herkesin tek bir dünyaya ayak bastığı günümüzde, toplumların esasen birbirinden çok farklı zihniyetlere sahip olduğunu haber veriyor KuHung-Ming.
Çinliler bireyi, aileyi, toplumu, ataları bir bütün halinde düşünür. Kişi ahlâki özelliklerini işlemek, geliştirmek ve bunları anne babasından başlamak üzere toplumun diğer tüm üyeleriyle uyumlu kılmakla yükümlüdür. Herkes yerini, konumunu, görevlerini bildiğinde doğadaki ahenk gibi bir ahenk, dirlik, düzenlik insanlar arasına da gelip yerleşir. Bunu sağlayacak en önemli enstrümanlar ise müzik ve törenler bilgisidir; yani ritm ve sembollere dayalı bağlılık ritüelleri. Belki de bu yüzden Konfüçyüsün ahlâk yasası Avrupalı insanın dine
bakış açısından tamamen farklıydı. Konfüçyüsün bilgeliği şuydu: Tanrının düzeni benliğimizin yasası dediğimiz şeydir.Benliğimizin yasasını gerçekleştirmek Ahlâk kuralı dediğimiz şeydir. Ahlâk kuralı arındırılıp doğru bir kurala bağlandığında Din adını verdiğimiz şeyi oluşturur.
Yirminci yüzyılın başında Batı kurumlarında eğitim gören çok dilli, çok kültürlü bir Çinli aydın olan KuHung-Ming, derinden bağlı olduğu geleneksel Çin kültürü ile Batı uygarlığını karşılaştırırken zihniyet dünyamıza pek de uzak olmayan bir çelişkiyi anımsamamız mümkün değil.
Bir Çin aile yuvası minyatür bir gökyüzüdür diyor, kitabınyazarıKuHung-Ming.
Çin uygarlığı, Çin edebiyatı ve Çin kadını yazar için başka bir duyarlılığa ve düşünüş tarzına pencere açıyor.
Ming, tüm kitap boyunca Avrupalılara halkının, kültürünün, uygarlığının birikimlerini anlatmaya çalışıyor. Bu çağrı zaman zaman tepkisel bir tona bürünse de herkesin tek bir dünyaya ayak bastığı günümüzde, toplumların esasen birbirinden çok farklı zihniyetlere sahip olduğunu haber veriyor KuHung-Ming.
Çinliler bireyi, aileyi, toplumu, ataları bir bütün halinde düşünür. Kişi ahlâki özelliklerini işlemek, geliştirmek ve bunları anne babasından başlamak üzere toplumun diğer tüm üyeleriyle uyumlu kılmakla yükümlüdür. Herkes yerini, konumunu, görevlerini bildiğinde doğadaki ahenk gibi bir ahenk, dirlik, düzenlik insanlar arasına da gelip yerleşir. Bunu sağlayacak en önemli enstrümanlar ise müzik ve törenler bilgisidir; yani ritm ve sembollere dayalı bağlılık ritüelleri. Belki de bu yüzden Konfüçyüsün ahlâk yasası Avrupalı insanın dine
bakış açısından tamamen farklıydı. Konfüçyüsün bilgeliği şuydu: Tanrının düzeni benliğimizin yasası dediğimiz şeydir.Benliğimizin yasasını gerçekleştirmek Ahlâk kuralı dediğimiz şeydir. Ahlâk kuralı arındırılıp doğru bir kurala bağlandığında Din adını verdiğimiz şeyi oluşturur.
Yirminci yüzyılın başında Batı kurumlarında eğitim gören çok dilli, çok kültürlü bir Çinli aydın olan KuHung-Ming, derinden bağlı olduğu geleneksel Çin kültürü ile Batı uygarlığını karşılaştırırken zihniyet dünyamıza pek de uzak olmayan bir çelişkiyi anımsamamız mümkün değil.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.