Cehennem Yolculuğunun On Dokuz Günü!

Stok Kodu:
9786253735647
Boyut:
135-195-
Sayfa Sayısı:
180
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-01-30
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%30 indirimli
220,00 TL
154,00 TL
Havale/EFT ile: 138,60 TL
9786253735647
741457
Cehennem Yolculuğunun On Dokuz Günü!
Cehennem Yolculuğunun On Dokuz Günü!
154.00
Elinizde tuttuğunuz bu eserde, Stalin'in acımasız sürgün kararıyla 14 Kasım 1944 yılında yük vagonlarına bindirilerek vatanları olan Gürcistan'ın Ahıska bölgesinden Orta Asya toprak-larına sürgün edilen Ahıska Türklerinin 19 günlük tren yolculuğu sırasında yaşadığı trajediler anlatılıyor. Bu trajediler karşısında gösterdikleri destansı yaşam mücadeleleri ve zorlu koşull-arda birbirlerine kavuşmayı bekleyen iki gencin tutkulu, saf aşkları ele alınıyor. “Kendine saygısı olan her halkın unutmaması gereken üç husus vardır: Geçmişte kimdin? Şimdi kim oldun? Ve gelecekte kim olacaksın?” “Sevgili okur! Hemşerilerimin tehcir edilişi düpedüz bir sürgündü, hem de çok sert bir sürgün. Her ne kadar “deport” gibi masum bir kelime kullanılmış olsa da Türkler sırf etnik kimlikleri yüzünden top-lu sürgüne, bir soykırıma maruz kaldılar. Çünkü Türk olmak, suçlu olmaktı! İnsanlık dışı şartlarda bu halk nasıl hayatta kalabildi? Geçmişte yaşanan bu dehşet verici olaylara rağmen milli kimliklerini nasıl koruyabildi? Bu kitabı okurken bir benzerinin daha önce hiç yayınlanmadığını anlayacaksınız. Bir başına bırakılmış halkıma dair yazılmış olan edebi ya da edebi olmayan bütün metinler yok edildi, arşivlerde ve gizli bölümlerde saklandı. Kitaplar ele geçirilip yakıldı, insanların hafızası türlü işkencelerle tahrip edildi. Tıpkı “İnsan yoksa ortada bir sorun da yok.” sözünde olduğu gibi, halk yoksa problem de yoktu! Umarım bu kitap, sadece halkımın değil, milyonlarca dürüst insanın yüreğinde hak ettiği yeri bulur.”
Elinizde tuttuğunuz bu eserde, Stalin'in acımasız sürgün kararıyla 14 Kasım 1944 yılında yük vagonlarına bindirilerek vatanları olan Gürcistan'ın Ahıska bölgesinden Orta Asya toprak-larına sürgün edilen Ahıska Türklerinin 19 günlük tren yolculuğu sırasında yaşadığı trajediler anlatılıyor. Bu trajediler karşısında gösterdikleri destansı yaşam mücadeleleri ve zorlu koşull-arda birbirlerine kavuşmayı bekleyen iki gencin tutkulu, saf aşkları ele alınıyor. “Kendine saygısı olan her halkın unutmaması gereken üç husus vardır: Geçmişte kimdin? Şimdi kim oldun? Ve gelecekte kim olacaksın?” “Sevgili okur! Hemşerilerimin tehcir edilişi düpedüz bir sürgündü, hem de çok sert bir sürgün. Her ne kadar “deport” gibi masum bir kelime kullanılmış olsa da Türkler sırf etnik kimlikleri yüzünden top-lu sürgüne, bir soykırıma maruz kaldılar. Çünkü Türk olmak, suçlu olmaktı! İnsanlık dışı şartlarda bu halk nasıl hayatta kalabildi? Geçmişte yaşanan bu dehşet verici olaylara rağmen milli kimliklerini nasıl koruyabildi? Bu kitabı okurken bir benzerinin daha önce hiç yayınlanmadığını anlayacaksınız. Bir başına bırakılmış halkıma dair yazılmış olan edebi ya da edebi olmayan bütün metinler yok edildi, arşivlerde ve gizli bölümlerde saklandı. Kitaplar ele geçirilip yakıldı, insanların hafızası türlü işkencelerle tahrip edildi. Tıpkı “İnsan yoksa ortada bir sorun da yok.” sözünde olduğu gibi, halk yoksa problem de yoktu! Umarım bu kitap, sadece halkımın değil, milyonlarca dürüst insanın yüreğinde hak ettiği yeri bulur.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat