9786258385595
621423
https://www.sehadetkitap.com/urun/ceza-muhakemesi-hukukunda-mudafilik
Ceza Muhakemesi Hukukunda Müdafilik
128.80
Günümüzde müdafilik, ceza muhakemesi sisteminin kurulu olduğu üç ayaktan birini teşkil etmektedir. Lakin bu önemine rağmen, müdafinin hakları, yetkileri ve yükümlülükleri konusunda gerek ulusal gerekse de uluslararası hukuk doktrininde halen tartışmalar devam etmektedir. Bu araştırmanın amacı, müdafilik kurumuna dair teorik açıklamalarda bulunmak, müdafi olabilmenin şartlarının incelenmesi, müdafiden yararlanma hakkının araştırılması, müdafinin yetki, görev ve yükümlülükleri ile görevini sona erdiren durumların ortaya konulmasıdır. Bu kapsamda bu araştırmada Türk hukukunda müdafiliğin şartları, müdafiden yararlanma hakkı, müdafinin görev ve yetkileri, hak ve yükümlülükleri ve müdafi görevinin sona erme durumu değerlendirilecektir. Sonuç olarak bir suç isnadıyla karşılaşan şüpheli/sanığın, adil bir biçimde yargılanması ve savunma hakkından etkili bir biçimde yararlanabilmesi için müdafiden özgürce yararlanabilmesi; buna paralel olarak ve hukukun işlerliği bakımından müdafinin de yeterli hak ve yetkilerinin bulunması gerekmektedir. Ancak ceza muhakemesi hukuku değerlendirildiğinde müdafiliğe ilişkin hükümlerin yetersiz kaldığı, müdafilik kurumunun yasal düzlemde güçlendirilmesi ve yetkilerinin genişletilmesi önemlidir. Bu kapsamda Anayasa'da yargılama makamı olan hakimlere ve iddia makamı olan savcılara ilişkin düzenlemenin bulunması hatta Sayıştay'a ilişkin dahi düzenlemenin bulunup, savunma makamı olan müdafiliğe ilişkin düzenlemenin olmayışı, uygulamadan kaynaklanan önemli bir sorun olan kolluğun şüpheliye haklarını tam olarak bildirmeyişi ve buna ilişkin olarak İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliği ile aralarında gerçekleştirilecek ortak bir meslek içi eğitim ile şüpheliye haklarının tam olarak belirtilmesi gerekmektedir. Zorunluğu müdafiliğe ilişkin olarak, birden fazla suçtan yargılanan kişilerin kendilerine atanacak müdafi bakımından her bir suç için ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerekirken doğrudan yargılamaya geçilmesi konusunda mevzuattaki ciddi eksikler ve boşluklar çalışmamızın temel iddiasını oluşturan “ceza muhakemesi hukukuna ilişkin kurallar, müdafinin savunma yapabilmesine yeterli değildir.” iddiasına, çalışmamızın çözüm önerileri getirmesi amaçlanmaktadır.
Günümüzde müdafilik, ceza muhakemesi sisteminin kurulu olduğu üç ayaktan birini teşkil etmektedir. Lakin bu önemine rağmen, müdafinin hakları, yetkileri ve yükümlülükleri konusunda gerek ulusal gerekse de uluslararası hukuk doktrininde halen tartışmalar devam etmektedir. Bu araştırmanın amacı, müdafilik kurumuna dair teorik açıklamalarda bulunmak, müdafi olabilmenin şartlarının incelenmesi, müdafiden yararlanma hakkının araştırılması, müdafinin yetki, görev ve yükümlülükleri ile görevini sona erdiren durumların ortaya konulmasıdır. Bu kapsamda bu araştırmada Türk hukukunda müdafiliğin şartları, müdafiden yararlanma hakkı, müdafinin görev ve yetkileri, hak ve yükümlülükleri ve müdafi görevinin sona erme durumu değerlendirilecektir. Sonuç olarak bir suç isnadıyla karşılaşan şüpheli/sanığın, adil bir biçimde yargılanması ve savunma hakkından etkili bir biçimde yararlanabilmesi için müdafiden özgürce yararlanabilmesi; buna paralel olarak ve hukukun işlerliği bakımından müdafinin de yeterli hak ve yetkilerinin bulunması gerekmektedir. Ancak ceza muhakemesi hukuku değerlendirildiğinde müdafiliğe ilişkin hükümlerin yetersiz kaldığı, müdafilik kurumunun yasal düzlemde güçlendirilmesi ve yetkilerinin genişletilmesi önemlidir. Bu kapsamda Anayasa'da yargılama makamı olan hakimlere ve iddia makamı olan savcılara ilişkin düzenlemenin bulunması hatta Sayıştay'a ilişkin dahi düzenlemenin bulunup, savunma makamı olan müdafiliğe ilişkin düzenlemenin olmayışı, uygulamadan kaynaklanan önemli bir sorun olan kolluğun şüpheliye haklarını tam olarak bildirmeyişi ve buna ilişkin olarak İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliği ile aralarında gerçekleştirilecek ortak bir meslek içi eğitim ile şüpheliye haklarının tam olarak belirtilmesi gerekmektedir. Zorunluğu müdafiliğe ilişkin olarak, birden fazla suçtan yargılanan kişilerin kendilerine atanacak müdafi bakımından her bir suç için ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerekirken doğrudan yargılamaya geçilmesi konusunda mevzuattaki ciddi eksikler ve boşluklar çalışmamızın temel iddiasını oluşturan “ceza muhakemesi hukukuna ilişkin kurallar, müdafinin savunma yapabilmesine yeterli değildir.” iddiasına, çalışmamızın çözüm önerileri getirmesi amaçlanmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.