Ceza Muhakemesi Hukuku

Stok Kodu:
9786050514377
Boyut:
160-240-0
Basım Yeri:
Ankara
Basım Tarihi:
2023-02-16
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%8 indirimli
1.500,00TL
1.380,00TL
Havale/EFT ile: 1.352,40TL
KARGO BEDAVA
9786050514377
589569
Ceza Muhakemesi Hukuku
Ceza Muhakemesi Hukuku
1380.00
Bu basıyı hazırlarken nasıl çalıştık, neler yaptık, basının yenilikleri nelerdir, sorularının cevaplarını aşağıda bulacaksınız. Gelelim 10'uncu bası neler içeriyor paragrafına. CMK Şerhinin 9. basısının mevcudu tükenince elinizdeki kitabı hazırlamamız gerekti. 7188 ve 7242 sayılı Yasalar kitaptaki yerlerini aldılar. 7242 sayılı Yasa kamuoyuna cezaların infazında yapılan değişiklikler olarak tanıtıldı. Bu yaklaşım doğru değildir. Yasa, son dönemlerin yakıştırılan deyimi ile bir “torba” yasadır, çünkü yasayla çok sayıda yasada değişiklik yapılmıştır. Bunlardan bu kitabı ilgilendirenleri çalıştık ve ilgili yerlere işledik. Cumhurbaşkanının çok hassas olarak üzerinde durduğu ve teknik planda yapılan çalışmaları izlediği, yargı reformu kapsamında 4. Reform Paketinin bir bölüm çalışması tamamladı ve 7331 sayılı Yasa yürürlüğe girdi. Yasa ceza yargılaması alanında önemli iyileştirmeler içermektedir. Bunları ilgili bölümlerde bulacaksınız. Okuyucunun inceleme ve araştırmalarını kolaylaştırmak amacıyla, bu bölümleri kitapta siyah italik dizdik. 27.5.2021 tarihinde AKP'nin genişletilmiş il başkanları toplantısı yapılmıştı. Cumhurbaşkanı toplantıda önemli açıklamalar yaptı. Bu bağlamda, teknik heyetlerce yapılan çalışmalara da değindi. Şu ifadesi beni (EY) çok memnun etti. Neden mi? Cumhurbaşkanı dedi ki, “Ülkemiz insanının hak ve hürriyetlerini daha iyi seviyelere getirmek için, ceza yargılaması alanında önemli değişiklikleri yakın zamanda hayata geçirmek istiyoruz. Bu konudaki kanun teklifini kısa bir süre sonra TBMM'ye sunacağız.” Bu sözleri okuduğumda, ceza yargılaması alanında çalışan bazı hukukçuların kulaklarını çınlattım ve ne zaman doğruyu göreceksiniz sorusunu sordum. Çok öncelerden başlayarak, 1977 yılından beri yazıyorum ve söylüyorum. Çalıştığınız hukuk dalının ismi ceza yargılaması hukukudur. Bırakınız artık ceza muhakemesi hukuku terimini. Anayasadan başlayarak, yürürlükteki bazı yargılama yasalarının başlıkları bu terimi taşı- 2 10. Basıya Önsöz maktadır. Yüksek mahkemeler, ağırlıklı olarak uygulamacı kesim, giderek artan sayıda bu hukuk dalında çalışan öğreti mensubu, ceza muhakemesi terimini çoktan terk etti. Prof. Dr. Nurullah Kunter ceza muhakemesi terimini kullandığında, takvimler 1960'lı yılların başını gösteriyordu. Şimdi yenilenme zamanıdır. Hele hele reform hareketi içinde bu tavır daha da yakışır. 01.09.2021 günü yeni adli yıl başladı. Cumhurbaşkanı açılış töreninde konuştu. Bu konuşmanın resmi metninden aşağıdaki satırları sizlerle paylaşıyoruz: "Haktan, hukuktan asla vazgeçmeyeceğiz. Amaca giden her yolu mubah gören anlayışı reddediyoruz. Doğru ve düzgün amaçlarımıza, doğru ve düzgün araçlarla ulaşmaya devam edeceğiz. Adaleti sadece adliye binalarına, duruşma salonlarına tahsisli bir kavram olarak görmeyeceğiz. Adalet, hayatın her alanında, toplumun her kesiminde, devletin tüm görevlerinde aranmalı ve titizlikle yerine getirilmelidir. Bu açıdan adil davranma yükümlülüğü her kurum, her fert için, hepimiz için geçerli bir yükümlülüktür. Bununla birlikte, yargının bağımsızlık ve tarafsızlığı, kararlarının hiçbir koşulda eleştirilmeyeceği anlamına da gelmez. Mahkeme kararları elbette herkes için bağlayıcıdır. Sistemin bu şekilde işlemesi hukuk devletinin en başta gelen şartıdır. Ancak, bir kararın bağlayıcılığı başkadır, eleştirilmesi başkadır. Demokrasilerde, hukukun ve hakkaniyetin sınırları içinde yargı kararları da eleştirilebilir, tartışılabilir, üzerinde farklı görüşler ifade edilebilir. Hayatın ve yapılan işin tabiatı gereği, yargının verdiği kararı beğenen kadar beğenmeyen de çıkabilir. Hatta yargı kararlarına getirilecek ilmi, hukuki, makul, mantıklı, yapıcı eleştiriler, yargıya engel değil, tam tersine yargının gelişmesine destek olur. Bunun için yargının, kamusal tartışmaya katkı sunan her türlü eleştiriye açık olması gerektiğine inanıyorum. Bunu yaparken, hakimin ve savcının yasaları uygulamakla vazifeli olduğunu asla hatırdan çıkarmamalıyız. Bazen hakim kararı diye eleştirilen husus, aslında o kararın dayandığı mevzuatla ilgili olabilir. Bu bakımdan, kamuoyu hassasiyetinden devletin diğer ilgili kurumları da payına düşeni almalı, kendi sorumluluk alanındaki adımları süratle akmalıdır. Yürütme olarak bize düşen, yargının performansını artırıcı her türlü kolaylığı sağlamak, yeniliği getirmek, altyapıyı kurmaktır. Bu konuda son dönemde çok önemli ilerlemeler sağladık.” 80 yaşında, 56 yıldır ülkesinin hukukuna hizmet eden bir kişi olarak bu hedeflere ulaşmaktan başka bir amacım olabilir mi? Olamaz elbet. Gençlere her zamanki öğüdümü tekrarlıyorum: Çalışın, çalışın, çalışın… 10. Basıya Önsöz 3 Bir şerh yenilendiği zaman elbette yeni kararları eklemek kaçınılmazdır. Yeni kararlarla 10. bası zenginleşti; uygulamacılara en son kaynaklar sunulmuş oldu. Kitapta yer alan kararları dört kaynaktan aldık. Türkiye Barolar Birliğinin Karartek bölümü, Yargıtay'ın Emsal Karar Arama Bölümü, adalet.org Sitesi ve Kazancı Otomasyon bu dört kaynağı oluşturmaktadır. Yargıtay'ın ve Bölge Adliye Mahkemelerinin Kasım 2022 tarihine kadar verdikleri kararları kitaba yerleştirdik. Yasama boyutunda bu basıda çalıştığımız son iki yasa 7406 sayılı Yasa ile 7413 sayılı Yasadır. Bu yasa kamuoyuna 6. Yargı Paketi olarak tanıtıldı. Yasa CMK'nın belirli yerlerine dokundu. Pozitif hukukumuza giren bu normları çalıştık; güncelliği sağladık. Ressamlarla konuşursanız size resim bitmez derler. Bu teşhisi sanırım ülkemizdeki hukukun akışı içinde sizlere sunduğumuz kitaplarımız için de söylemek uygun olacak. Bu noktaya nasıl geldik? 20.10.2021 tarihli Resmi Gazetede AYM'nin 14.7.2021 tarihli bir kararı yayınlandı. Bu kararda CMK'nın 109 ve 112 nci maddelerine 7242 sayılı Yasayla eklenen hükümlerin anayasaya aykırılığı incelenmiş, anayasaya aykırılık sonucuna varılmamıştır. Bu şekil değişiklikleri ile dikkatinizi çekmek istedik. Bu arada güzel bir gelişme: 1 Eylül 2020 tarihinde ceza adalet sistemimiz taçlandı. Nasıl mı? Uzun bir süredir asliye ceza mahkemelerindeki duruşmada savcı hazır bulunmuyordu. Buna son verildi. Bundan böyle bu duruşmalarda savcılar da görev yapacak. Böylece üç ayaklı yargılama (iddia, savunma, yargı) ile adalete ulaşmaya çalışılacak. Adil yargılanma açısından mutlu bir adım. Kitaplarımızı kullananlar bu hedefe ulaşmak için harcadığımız çabayı biliyorlar. Çarpıcı olsun diye savcısız duruşmalardaki yargılamalara bir isim taktım ve “körebe yargılama” dedim. Sonunda körebenin gözündeki bağ çözüldü. Umarım adil sonuçlara ulaşmada katkısı olur. Yeni çalışmalarda buluşmak dileğiyle... Prof. Dr. Erdener Yurtcan Av. Begüm İrtiş
Bu basıyı hazırlarken nasıl çalıştık, neler yaptık, basının yenilikleri nelerdir, sorularının cevaplarını aşağıda bulacaksınız. Gelelim 10'uncu bası neler içeriyor paragrafına. CMK Şerhinin 9. basısının mevcudu tükenince elinizdeki kitabı hazırlamamız gerekti. 7188 ve 7242 sayılı Yasalar kitaptaki yerlerini aldılar. 7242 sayılı Yasa kamuoyuna cezaların infazında yapılan değişiklikler olarak tanıtıldı. Bu yaklaşım doğru değildir. Yasa, son dönemlerin yakıştırılan deyimi ile bir “torba” yasadır, çünkü yasayla çok sayıda yasada değişiklik yapılmıştır. Bunlardan bu kitabı ilgilendirenleri çalıştık ve ilgili yerlere işledik. Cumhurbaşkanının çok hassas olarak üzerinde durduğu ve teknik planda yapılan çalışmaları izlediği, yargı reformu kapsamında 4. Reform Paketinin bir bölüm çalışması tamamladı ve 7331 sayılı Yasa yürürlüğe girdi. Yasa ceza yargılaması alanında önemli iyileştirmeler içermektedir. Bunları ilgili bölümlerde bulacaksınız. Okuyucunun inceleme ve araştırmalarını kolaylaştırmak amacıyla, bu bölümleri kitapta siyah italik dizdik. 27.5.2021 tarihinde AKP'nin genişletilmiş il başkanları toplantısı yapılmıştı. Cumhurbaşkanı toplantıda önemli açıklamalar yaptı. Bu bağlamda, teknik heyetlerce yapılan çalışmalara da değindi. Şu ifadesi beni (EY) çok memnun etti. Neden mi? Cumhurbaşkanı dedi ki, “Ülkemiz insanının hak ve hürriyetlerini daha iyi seviyelere getirmek için, ceza yargılaması alanında önemli değişiklikleri yakın zamanda hayata geçirmek istiyoruz. Bu konudaki kanun teklifini kısa bir süre sonra TBMM'ye sunacağız.” Bu sözleri okuduğumda, ceza yargılaması alanında çalışan bazı hukukçuların kulaklarını çınlattım ve ne zaman doğruyu göreceksiniz sorusunu sordum. Çok öncelerden başlayarak, 1977 yılından beri yazıyorum ve söylüyorum. Çalıştığınız hukuk dalının ismi ceza yargılaması hukukudur. Bırakınız artık ceza muhakemesi hukuku terimini. Anayasadan başlayarak, yürürlükteki bazı yargılama yasalarının başlıkları bu terimi taşı- 2 10. Basıya Önsöz maktadır. Yüksek mahkemeler, ağırlıklı olarak uygulamacı kesim, giderek artan sayıda bu hukuk dalında çalışan öğreti mensubu, ceza muhakemesi terimini çoktan terk etti. Prof. Dr. Nurullah Kunter ceza muhakemesi terimini kullandığında, takvimler 1960'lı yılların başını gösteriyordu. Şimdi yenilenme zamanıdır. Hele hele reform hareketi içinde bu tavır daha da yakışır. 01.09.2021 günü yeni adli yıl başladı. Cumhurbaşkanı açılış töreninde konuştu. Bu konuşmanın resmi metninden aşağıdaki satırları sizlerle paylaşıyoruz: "Haktan, hukuktan asla vazgeçmeyeceğiz. Amaca giden her yolu mubah gören anlayışı reddediyoruz. Doğru ve düzgün amaçlarımıza, doğru ve düzgün araçlarla ulaşmaya devam edeceğiz. Adaleti sadece adliye binalarına, duruşma salonlarına tahsisli bir kavram olarak görmeyeceğiz. Adalet, hayatın her alanında, toplumun her kesiminde, devletin tüm görevlerinde aranmalı ve titizlikle yerine getirilmelidir. Bu açıdan adil davranma yükümlülüğü her kurum, her fert için, hepimiz için geçerli bir yükümlülüktür. Bununla birlikte, yargının bağımsızlık ve tarafsızlığı, kararlarının hiçbir koşulda eleştirilmeyeceği anlamına da gelmez. Mahkeme kararları elbette herkes için bağlayıcıdır. Sistemin bu şekilde işlemesi hukuk devletinin en başta gelen şartıdır. Ancak, bir kararın bağlayıcılığı başkadır, eleştirilmesi başkadır. Demokrasilerde, hukukun ve hakkaniyetin sınırları içinde yargı kararları da eleştirilebilir, tartışılabilir, üzerinde farklı görüşler ifade edilebilir. Hayatın ve yapılan işin tabiatı gereği, yargının verdiği kararı beğenen kadar beğenmeyen de çıkabilir. Hatta yargı kararlarına getirilecek ilmi, hukuki, makul, mantıklı, yapıcı eleştiriler, yargıya engel değil, tam tersine yargının gelişmesine destek olur. Bunun için yargının, kamusal tartışmaya katkı sunan her türlü eleştiriye açık olması gerektiğine inanıyorum. Bunu yaparken, hakimin ve savcının yasaları uygulamakla vazifeli olduğunu asla hatırdan çıkarmamalıyız. Bazen hakim kararı diye eleştirilen husus, aslında o kararın dayandığı mevzuatla ilgili olabilir. Bu bakımdan, kamuoyu hassasiyetinden devletin diğer ilgili kurumları da payına düşeni almalı, kendi sorumluluk alanındaki adımları süratle akmalıdır. Yürütme olarak bize düşen, yargının performansını artırıcı her türlü kolaylığı sağlamak, yeniliği getirmek, altyapıyı kurmaktır. Bu konuda son dönemde çok önemli ilerlemeler sağladık.” 80 yaşında, 56 yıldır ülkesinin hukukuna hizmet eden bir kişi olarak bu hedeflere ulaşmaktan başka bir amacım olabilir mi? Olamaz elbet. Gençlere her zamanki öğüdümü tekrarlıyorum: Çalışın, çalışın, çalışın… 10. Basıya Önsöz 3 Bir şerh yenilendiği zaman elbette yeni kararları eklemek kaçınılmazdır. Yeni kararlarla 10. bası zenginleşti; uygulamacılara en son kaynaklar sunulmuş oldu. Kitapta yer alan kararları dört kaynaktan aldık. Türkiye Barolar Birliğinin Karartek bölümü, Yargıtay'ın Emsal Karar Arama Bölümü, adalet.org Sitesi ve Kazancı Otomasyon bu dört kaynağı oluşturmaktadır. Yargıtay'ın ve Bölge Adliye Mahkemelerinin Kasım 2022 tarihine kadar verdikleri kararları kitaba yerleştirdik. Yasama boyutunda bu basıda çalıştığımız son iki yasa 7406 sayılı Yasa ile 7413 sayılı Yasadır. Bu yasa kamuoyuna 6. Yargı Paketi olarak tanıtıldı. Yasa CMK'nın belirli yerlerine dokundu. Pozitif hukukumuza giren bu normları çalıştık; güncelliği sağladık. Ressamlarla konuşursanız size resim bitmez derler. Bu teşhisi sanırım ülkemizdeki hukukun akışı içinde sizlere sunduğumuz kitaplarımız için de söylemek uygun olacak. Bu noktaya nasıl geldik? 20.10.2021 tarihli Resmi Gazetede AYM'nin 14.7.2021 tarihli bir kararı yayınlandı. Bu kararda CMK'nın 109 ve 112 nci maddelerine 7242 sayılı Yasayla eklenen hükümlerin anayasaya aykırılığı incelenmiş, anayasaya aykırılık sonucuna varılmamıştır. Bu şekil değişiklikleri ile dikkatinizi çekmek istedik. Bu arada güzel bir gelişme: 1 Eylül 2020 tarihinde ceza adalet sistemimiz taçlandı. Nasıl mı? Uzun bir süredir asliye ceza mahkemelerindeki duruşmada savcı hazır bulunmuyordu. Buna son verildi. Bundan böyle bu duruşmalarda savcılar da görev yapacak. Böylece üç ayaklı yargılama (iddia, savunma, yargı) ile adalete ulaşmaya çalışılacak. Adil yargılanma açısından mutlu bir adım. Kitaplarımızı kullananlar bu hedefe ulaşmak için harcadığımız çabayı biliyorlar. Çarpıcı olsun diye savcısız duruşmalardaki yargılamalara bir isim taktım ve “körebe yargılama” dedim. Sonunda körebenin gözündeki bağ çözüldü. Umarım adil sonuçlara ulaşmada katkısı olur. Yeni çalışmalarda buluşmak dileğiyle... Prof. Dr. Erdener Yurtcan Av. Begüm İrtiş
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat