Burası Türkiye Radyoları

Stok Kodu:
9789758759682
Boyut:
140-210-0
Sayfa Sayısı:
217
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008-04-15
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
114,00TL
104,88TL
Havale/EFT ile: 94,39TL
9789758759682
376996
Burası Türkiye Radyoları
Burası Türkiye Radyoları
104.88
Toplam 30 yıl çalıştığım TRT'de, radyoda en azından 5.475 kez (365x15 hesabı ve günde bir kez yaptığım varsayımıyla) BURASI TÜRKİYE RADYOLARI, UZUN DALGA ANKARA RADYOSU 1648 metre 182 KİLOSİKL T.A.R. demiş ve yayını başlatmışım. Bir radyo spikerinin yaşamının özeti bu cümle. Birçok insanın, içinden konuştuğumuzu sandığı bir kapalı kutudan binlerce kez uykularınızı böldüm. Hep iyi olmasını istediğim halde zaman zaman içinizi sızlatan haberler de verdim. Yapıldığı günden bugüne, bir saniye olsun gün yüzü görmeyen bir stüdyoda, yalnızlığımla başbaşa, görmediğim bilmediğim sizlerle konuştum. O konuşmalarda hepinize tipler yarattım, kimlikler, kişilikler yakıştırdım. O küçücük stüdyo, yalnızlıklar, çeşitli sıkıntılar... hepsi, çok güzeldi. Önümüzdeki masanın üzerinde gözümüze çakılırcasına duran saatten başka her şey… Çünkü, yelkovanın bir rakamdan ötekine geçerken çıkardığı TIK sesi içimi kıyardı. Ve ben, henüz 20'li yaşlarda olmama karşın, yaşamımdan bir saniyenin daha gittiğini, sımsıkı sarıldığım yaşamın saniye saniye ellerimden kayıp gittiğini duyardım.
Toplam 30 yıl çalıştığım TRT'de, radyoda en azından 5.475 kez (365x15 hesabı ve günde bir kez yaptığım varsayımıyla) BURASI TÜRKİYE RADYOLARI, UZUN DALGA ANKARA RADYOSU 1648 metre 182 KİLOSİKL T.A.R. demiş ve yayını başlatmışım. Bir radyo spikerinin yaşamının özeti bu cümle. Birçok insanın, içinden konuştuğumuzu sandığı bir kapalı kutudan binlerce kez uykularınızı böldüm. Hep iyi olmasını istediğim halde zaman zaman içinizi sızlatan haberler de verdim. Yapıldığı günden bugüne, bir saniye olsun gün yüzü görmeyen bir stüdyoda, yalnızlığımla başbaşa, görmediğim bilmediğim sizlerle konuştum. O konuşmalarda hepinize tipler yarattım, kimlikler, kişilikler yakıştırdım. O küçücük stüdyo, yalnızlıklar, çeşitli sıkıntılar... hepsi, çok güzeldi. Önümüzdeki masanın üzerinde gözümüze çakılırcasına duran saatten başka her şey… Çünkü, yelkovanın bir rakamdan ötekine geçerken çıkardığı TIK sesi içimi kıyardı. Ve ben, henüz 20'li yaşlarda olmama karşın, yaşamımdan bir saniyenin daha gittiğini, sımsıkı sarıldığım yaşamın saniye saniye ellerimden kayıp gittiğini duyardım.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat