9786258265620
617390
https://www.sehadetkitap.com/urun/cakirogullari
Çakıroğulları
132.06
“Çakıroğlu Mehmet yakın akrabası Çakıroğlu Ali Ağa'nın oğlu Mehmet Hadi pusuda vurularak hayatını kaybedince 1967 Haziran ayında Balıkesir Cezaevi'nden, yanında bir arkadaşı ile birlikte firar ederler. Bir süre Akdağlarda kaçak gezerler, yatakık yapan Yörük çadırlarında gizlenirler. Yine bir gün bir başka yörük çadırına misafir olurlar. Çadırda evin erkeği yoktur. Evin kadını, kızı, gelini Çakıroğlu'nu tanıdıkları için çadıra buyur ederler. Çakıroğlu biz subaşında oturalım der. Çadır- da sofra hazır edilince yanında birlikte Cezaevinden kaçtıkları arkadaşına git hazırlanan yiyecekleri al gel demiş. Çadıra gidince evin gelinini yalnız bulunca gelini taciz eder. O an bu olanları gelin Çakıroğlu'na söyleyemez, gizler. Aradan bir süre geçtikten sonra Çakıroğlu bu çadıra tekrar uğrarlar. Bu defa Çakıroğlu yiyecek hazırlamaları için bizzat gelinden kendisi gidip söyler, fakat gelinin iki gözü iki çeşme ağlamaklıdır. Çakıroğlu geline ‘hayırdır' der. Gelinde Çakıroğlu'nun arkadaşının yaptığı taciz olayını anlatır. Çakıroğlu bunu duyar duymaz çadırdan hiçbir şey almadan Cezaevinden birlikte kaçtığı ırz düşmanına ‘haydi gidiyoruz' der oradan ayrılırlar. Bir tenhaya geldiklerinde yanındaki ırz düşmanını arkadaşını acımadan oracıkta vurup öldürür.” Çakıroğlu Mehmet Akdağ yaylalarında kaçak dolaşırken ırz düşmanı olanlar fırsat bulamazdı. Çakıroğlu yörüklerin güvencesi idi. Çakıroğlu Mehmet Akdağlarda gezerken evdeki kadınları, kızlar emniyette olurdu. Yerel Mahalli Sanatçımız Halil Özdemir Fethiye sevgim hissidir. Öğrenciliğimde Fethiyeli arkadaşlar özellikle tercihimdi. Fethiyeli çok dostum olmuştur. Savundukları, o mertliği ifade eden BEŞKAZA'lılık ruhunu taşırlardı.
Fehmi Özsoy
“Çakıroğlu Mehmet yakın akrabası Çakıroğlu Ali Ağa'nın oğlu Mehmet Hadi pusuda vurularak hayatını kaybedince 1967 Haziran ayında Balıkesir Cezaevi'nden, yanında bir arkadaşı ile birlikte firar ederler. Bir süre Akdağlarda kaçak gezerler, yatakık yapan Yörük çadırlarında gizlenirler. Yine bir gün bir başka yörük çadırına misafir olurlar. Çadırda evin erkeği yoktur. Evin kadını, kızı, gelini Çakıroğlu'nu tanıdıkları için çadıra buyur ederler. Çakıroğlu biz subaşında oturalım der. Çadır- da sofra hazır edilince yanında birlikte Cezaevinden kaçtıkları arkadaşına git hazırlanan yiyecekleri al gel demiş. Çadıra gidince evin gelinini yalnız bulunca gelini taciz eder. O an bu olanları gelin Çakıroğlu'na söyleyemez, gizler. Aradan bir süre geçtikten sonra Çakıroğlu bu çadıra tekrar uğrarlar. Bu defa Çakıroğlu yiyecek hazırlamaları için bizzat gelinden kendisi gidip söyler, fakat gelinin iki gözü iki çeşme ağlamaklıdır. Çakıroğlu geline ‘hayırdır' der. Gelinde Çakıroğlu'nun arkadaşının yaptığı taciz olayını anlatır. Çakıroğlu bunu duyar duymaz çadırdan hiçbir şey almadan Cezaevinden birlikte kaçtığı ırz düşmanına ‘haydi gidiyoruz' der oradan ayrılırlar. Bir tenhaya geldiklerinde yanındaki ırz düşmanını arkadaşını acımadan oracıkta vurup öldürür.” Çakıroğlu Mehmet Akdağ yaylalarında kaçak dolaşırken ırz düşmanı olanlar fırsat bulamazdı. Çakıroğlu yörüklerin güvencesi idi. Çakıroğlu Mehmet Akdağlarda gezerken evdeki kadınları, kızlar emniyette olurdu. Yerel Mahalli Sanatçımız Halil Özdemir Fethiye sevgim hissidir. Öğrenciliğimde Fethiyeli arkadaşlar özellikle tercihimdi. Fethiyeli çok dostum olmuştur. Savundukları, o mertliği ifade eden BEŞKAZA'lılık ruhunu taşırlardı.
Fehmi Özsoy
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.