Ceza Hukuku Dergisi Sayı: 50 – Aralık 2022

Stok Kodu:
1307085122122
Boyut:
160-240-0
Sayfa Sayısı:
238
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-05-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%13 indirimli
64,90TL
56,46TL
Havale/EFT ile: 55,33TL
1307085122122
604464
Ceza Hukuku Dergisi Sayı: 50 – Aralık 2022
Ceza Hukuku Dergisi Sayı: 50 – Aralık 2022
56.46
CHD'nin yeni bir sayısında daha sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu ve heyecanını yaşıyoruz. Bu sayımızda da yine birbirinden kıymetli bilimsel eserleri sizlerle buluşturuyor, bu bilimsel eserleri odağına alan bir tartışma ortamını sağlamaya çalışıyoruz. Bu vesileyle CHD'yi bilimsel bir tartışma platformu olarak kabul eden değerli yazarlarımıza içtenlikle teşekkür ediyoruz. Aynı şekil de, CHD'nin niceliği değil niteliği önceleyen duruşunun en büyük güvencesi olan değerli hakemlerimize de ortaya koydukları özveri ve üstlendikleri sorumluluk nedeniyle şükranlarımızı iletiyoruz. Bu sayımızda sayın Doç. Dr. Behiye EKER KAZANCI, ceza muhakemesi hukukunda son derece hassas bir yere sahip olan ve özellikle günümüzde bilgi teknolojilerinin gelişmesiyle önemli tartışmaları bünyesinde barındıran fizik kimliğinin tespiti koruma tedbirini inceleme konusu yapmıştır. Devamında sayın Doç. Dr. Cem ŞENOL kısa bir süre önce TCK'ya eklenen ve henüz tasarı aşamasındayken bile üzerinde ciddi tartışmaların yaşandığı halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçunu (TCK m. 217/A) ayrıntılı bir şekilde ele almıştır. Önümüzdeki yıl Türkiye gündeminin siyasal ve ekonomik yoğunluğu göz önünde bulundurulacak olursa, söz konusu suç ile ilgili tartışmaların artarak devam edeceğini tahmin etmek hiç de zor değildir. CHD'nin ilk sayılarından beri ülkemizde geniş anlamda ceza hukuku terminolojinin gelişi mine katkı sağlayacak bilimsel çalışmaların okuyucuyla buluşmasına çok önem verdik. Bilhassa yabancı dilde yazılan makalelerde, kullanılan dile ait terminolojinin doğru bir şekilde aktarılmasına özen göstermekteyiz. Bu çerçevede sayın Dr. Öğr. Üyesi Özdem ÖZAYDIN'ın Almanca olarak kaleme aldığı ve ceza muhakemesi hukukunda hakim ile bilirkişi arasındaki ilişkiyi değerlendirdiği makalesi, yukarıda ifade ettiğimiz amaç doğrultusunda literatürümüze kıymetli bir katkı niteliğini taşımaktadır. Aynı şekilde özellikle COVID-19 pandemisiyle birlikte artık hayatımızın kaybolmaz bir gündemi haline gelen kamu sağlığının ceza hukuku yoluyla korunması meselesine farklı gözle yaklaşan sayın Dr. Öğr. Üyesi Özgür TAŞDEMİR, "biyo-terörizm" ve "biyo-suçlar" kavramlarını hem teorik hem de dogmatik perspektifte incelemiştir. Makalenin önemli özelliklerinden biri de çok disiplinli bir perspektifi incelemenin odağına yerleştirmesidir. Sayın Arş. Gör. Ülkü AYDEMİR KURT, TCK m. 165'de düzenlenen suç eşyasının satın alınması ve kabul edilmesi suçuna ilişkin ayrıntılı bir değerlendirmeyi karşılaştırmalı hukuktan da istifade ederek ortaya koymuştur. Yine sayın Arş. Gör. Enes YILMAZ da ceza muhakemesinin asli süjelerinden mağdurun korunmasına dair karşılaştırmalı hukuk tartışmalarını göz önünde bulundurarak çok boyutlu bir sorgulamaya girişmiştir. CHD olarak genç ceza hukukçularının üstlendikleri inisiyatifi ve bu inisiyatifle şekillendirdikleri tartışmalar için bir platform olabilmeyi çok önemsiyoruz. Son olarak Almanya'daki akademik başarılarıyla örnek teşkil eden sayın Prof. Dr. Mustafa Temmuz OĞLAKCIOĞLU'nun nefret suçlarına dair Alman Hükümet Tasarı'na ilişkin yayınlanmış bir makalesinin tercümesini sizlerle buluşturuyoruz. Konuyla ilgili Alman literatüründe önemli çalışmalara imza atmış olan yazarın değerlendirmeleri Türkiye'de benzer tartışmalar için de farklı bir bakış açısı sunacaktır. Oldukça zengin bir içeriğe sahip olan bu sayımızla birlikte 2022 yılını sonlandırmış oluyoruz. Umuyor ve diliyoruz ki 2023 yılı pek çok yönüyle 2022 yılını "olumlu anlamda" geçer ve hem ülkemizde hem de dünyada özlemini çektiğimiz mutlulukların habercisi olur. 2023 yılında yeni sayılarımızda görüşmek dileğiyle… Prof. Dr. Veli Özer ÖZBEK Arş. Gör. İlker TEPE
CHD'nin yeni bir sayısında daha sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu ve heyecanını yaşıyoruz. Bu sayımızda da yine birbirinden kıymetli bilimsel eserleri sizlerle buluşturuyor, bu bilimsel eserleri odağına alan bir tartışma ortamını sağlamaya çalışıyoruz. Bu vesileyle CHD'yi bilimsel bir tartışma platformu olarak kabul eden değerli yazarlarımıza içtenlikle teşekkür ediyoruz. Aynı şekil de, CHD'nin niceliği değil niteliği önceleyen duruşunun en büyük güvencesi olan değerli hakemlerimize de ortaya koydukları özveri ve üstlendikleri sorumluluk nedeniyle şükranlarımızı iletiyoruz. Bu sayımızda sayın Doç. Dr. Behiye EKER KAZANCI, ceza muhakemesi hukukunda son derece hassas bir yere sahip olan ve özellikle günümüzde bilgi teknolojilerinin gelişmesiyle önemli tartışmaları bünyesinde barındıran fizik kimliğinin tespiti koruma tedbirini inceleme konusu yapmıştır. Devamında sayın Doç. Dr. Cem ŞENOL kısa bir süre önce TCK'ya eklenen ve henüz tasarı aşamasındayken bile üzerinde ciddi tartışmaların yaşandığı halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçunu (TCK m. 217/A) ayrıntılı bir şekilde ele almıştır. Önümüzdeki yıl Türkiye gündeminin siyasal ve ekonomik yoğunluğu göz önünde bulundurulacak olursa, söz konusu suç ile ilgili tartışmaların artarak devam edeceğini tahmin etmek hiç de zor değildir. CHD'nin ilk sayılarından beri ülkemizde geniş anlamda ceza hukuku terminolojinin gelişi mine katkı sağlayacak bilimsel çalışmaların okuyucuyla buluşmasına çok önem verdik. Bilhassa yabancı dilde yazılan makalelerde, kullanılan dile ait terminolojinin doğru bir şekilde aktarılmasına özen göstermekteyiz. Bu çerçevede sayın Dr. Öğr. Üyesi Özdem ÖZAYDIN'ın Almanca olarak kaleme aldığı ve ceza muhakemesi hukukunda hakim ile bilirkişi arasındaki ilişkiyi değerlendirdiği makalesi, yukarıda ifade ettiğimiz amaç doğrultusunda literatürümüze kıymetli bir katkı niteliğini taşımaktadır. Aynı şekilde özellikle COVID-19 pandemisiyle birlikte artık hayatımızın kaybolmaz bir gündemi haline gelen kamu sağlığının ceza hukuku yoluyla korunması meselesine farklı gözle yaklaşan sayın Dr. Öğr. Üyesi Özgür TAŞDEMİR, "biyo-terörizm" ve "biyo-suçlar" kavramlarını hem teorik hem de dogmatik perspektifte incelemiştir. Makalenin önemli özelliklerinden biri de çok disiplinli bir perspektifi incelemenin odağına yerleştirmesidir. Sayın Arş. Gör. Ülkü AYDEMİR KURT, TCK m. 165'de düzenlenen suç eşyasının satın alınması ve kabul edilmesi suçuna ilişkin ayrıntılı bir değerlendirmeyi karşılaştırmalı hukuktan da istifade ederek ortaya koymuştur. Yine sayın Arş. Gör. Enes YILMAZ da ceza muhakemesinin asli süjelerinden mağdurun korunmasına dair karşılaştırmalı hukuk tartışmalarını göz önünde bulundurarak çok boyutlu bir sorgulamaya girişmiştir. CHD olarak genç ceza hukukçularının üstlendikleri inisiyatifi ve bu inisiyatifle şekillendirdikleri tartışmalar için bir platform olabilmeyi çok önemsiyoruz. Son olarak Almanya'daki akademik başarılarıyla örnek teşkil eden sayın Prof. Dr. Mustafa Temmuz OĞLAKCIOĞLU'nun nefret suçlarına dair Alman Hükümet Tasarı'na ilişkin yayınlanmış bir makalesinin tercümesini sizlerle buluşturuyoruz. Konuyla ilgili Alman literatüründe önemli çalışmalara imza atmış olan yazarın değerlendirmeleri Türkiye'de benzer tartışmalar için de farklı bir bakış açısı sunacaktır. Oldukça zengin bir içeriğe sahip olan bu sayımızla birlikte 2022 yılını sonlandırmış oluyoruz. Umuyor ve diliyoruz ki 2023 yılı pek çok yönüyle 2022 yılını "olumlu anlamda" geçer ve hem ülkemizde hem de dünyada özlemini çektiğimiz mutlulukların habercisi olur. 2023 yılında yeni sayılarımızda görüşmek dileğiyle… Prof. Dr. Veli Özer ÖZBEK Arş. Gör. İlker TEPE
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat