Çağrışımlar

Stok Kodu:
9786254157301
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
100
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-08-14
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
150,00TL
138,00TL
Havale/EFT ile: 124,20TL
9786254157301
717625
Çağrışımlar
Çağrışımlar
138.00
"Uzak diye bir şeyin varlığından habersiz kendi küçük, dar ve sığ dünyanda mutlu mesut yaşayabilecekken kitaplarla tanışıp bir anlamda ruhunu özgürleştirdiğinde yepyeni bir eşiği geçtiğin duygusuna girebilirsin ama bu özgürleşmenin aynı zamanda bedenin sınırlarına sıkışıp kalmış bir tutsaklık olduğunu anladığında ne yapabilirsin? O andan sonra hiçbir zaman peşini bırakmayacak bir huzursuzluk ve eksiklik duygusunun, dinmek bilmez bir içsel keşmekeşin, üstüne başına yapışan inatçı bir melankolinin hâkimiyetine kendini bırakmaktan başka… Peki ya, “anı” gibi duru bir kelimenin o inceliğinin altında şeytani bir şeylerin var olduğunu; unutulmuş gibi görünse de aslında o şeytanın seni hep izlediğini; seni olabileceğin kişiden bambaşka bir yere getirmek, bütünlüğünü bozmak için ayaklarına dolandığını fark ettiğinde etrafını saran ağların içinde debelenmek ne işine yarayabilir? İşte, kendi kendini tıktığın bir hapishanede boğulmanın karşısında sana bir nefes olabilecek tek şey belki de yalnızca hayal ve kurgu oyunları. Yani yazı, yani edebiyat, yani sanat… Tüm bunların üstüne, gerçekliğin katı can sıkıcılığına yeterince bulandığımız noktada, biraz metafizik biraz kozmik birtakım yolculuklara çıkmanın ne günahı olabilir?"
"Uzak diye bir şeyin varlığından habersiz kendi küçük, dar ve sığ dünyanda mutlu mesut yaşayabilecekken kitaplarla tanışıp bir anlamda ruhunu özgürleştirdiğinde yepyeni bir eşiği geçtiğin duygusuna girebilirsin ama bu özgürleşmenin aynı zamanda bedenin sınırlarına sıkışıp kalmış bir tutsaklık olduğunu anladığında ne yapabilirsin? O andan sonra hiçbir zaman peşini bırakmayacak bir huzursuzluk ve eksiklik duygusunun, dinmek bilmez bir içsel keşmekeşin, üstüne başına yapışan inatçı bir melankolinin hâkimiyetine kendini bırakmaktan başka… Peki ya, “anı” gibi duru bir kelimenin o inceliğinin altında şeytani bir şeylerin var olduğunu; unutulmuş gibi görünse de aslında o şeytanın seni hep izlediğini; seni olabileceğin kişiden bambaşka bir yere getirmek, bütünlüğünü bozmak için ayaklarına dolandığını fark ettiğinde etrafını saran ağların içinde debelenmek ne işine yarayabilir? İşte, kendi kendini tıktığın bir hapishanede boğulmanın karşısında sana bir nefes olabilecek tek şey belki de yalnızca hayal ve kurgu oyunları. Yani yazı, yani edebiyat, yani sanat… Tüm bunların üstüne, gerçekliğin katı can sıkıcılığına yeterince bulandığımız noktada, biraz metafizik biraz kozmik birtakım yolculuklara çıkmanın ne günahı olabilir?"
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat