9789752975774
700367
https://www.sehadetkitap.com/urun/cezaevi-a-s-bir-cezaevi-doktorunun-anilari
Cezaevi A. Ş.; Bir Cezaevi Doktorunun Anıları
142.80
1983 yılı Mart ayı. Yirmi altı yaşında, çiçeği burnunda, idealist bir
doktor, aynı yıl çıkan zorunlu hizmet yasası gereğince çektiği kura doktor, aynı yıl çıkan zorunlu hizmet yasası gereğince çektiği kura ile Antakya E tipi Cezaevine tayin edilir. Cezaevinde doktor ne yapar, görevi nedir, neler bilmesi gerekir, yetkileri nedir, hiçbir fikri yoktur. Ama artık bir cezaevi doktorudur.
Cezaevi A.Ş., 1983 yılında Antakya E Tipi Cezaevi'nde başlayıp 1987 yılını Mart ayında Samsun Vezirköprü Cezaevi'nde sona eren, tecrübesiz bir doktorun Türkiye'nin gerçekleri ile tanışma serüvenini anlatıyor.
Trilyonluk banka boşaltmaları... Usulsüz kredileri yok etme sihirbazlıkları... Haksız yere kazanılan milyon dolarlar... Tonları bulan uyuşturucu ticareti... Silah kaçakçılığı... Bunların hiçbirini bu kitapta göremeyeceksiniz. Ama, yumurta, domates, patates, patlıcan, pirinç, hırsızlıkları var. Kısaca bu kitap, 1980 sonrasında çarpıklaşmaya başlayan cezaevi sisteminin bir aynası...
"...ve dönüp geriye bakınca hep koştuğumu gördüm, ama şimdi bir gerçeği tam olarak kabullenmesem de hissedebiliyorum. Galiba boşuna koşmuşum. Ne pisliklerden, ne sahtekârlardan, ne de kötülüklerden, hiçbirinden kurtulamadım. Ne kadar kaçarsam kaçayım, koşarsam koşayım, karşımda yine onlar oluyor... İsimler, yüzler değişiyor, ama olayları benzer şekilde tekrar yaşıyorum."
(Tanıtım Yazısı'ndan)
1983 yılı Mart ayı. Yirmi altı yaşında, çiçeği burnunda, idealist bir
doktor, aynı yıl çıkan zorunlu hizmet yasası gereğince çektiği kura doktor, aynı yıl çıkan zorunlu hizmet yasası gereğince çektiği kura ile Antakya E tipi Cezaevine tayin edilir. Cezaevinde doktor ne yapar, görevi nedir, neler bilmesi gerekir, yetkileri nedir, hiçbir fikri yoktur. Ama artık bir cezaevi doktorudur.
Cezaevi A.Ş., 1983 yılında Antakya E Tipi Cezaevi'nde başlayıp 1987 yılını Mart ayında Samsun Vezirköprü Cezaevi'nde sona eren, tecrübesiz bir doktorun Türkiye'nin gerçekleri ile tanışma serüvenini anlatıyor.
Trilyonluk banka boşaltmaları... Usulsüz kredileri yok etme sihirbazlıkları... Haksız yere kazanılan milyon dolarlar... Tonları bulan uyuşturucu ticareti... Silah kaçakçılığı... Bunların hiçbirini bu kitapta göremeyeceksiniz. Ama, yumurta, domates, patates, patlıcan, pirinç, hırsızlıkları var. Kısaca bu kitap, 1980 sonrasında çarpıklaşmaya başlayan cezaevi sisteminin bir aynası...
"...ve dönüp geriye bakınca hep koştuğumu gördüm, ama şimdi bir gerçeği tam olarak kabullenmesem de hissedebiliyorum. Galiba boşuna koşmuşum. Ne pisliklerden, ne sahtekârlardan, ne de kötülüklerden, hiçbirinden kurtulamadım. Ne kadar kaçarsam kaçayım, koşarsam koşayım, karşımda yine onlar oluyor... İsimler, yüzler değişiyor, ama olayları benzer şekilde tekrar yaşıyorum."
(Tanıtım Yazısı'ndan)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.