Cebir ve Denklem Hesabı Üzerine Özet Kitap;el-Kitâbu’l-Muhtasar fî Hisâbi’l-Cebr ve’l-Mukâbele
Boyut:
150-210-
Sayfa Sayısı:
340
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-09-24
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%28
indirimli
285,00TL
205,20TL
Havale/EFT ile:
201,10TL
9786257471121
536246
https://www.sehadetkitap.com/urun/cebir-ve-denklem-hesabi-uzerine-ozet-kitap-el-kitabu-l-muhtasar-fi-hisabi-l-cebr-ve-l-mukabele
Cebir ve Denklem Hesabı Üzerine Özet Kitap;el-Kitâbu’l-Muhtasar fî Hisâbi’l-Cebr ve’l-Mukâbele
205.20
Yılmaz Odabaşı'nın ‘'Yenik Serçe'' adlı şiirinden çıkıp geliyor kitabın kahramanlarından Nevin. Kitap adını da Cemal Süreya'nın bir şiirinden alıyor. Bu romanın hem siyasi hem de başarılı bir aşk romanı olduğu söylenebilir. Sıkıyönetim koşullarında kendine bir yol çizmeye çalışan ‘'Ruhu bile sanık'' bir genç adam ve dünyayı cehennem bilen manik depresif bir genç kız. İki kanadı kırık insanın hazin aşk hikayesi ve bir zamanlar Diyarbakır… Daha çok şair kimliğiyle tanınan Yılmaz Odabaşı, bu otobiyografik romanında yalın, akıcı dili, ustaca kurgusu ve satırlarındaki içtenlikle şiirde yakaladığı başarı çıtasının altına düşmüyor. Sevilerek okunan romanı da art arda yaptığı yeni baskılarla gördüğü ilgiyi hak ediyorÖyle bir kitap ki, kendinden önceki bin yılın tozunu alıp kendinden sonraki bin yıl(lar)a damga vuracak ihtişamı ve enginliğiyle miladın ilk bininci yılın henüz tamamlanmamışken bir dâhinin kalemiyle hayat buluyor. O kalem, tam 1178 yıl sonra bugün hala yazmaya devam ediyor aslında. Biz hala, o kalemin yazdıklarını, yazıyor olduklarını okumaya devam ediyoruz. Ya da belki yeni başlıyoruz… Zira ilginçtir ki, içinde yaşadığımız bu coğrafyanın en önemli şaheserlerinden biri olmasına rağmen, yazılmasının hemen üzerine ve sonra yüzyıllar boyu çeşitli dillere tercüme edilmiş olsa da, dilimize ve kültürümüze bugüne dek kazandırılamamış bir şaheserdir aynı zamanda. Matematiksel hiçbir sembolün yer almadığı bu matematik şaheseri, bugün anlıyoruz ki, kendi dönemi açısından, pek çok ilke imza atmış, çok önemli noktalara temas etmiştir. Bunların en belirgin olanlarından biri, adıyla evrimleşen cebri anlamsal bir zemin üzerine inşa ediyor olmasıdır. Yani sadece kendi cebrini inşa etmiyor Hârizmî, aynı zamanda cebrin semantiğini yapıyor! Semantiği, sentaktik dizgeye önceliyor! Bunun en önemli göstergesi, geometrik modeller üzerinden cebirsel işlemleri yapıyor olmasıdır. Bir diğer önemli göstergesi ise negatif sayıları biliyor, hatta bunlarla işlemleri anlatıyor olmasına rağmen, tıpkı Pisagor'un, kesirleştirilemeyen, düzene ve orana karşı koyan irrasyonel sayılardan kaçması gibi, Hârizmî de negatif sayılardan kaçınmıştır. Semantiğinde negatife alan açamadığından, denklem çözümlerinde negatif kökleri bulmaya yaklaşmamıştır. Amacı, bir geometri işlemini çözmek değil, kurduğu denklemleri ve çözümlerini anlamlandırmaktır. Bu bakımdan, bu kitap yalnızca bir matematik kitabı değil, aynı zamanda mantıksal ve metafiziksel bir perspektif sunan bir felsefe kitabı olarak da okunmalıdır. Bu çalışma, yalnızca bir çeviri değildir. Hârizmî her ne kadar yöntemi ve sistematiği itibariyle son derece kolay ve anlaşılır bir yol izlemiş olsa da, kitabın dilini daha anlaşılır kılmak ve pek sık karşılaşılmayan bağlantılarına işaret etmek amacıyla dil, felsefe, matematik ve matematik eğitimi açısından önemini ele alan makalelere yer verilmiştir. Bununla birlikte, retorik olarak anlaşılması güç matematiksel ifadelerin izah ve sembolik gösterimleri de yer almaktadır. Öte yandan, Hârizmî'nin teorik matematiğinin ardından sunduğu “Vasiyetler Kitabı”, içerdiği örnekler bakımından hem tarihsel bir vesika hem de İslam Hukuku açısından zengin bir kaynak niteliğindedir.
Yılmaz Odabaşı'nın ‘'Yenik Serçe'' adlı şiirinden çıkıp geliyor kitabın kahramanlarından Nevin. Kitap adını da Cemal Süreya'nın bir şiirinden alıyor. Bu romanın hem siyasi hem de başarılı bir aşk romanı olduğu söylenebilir. Sıkıyönetim koşullarında kendine bir yol çizmeye çalışan ‘'Ruhu bile sanık'' bir genç adam ve dünyayı cehennem bilen manik depresif bir genç kız. İki kanadı kırık insanın hazin aşk hikayesi ve bir zamanlar Diyarbakır… Daha çok şair kimliğiyle tanınan Yılmaz Odabaşı, bu otobiyografik romanında yalın, akıcı dili, ustaca kurgusu ve satırlarındaki içtenlikle şiirde yakaladığı başarı çıtasının altına düşmüyor. Sevilerek okunan romanı da art arda yaptığı yeni baskılarla gördüğü ilgiyi hak ediyorÖyle bir kitap ki, kendinden önceki bin yılın tozunu alıp kendinden sonraki bin yıl(lar)a damga vuracak ihtişamı ve enginliğiyle miladın ilk bininci yılın henüz tamamlanmamışken bir dâhinin kalemiyle hayat buluyor. O kalem, tam 1178 yıl sonra bugün hala yazmaya devam ediyor aslında. Biz hala, o kalemin yazdıklarını, yazıyor olduklarını okumaya devam ediyoruz. Ya da belki yeni başlıyoruz… Zira ilginçtir ki, içinde yaşadığımız bu coğrafyanın en önemli şaheserlerinden biri olmasına rağmen, yazılmasının hemen üzerine ve sonra yüzyıllar boyu çeşitli dillere tercüme edilmiş olsa da, dilimize ve kültürümüze bugüne dek kazandırılamamış bir şaheserdir aynı zamanda. Matematiksel hiçbir sembolün yer almadığı bu matematik şaheseri, bugün anlıyoruz ki, kendi dönemi açısından, pek çok ilke imza atmış, çok önemli noktalara temas etmiştir. Bunların en belirgin olanlarından biri, adıyla evrimleşen cebri anlamsal bir zemin üzerine inşa ediyor olmasıdır. Yani sadece kendi cebrini inşa etmiyor Hârizmî, aynı zamanda cebrin semantiğini yapıyor! Semantiği, sentaktik dizgeye önceliyor! Bunun en önemli göstergesi, geometrik modeller üzerinden cebirsel işlemleri yapıyor olmasıdır. Bir diğer önemli göstergesi ise negatif sayıları biliyor, hatta bunlarla işlemleri anlatıyor olmasına rağmen, tıpkı Pisagor'un, kesirleştirilemeyen, düzene ve orana karşı koyan irrasyonel sayılardan kaçması gibi, Hârizmî de negatif sayılardan kaçınmıştır. Semantiğinde negatife alan açamadığından, denklem çözümlerinde negatif kökleri bulmaya yaklaşmamıştır. Amacı, bir geometri işlemini çözmek değil, kurduğu denklemleri ve çözümlerini anlamlandırmaktır. Bu bakımdan, bu kitap yalnızca bir matematik kitabı değil, aynı zamanda mantıksal ve metafiziksel bir perspektif sunan bir felsefe kitabı olarak da okunmalıdır. Bu çalışma, yalnızca bir çeviri değildir. Hârizmî her ne kadar yöntemi ve sistematiği itibariyle son derece kolay ve anlaşılır bir yol izlemiş olsa da, kitabın dilini daha anlaşılır kılmak ve pek sık karşılaşılmayan bağlantılarına işaret etmek amacıyla dil, felsefe, matematik ve matematik eğitimi açısından önemini ele alan makalelere yer verilmiştir. Bununla birlikte, retorik olarak anlaşılması güç matematiksel ifadelerin izah ve sembolik gösterimleri de yer almaktadır. Öte yandan, Hârizmî'nin teorik matematiğinin ardından sunduğu “Vasiyetler Kitabı”, içerdiği örnekler bakımından hem tarihsel bir vesika hem de İslam Hukuku açısından zengin bir kaynak niteliğindedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.