9786052604366
739107
https://www.sehadetkitap.com/urun/cetin-uygur-kitabi
Çetin Uygur Kitabı
396.00
İşçi sınıfının parladığı anlar vardır, çağına ve sonraki zamanlara damgasını vuran... Komün gibi, Ekim Devrimi gibi, Gal Madenci Direnişi gibi... Anadolu topraklarında da bu parlayışlar eksik olmaz: Yakın tarihteki 1970 15-16 Haziran eylemleri, 1980 Yeni Çeltek öz yönetim deneyimi, 1991 Büyük Madenci Yürüyüşü, 2010 Tekel Direnişi… Bunlar belki hemen sonuç vermez ama kendi yolunda çok önemli birer birikimi temsil eder. Mazlumların yüreğine su serpen bir inancı besler, bir sonraki kervanın yolcularına rehberlik eder.
Bu başkaldırıların mutfağında, kitlelerin içinde kaybolmuş kimi esin kaynakları vardır. Bir adım önde giden isimsiz kahramanlar, çoban ateşi yakıcıları... İşte Çetin Uygur, tam da bu tasvirin ete kemiğe bürünmüş halidir. Çetin Uygur'un paltosunu şöyle bir silkeleseniz son 60 yılın bütün dönüm noktalarının kaldırım taşları; yürüyüşler, işgaller, grevler, cezaevleri, işkenceler, başkaldırılar dökülür. Hepsinin tek bir amacı vardır: Üretenlerin yöneten olacağı bir dünya hayalinin fitilini ateşlemek. Onun açısından bu bir slogan veya ütopya değildir.
Çetin Uygur, Türkiye'deki ilk işçi örgütçüleri kuşağının özelliklerini taşımasıyla, 1970'li yılların politikleşmiş işçi hareketine kattıklarıyla, 1989-91 dönemindeki yükselişte oynadığı rolle, 1991 sonrasında yeni bir işçi hareketinin oluşumuna yönelik önayak olduğu tartışmalarla, örgütlenme ve mücadele stratejisi arayışlarıyla işçi hareketinde benzersiz biridir. Bu yönleriyle işçi hareketinde 20 ve 21. yüzyıl arasında bir köprü rolü oynar, işçi hareketinin geçmişini temsil ettiği kadar bugününü ve geleceğini de temsil eder.
Çetin Uygur kitabı, onun bu uzun serüvenini ele alıyor; hayatının sadece dönüm noktalarını değil, yakından tanıyanların dahi pek bilmediği ayrıntıları içeren bir biyografik çalışma özelliği taşıyor. Mücadeleci kişiliğinin yanı sıra okur, onun renkli yanlarını da öğrenme fırsatını elde ediyor. Bununla beraber kitap, bir işçi hareketi tarihi kitabına, kısmen de bir siyasal tarih kitabına ilişkin boyutlar kazanıyor. Bu yönüyle 1975'lerden 2000'li yıllara işçi hareketinin soldan bir eleştirel değerlendirmesi olarak da okunabilir.
İşçi sınıfının parladığı anlar vardır, çağına ve sonraki zamanlara damgasını vuran... Komün gibi, Ekim Devrimi gibi, Gal Madenci Direnişi gibi... Anadolu topraklarında da bu parlayışlar eksik olmaz: Yakın tarihteki 1970 15-16 Haziran eylemleri, 1980 Yeni Çeltek öz yönetim deneyimi, 1991 Büyük Madenci Yürüyüşü, 2010 Tekel Direnişi… Bunlar belki hemen sonuç vermez ama kendi yolunda çok önemli birer birikimi temsil eder. Mazlumların yüreğine su serpen bir inancı besler, bir sonraki kervanın yolcularına rehberlik eder.
Bu başkaldırıların mutfağında, kitlelerin içinde kaybolmuş kimi esin kaynakları vardır. Bir adım önde giden isimsiz kahramanlar, çoban ateşi yakıcıları... İşte Çetin Uygur, tam da bu tasvirin ete kemiğe bürünmüş halidir. Çetin Uygur'un paltosunu şöyle bir silkeleseniz son 60 yılın bütün dönüm noktalarının kaldırım taşları; yürüyüşler, işgaller, grevler, cezaevleri, işkenceler, başkaldırılar dökülür. Hepsinin tek bir amacı vardır: Üretenlerin yöneten olacağı bir dünya hayalinin fitilini ateşlemek. Onun açısından bu bir slogan veya ütopya değildir.
Çetin Uygur, Türkiye'deki ilk işçi örgütçüleri kuşağının özelliklerini taşımasıyla, 1970'li yılların politikleşmiş işçi hareketine kattıklarıyla, 1989-91 dönemindeki yükselişte oynadığı rolle, 1991 sonrasında yeni bir işçi hareketinin oluşumuna yönelik önayak olduğu tartışmalarla, örgütlenme ve mücadele stratejisi arayışlarıyla işçi hareketinde benzersiz biridir. Bu yönleriyle işçi hareketinde 20 ve 21. yüzyıl arasında bir köprü rolü oynar, işçi hareketinin geçmişini temsil ettiği kadar bugününü ve geleceğini de temsil eder.
Çetin Uygur kitabı, onun bu uzun serüvenini ele alıyor; hayatının sadece dönüm noktalarını değil, yakından tanıyanların dahi pek bilmediği ayrıntıları içeren bir biyografik çalışma özelliği taşıyor. Mücadeleci kişiliğinin yanı sıra okur, onun renkli yanlarını da öğrenme fırsatını elde ediyor. Bununla beraber kitap, bir işçi hareketi tarihi kitabına, kısmen de bir siyasal tarih kitabına ilişkin boyutlar kazanıyor. Bu yönüyle 1975'lerden 2000'li yıllara işçi hareketinin soldan bir eleştirel değerlendirmesi olarak da okunabilir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.