Çatıdaki Çimenler; Sene Yazılar

Stok Kodu:
9786051067759
Boyut:
120-200-0
Sayfa Sayısı:
138
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2014-04-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%32 indirimli
95,00TL
64,60TL
Havale/EFT ile: 63,31TL
9786051067759
699119
Çatıdaki Çimenler; Sene Yazılar
Çatıdaki Çimenler; Sene Yazılar
64.60
Hissettiklerimiz ağızdan çıkınca, tortuları kalıyor elimizde. Hislerin ölüleri gibi duruyor sözler, asılı bir yerlere. Büyüdüm sonra, utandım büyüdüğüme... Çekmecelere yazdım, dolap raflarına. Evlerim değişti, sevdiklerim, sevmediklerim; anlattım dost sohbetlerinde; yetmedi, kendime yazdım. Mahremimdir bu size. Eski usul bir güncenin ifşası... Ne bir öyküdür ne de kişisel bir hikâye. Akıl düşümü, ruh üşümesi, gönül çarpıntısıdır. Şiirdir, öyküdür, fotoğraftır ya da tek bir cümle. En nihayetinde matbu bir hayata girizgâhımdır, yazmaya başlamama sebebe ithafımdır ve tüm anlatamadıklarıma... Olduğum değil, hasretimdir. Her sözcüğün bir emanetçiye ihtiyacındandır. Diyorum kendime, demek ki: Dünle bugünün farkı Bir telefon ucu Bir pencere dışı Ben dünken yok Bugünken varsam Mesafeler güzel Mesafelerin aslı sevilesi Ben değilim mesafe Mesafe bize ait olmayan bir evde olmaktı sadece Bize ait olmayanda biz olamadığımız sürece Her şey bir evin yalanı Her şey bizim olanın rüyası Aidiyet yoktu ne dünde ne bugünde Ne yazıktır Biz tutunduk sanrılı bir aidiyete
Hissettiklerimiz ağızdan çıkınca, tortuları kalıyor elimizde. Hislerin ölüleri gibi duruyor sözler, asılı bir yerlere. Büyüdüm sonra, utandım büyüdüğüme... Çekmecelere yazdım, dolap raflarına. Evlerim değişti, sevdiklerim, sevmediklerim; anlattım dost sohbetlerinde; yetmedi, kendime yazdım. Mahremimdir bu size. Eski usul bir güncenin ifşası... Ne bir öyküdür ne de kişisel bir hikâye. Akıl düşümü, ruh üşümesi, gönül çarpıntısıdır. Şiirdir, öyküdür, fotoğraftır ya da tek bir cümle. En nihayetinde matbu bir hayata girizgâhımdır, yazmaya başlamama sebebe ithafımdır ve tüm anlatamadıklarıma... Olduğum değil, hasretimdir. Her sözcüğün bir emanetçiye ihtiyacındandır. Diyorum kendime, demek ki: Dünle bugünün farkı Bir telefon ucu Bir pencere dışı Ben dünken yok Bugünken varsam Mesafeler güzel Mesafelerin aslı sevilesi Ben değilim mesafe Mesafe bize ait olmayan bir evde olmaktı sadece Bize ait olmayanda biz olamadığımız sürece Her şey bir evin yalanı Her şey bizim olanın rüyası Aidiyet yoktu ne dünde ne bugünde Ne yazıktır Biz tutunduk sanrılı bir aidiyete
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat