Çarık-Yok Sayılan Bir Ulusun Kahramanları

Stok Kodu:
9786256758995
Boyut:
135-215-
Sayfa Sayısı:
276
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-04-05
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
233,00TL
144,46TL
Havale/EFT ile: 141,57TL
9786256758995
689709
Çarık-Yok Sayılan Bir Ulusun Kahramanları
Çarık-Yok Sayılan Bir Ulusun Kahramanları
144.46
Hüseyin Dayı: Çarıklarım eskimişti. Ayaklarıma taşlar ve dikenler batıyordu. Başçavuşuma göstererek yeni bir çarık istedim. Başçavuşum depoda çarık olmadığını, çarık tamircisine götürüp tamir ettirerek idare etmemi söylemişti. Abdurrahman Efendi: Esir düştüğüm İngilizlerin kampından kaçarken, yolda Arap çetelerinin eline düştüm. Çeteler, bütün giysilerimi aldıktan sonra beni ne yapacaklarını tartışıyorlardı. Biri gözlerini çıkarıp bırakalım derken diğeri köprüden atalım ne olacak bakalım gibi sözler söylüyorlardı. Arapça bildiğim için konuşulanları anlıyordum ve çaresizce yüzlerine bakıyordum. Gülsüm Nene: Öşür sirkat diyerek malımız, savaş diyerek yavrularımız alınıp götürülüyorlar, birçokları geri dönmüyordu. Osmanlı'nın son, Cumhuriyet'in ilk yıllarında bu toprakların gerçek sahibi olan Anadolu insanının içinde bulunduğu dramı anlatan bir eser. Devletin sadece askerlikte ve vergi toplarken hatırladığı, Türk milletinin yoksulluk ve açlıkla mücadelesi içler acısı. Özellikle Abdurrahman Efendi'nin Arap çöllerindeki savaşı ile Gülsüm Nene'nin açlıkla sınavını okurken duygulanmamak mümkün değil. Hele bir de bunun gerçek bir hikâye olması ayrı bir acı. Hüseyin Giray ÜLKÜ-Öğretmen
Hüseyin Dayı: Çarıklarım eskimişti. Ayaklarıma taşlar ve dikenler batıyordu. Başçavuşuma göstererek yeni bir çarık istedim. Başçavuşum depoda çarık olmadığını, çarık tamircisine götürüp tamir ettirerek idare etmemi söylemişti. Abdurrahman Efendi: Esir düştüğüm İngilizlerin kampından kaçarken, yolda Arap çetelerinin eline düştüm. Çeteler, bütün giysilerimi aldıktan sonra beni ne yapacaklarını tartışıyorlardı. Biri gözlerini çıkarıp bırakalım derken diğeri köprüden atalım ne olacak bakalım gibi sözler söylüyorlardı. Arapça bildiğim için konuşulanları anlıyordum ve çaresizce yüzlerine bakıyordum. Gülsüm Nene: Öşür sirkat diyerek malımız, savaş diyerek yavrularımız alınıp götürülüyorlar, birçokları geri dönmüyordu. Osmanlı'nın son, Cumhuriyet'in ilk yıllarında bu toprakların gerçek sahibi olan Anadolu insanının içinde bulunduğu dramı anlatan bir eser. Devletin sadece askerlikte ve vergi toplarken hatırladığı, Türk milletinin yoksulluk ve açlıkla mücadelesi içler acısı. Özellikle Abdurrahman Efendi'nin Arap çöllerindeki savaşı ile Gülsüm Nene'nin açlıkla sınavını okurken duygulanmamak mümkün değil. Hele bir de bunun gerçek bir hikâye olması ayrı bir acı. Hüseyin Giray ÜLKÜ-Öğretmen
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat