9786055753061
624211
https://www.sehadetkitap.com/urun/cileli-agavni
Çileli Ağavni
19.32
Aras Yayıncılık tarafından yayımlanan Çileli Ağavni, Sivas-Suşehri'ne bağlı Pürk köyünde yaşayan Ağavni Norşen'in yaşamını anlatırken, 1915 Felaketi sırasında binlerce benzeri yaşanan trajik bir hikâyeyi aktarıyor. Pürk'te öğretmenlik yaptığı sırada köyün erkeklerinin tutuklanıp öldürülmeleriyle kocası Avedis'i kaybeden, ardından çıkarıldığı tehcir yürüyüşünde annesini ve kızını yitiren Ağavni'nin, önce Karadaş adındaki bir Kürt köyüne, ardından Zara'ya ve nihayet İstanbul'a uzanan serüvenini, torunu Hraç Norşen anlatıyor.
Kanın, gözyaşının, tecavüzlerin, katliamların, çilelerin içinden geçip her defasında hayata tutunmayı başaran Ağavni'nin hikâyesi, kurbanların da birer iradesi ve çeşit çeşit direnme yolu olduğunu, tarihi zalimler de yazsa, geleceğe bir şeyler bırakma umudunun küçük insanları hayata bağlayabileceğini anlatıyor.
Yaşadığı bütün acı olaylara karşın, Ağavni de sıkışıp kaldığı çemberden çıkışın yolunu, yaşadıklarını başkalarına anlatmakta bulur. Defterler dolusunca yazdığı hatıralarını, yine bir şiddet olayının gölgesinde, 6-7 Eylül 1955 olaylarının ardından yakmak zorunda kalsa da, torunu Hraç Norşen sayesinde, başından geçenler, yıllar sonra bu kitapla ölümsüzleşir:
"Babaannemin anlattıklarını ilk dinlediğimde küçücük bir çocuktum. Onun hayat hikâyesini, köyü Pürk'ü, ailemin hiç tanımadığım fertlerine dair hatıralarını, her birinin yaşadığı acı olayları, yıllar yılı hiç bıkmadan dinledim. Bu kitabı, yaşadıklarının, çektiği çilelerin bilinmesini, duyulmasını çok isteyen babaanneme olan borcumu ödemek için yazdım."
Aras Yayıncılık tarafından yayımlanan Çileli Ağavni, Sivas-Suşehri'ne bağlı Pürk köyünde yaşayan Ağavni Norşen'in yaşamını anlatırken, 1915 Felaketi sırasında binlerce benzeri yaşanan trajik bir hikâyeyi aktarıyor. Pürk'te öğretmenlik yaptığı sırada köyün erkeklerinin tutuklanıp öldürülmeleriyle kocası Avedis'i kaybeden, ardından çıkarıldığı tehcir yürüyüşünde annesini ve kızını yitiren Ağavni'nin, önce Karadaş adındaki bir Kürt köyüne, ardından Zara'ya ve nihayet İstanbul'a uzanan serüvenini, torunu Hraç Norşen anlatıyor.
Kanın, gözyaşının, tecavüzlerin, katliamların, çilelerin içinden geçip her defasında hayata tutunmayı başaran Ağavni'nin hikâyesi, kurbanların da birer iradesi ve çeşit çeşit direnme yolu olduğunu, tarihi zalimler de yazsa, geleceğe bir şeyler bırakma umudunun küçük insanları hayata bağlayabileceğini anlatıyor.
Yaşadığı bütün acı olaylara karşın, Ağavni de sıkışıp kaldığı çemberden çıkışın yolunu, yaşadıklarını başkalarına anlatmakta bulur. Defterler dolusunca yazdığı hatıralarını, yine bir şiddet olayının gölgesinde, 6-7 Eylül 1955 olaylarının ardından yakmak zorunda kalsa da, torunu Hraç Norşen sayesinde, başından geçenler, yıllar sonra bu kitapla ölümsüzleşir:
"Babaannemin anlattıklarını ilk dinlediğimde küçücük bir çocuktum. Onun hayat hikâyesini, köyü Pürk'ü, ailemin hiç tanımadığım fertlerine dair hatıralarını, her birinin yaşadığı acı olayları, yıllar yılı hiç bıkmadan dinledim. Bu kitabı, yaşadıklarının, çektiği çilelerin bilinmesini, duyulmasını çok isteyen babaanneme olan borcumu ödemek için yazdım."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.