Bozok'tan Yozgat'a Köy Ve Köylüler (1529-1844)

Stok Kodu:
9786057223791
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
256
Basım Yeri:
Erzurum
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-04-05
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%28 indirimli
219,00TL
157,68TL
Havale/EFT ile: 154,53TL
9786057223791
598390
Bozok'tan Yozgat'a Köy Ve Köylüler (1529-1844)
Bozok'tan Yozgat'a Köy Ve Köylüler (1529-1844)
157.68
1950'li yıllarda şehirleşmenin hızlanmasıyla büyük şehirlere göçenler, kurdukları köy dernekleri vasıtasıyla köy ve köylüleriyle ilişkilerini sürdürmektedir. Buralarda çeşitli vesilelerle bir araya gelen insanların ortak konularından biri de hiç şüphesiz doğup büyüdükleri ve ayrılmak zorunda kaldıkları köylerinin tarihidir. Bu sohbetlerde anlatılanların pek çoğu tarihi hakikate uymayan rivayetlere dayanır. Bu yüzden benim yıllar önce Yozgat'ın bir köyü olan Çokradan'a dair tarihi kaynaklara dayanarak yazdığım Bozok Sancağı'nda Köylerin Teşekkülüne Dair Bir Örnek: Çokradan Köyü (2012) isimli makalem köylülerin bazılarınca rivayetlere uymadığı gerekçesiyle eleştirilmişti. Buna karşılık Çokradan'ın tarihiyle ilgili bu makalemi gören dernek başkanları ve ilgililerden bazıları kendi köylerinin tarihine dair bilgiler istedi. Yoğunluğum nedeniyle bütün isteklere cevap vermem mümkün olmadı. Ancak zamanla günümüz Yozgat'ını da içine alan Bozok sancağındaki Türkmenlerle ilgili XVI. Yüzyılda Bozok Türkmenleri (2015) isimli kitabım ve Osmanlı Anadolu'sunda Bir İskân Hikâyesi: Bozok Sancağı'nda Aşiretler, Köylüler ve Celâlîler (16-19. Yüzyıllar) (2019) isimli makalem sırasında bölge tarihiyle daha fazla ilgilenmeye başladım. Bu süreçte bölgenin yaklaşık 300-350 yıllık bir dilimindeki yerleşme ve nüfus özelliklerini aydınlatacak öneme sahip olan 1529, 1542, 1556 ve 1576 tarihli tahrir, 1642 tarihli avarız, 1831 tarihli nüfus ve 1844 tarihli temettuat defterlerinin bazı kısımlarını yeni yazıya aktardım. Bu kaynaklardan hareketle Bozok sancağının nüfus ve iskân yapısıyla ilgili gelişmeleri 1529-1576, 1576-1642 ve 1642-1831 tarihleri arasında olmak üzere üç dönem halinde incelemek mümkündür. Bu üç dönemde karşılaşılan manzara özetle şöyledir: 1529- 1542 tarihlerinde tespit edilen nüfusun tamamına yakını konar-göçer olup bu sırada Bozok sancağında sakinlerinin çoğunluğunu gayrimüslimlerin oluşturduğu sadece 9 köy mevcuttur. Gayrimüslimler haricindeki nüfusun tamamına yakını geçici iskân mahalleri olan yaylak, kışlak ve mezralarında yaşamaktadır. 1556 tarihine gelindiğinde geçici iskân mahalleri olan yaylak, kışlak ve mezralar köy olarak kaydedilmiş, dolayısıyla köy sayısı 716'ya çıkmıştır. 1529-1542 tarihlerinde 22.607 nefer olan nüfus ise 1556 senesinde 25.145'e yükselmiştir. 1576 tarihinde köy sayısı azalarak 716'dan 638'e gerilemiş, buna karşılık nüfus iki misli artarak 25.145 neferden 44.900'aulaşmıştır. 1576 tarihinde 638 olan köy sayısı, Budaközü kazası ve buraya bağlı 58 köyün Bozok'a bağlanmasına rağmen, 1642 tarihinde 559'a nüfus ise 44.9 neferden 4.990'a gerilemiştir. Köy sayısı ve nüfustaki bu değişkenlik devam etmiş, 1642 tarihinde 559 olan köy sayısı 1831'de 733'e nüfus ise 4.99 neferden 52 civarına yükselmiştir. 1831'deki bu değişimde Zile kazasına bağlı Karahisar-ı Behramşah nahiyesinin ve nahiyeye bağlı 83 köyün Bozok'a bağlanması etkilidir. Yunus Koç'un tespitiyle söylemek gerekirse; 16 yüzyılın sonlarında kalabalık bir nüfusa sahip olan bölge aynı yüzyılın sonlarına doğru tenhalaşmış, fakat devletin aldığı tedbirler doğrultusunda 19 yüzyılın başlarında tekrar eski günlerindeki canlılığa kavuşmuştur. İşte bu çalışmanın ilk bölümünde 1529-1844 tarihleri arasında yaşanan bu gelişmeler ikinci bölümündeyse günümüz Yozgat'ına bağlı köyler üzerinde durulmuştur. İlk bölümdeki değerlendirmeler her ne kadar Bozok sancağının geneli üzerinden yapılmış olsa da ikinci bölümde Bozok'a bağlı bütün köylerden ziyade günümüz Yozgat'ına bağlı köyler hakkında bilgi verilmiştir. Dolayısıyla vaktiyle Bozok sancağına bağlı olan Çorum'un Alaca ve Sungurlu, Kayseri'nin Felahiye, Sivas'ın Gemerek ve Şarkışla ilçelerine bağlı köylere gerekmedikçe değinilmemiştir. Fakat Tokat sancağının Zile kazası gibi yerlere bağlı olup da sonradan özellikle Aydıncık, Çekerek ve Kadışehri gibi ilçelere bağlanan köyler üzerinde durulmuştur. Bölgede aynı ismi taşıyan köylerin fazla olması, idari yapının ve köy isimlerinin sık sık değişmesi gibi sebepler yüzünden tarihi belgelerde tespit edilen köylerden bazılarının günümüzde hangi ilçeye bağlı olduğu tam olarak tespit edilememiştir. Bu yüzden aynı ismi taşıyan köylere dair bilgiler her birinde tekrar edilmiştir. 1860'lı yıllarda Kafkas göçmenlerinin yerleştirildiği yirmi civarındaki köyle yine yaklaşık yetmiş civarındaki köye dair bilgilere isimlerinin değişmesi, sonradan kurulmaları, Yozgat'a sonradan bağlanmaları gibi sebeplerden dolayı ulaşılamamıştır. Fakat bunların önemli bir kısmının 1850'lerden sonraki gelişmeler sonucunda kurulduğu söylenebilir. Hem kaynakların hem de bölgedeki köy sayısının fazlalığı yüzünden bahsi geçen defterlerde köylerle ilgili bütün bilgileri kullanamasam da köy isimlerinin veriliş sebebi, anlamı, köylerin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu, köylerde yaşayan aşiretler, yerleşikler ve göçmenlerin yanı sıra köylerin 1556-1844 tarihleri arasındaki nüfuslarına dair bilgiler verilmiştir. Tahrir, avarız, nüfus ve temettuat defterlerinin daha detaylı bir şekilde kullanılmasıyla tek tek ele alınan köylere dair ayrıntılı çalışmalar yapılabilir. Hem köyler hakkında detaylı bilgilerin elde edilmesi hem de istikrarsız bir iskân tarihine sahip olan bölgenin iskân tarihinin detaylı bir şekilde ortaya konulabilmesi için en azından tarihçi ve coğrafyacılardan oluşan bir ekibin saha çalışması yapması gerekmektedir.
1950'li yıllarda şehirleşmenin hızlanmasıyla büyük şehirlere göçenler, kurdukları köy dernekleri vasıtasıyla köy ve köylüleriyle ilişkilerini sürdürmektedir. Buralarda çeşitli vesilelerle bir araya gelen insanların ortak konularından biri de hiç şüphesiz doğup büyüdükleri ve ayrılmak zorunda kaldıkları köylerinin tarihidir. Bu sohbetlerde anlatılanların pek çoğu tarihi hakikate uymayan rivayetlere dayanır. Bu yüzden benim yıllar önce Yozgat'ın bir köyü olan Çokradan'a dair tarihi kaynaklara dayanarak yazdığım Bozok Sancağı'nda Köylerin Teşekkülüne Dair Bir Örnek: Çokradan Köyü (2012) isimli makalem köylülerin bazılarınca rivayetlere uymadığı gerekçesiyle eleştirilmişti. Buna karşılık Çokradan'ın tarihiyle ilgili bu makalemi gören dernek başkanları ve ilgililerden bazıları kendi köylerinin tarihine dair bilgiler istedi. Yoğunluğum nedeniyle bütün isteklere cevap vermem mümkün olmadı. Ancak zamanla günümüz Yozgat'ını da içine alan Bozok sancağındaki Türkmenlerle ilgili XVI. Yüzyılda Bozok Türkmenleri (2015) isimli kitabım ve Osmanlı Anadolu'sunda Bir İskân Hikâyesi: Bozok Sancağı'nda Aşiretler, Köylüler ve Celâlîler (16-19. Yüzyıllar) (2019) isimli makalem sırasında bölge tarihiyle daha fazla ilgilenmeye başladım. Bu süreçte bölgenin yaklaşık 300-350 yıllık bir dilimindeki yerleşme ve nüfus özelliklerini aydınlatacak öneme sahip olan 1529, 1542, 1556 ve 1576 tarihli tahrir, 1642 tarihli avarız, 1831 tarihli nüfus ve 1844 tarihli temettuat defterlerinin bazı kısımlarını yeni yazıya aktardım. Bu kaynaklardan hareketle Bozok sancağının nüfus ve iskân yapısıyla ilgili gelişmeleri 1529-1576, 1576-1642 ve 1642-1831 tarihleri arasında olmak üzere üç dönem halinde incelemek mümkündür. Bu üç dönemde karşılaşılan manzara özetle şöyledir: 1529- 1542 tarihlerinde tespit edilen nüfusun tamamına yakını konar-göçer olup bu sırada Bozok sancağında sakinlerinin çoğunluğunu gayrimüslimlerin oluşturduğu sadece 9 köy mevcuttur. Gayrimüslimler haricindeki nüfusun tamamına yakını geçici iskân mahalleri olan yaylak, kışlak ve mezralarında yaşamaktadır. 1556 tarihine gelindiğinde geçici iskân mahalleri olan yaylak, kışlak ve mezralar köy olarak kaydedilmiş, dolayısıyla köy sayısı 716'ya çıkmıştır. 1529-1542 tarihlerinde 22.607 nefer olan nüfus ise 1556 senesinde 25.145'e yükselmiştir. 1576 tarihinde köy sayısı azalarak 716'dan 638'e gerilemiş, buna karşılık nüfus iki misli artarak 25.145 neferden 44.900'aulaşmıştır. 1576 tarihinde 638 olan köy sayısı, Budaközü kazası ve buraya bağlı 58 köyün Bozok'a bağlanmasına rağmen, 1642 tarihinde 559'a nüfus ise 44.9 neferden 4.990'a gerilemiştir. Köy sayısı ve nüfustaki bu değişkenlik devam etmiş, 1642 tarihinde 559 olan köy sayısı 1831'de 733'e nüfus ise 4.99 neferden 52 civarına yükselmiştir. 1831'deki bu değişimde Zile kazasına bağlı Karahisar-ı Behramşah nahiyesinin ve nahiyeye bağlı 83 köyün Bozok'a bağlanması etkilidir. Yunus Koç'un tespitiyle söylemek gerekirse; 16 yüzyılın sonlarında kalabalık bir nüfusa sahip olan bölge aynı yüzyılın sonlarına doğru tenhalaşmış, fakat devletin aldığı tedbirler doğrultusunda 19 yüzyılın başlarında tekrar eski günlerindeki canlılığa kavuşmuştur. İşte bu çalışmanın ilk bölümünde 1529-1844 tarihleri arasında yaşanan bu gelişmeler ikinci bölümündeyse günümüz Yozgat'ına bağlı köyler üzerinde durulmuştur. İlk bölümdeki değerlendirmeler her ne kadar Bozok sancağının geneli üzerinden yapılmış olsa da ikinci bölümde Bozok'a bağlı bütün köylerden ziyade günümüz Yozgat'ına bağlı köyler hakkında bilgi verilmiştir. Dolayısıyla vaktiyle Bozok sancağına bağlı olan Çorum'un Alaca ve Sungurlu, Kayseri'nin Felahiye, Sivas'ın Gemerek ve Şarkışla ilçelerine bağlı köylere gerekmedikçe değinilmemiştir. Fakat Tokat sancağının Zile kazası gibi yerlere bağlı olup da sonradan özellikle Aydıncık, Çekerek ve Kadışehri gibi ilçelere bağlanan köyler üzerinde durulmuştur. Bölgede aynı ismi taşıyan köylerin fazla olması, idari yapının ve köy isimlerinin sık sık değişmesi gibi sebepler yüzünden tarihi belgelerde tespit edilen köylerden bazılarının günümüzde hangi ilçeye bağlı olduğu tam olarak tespit edilememiştir. Bu yüzden aynı ismi taşıyan köylere dair bilgiler her birinde tekrar edilmiştir. 1860'lı yıllarda Kafkas göçmenlerinin yerleştirildiği yirmi civarındaki köyle yine yaklaşık yetmiş civarındaki köye dair bilgilere isimlerinin değişmesi, sonradan kurulmaları, Yozgat'a sonradan bağlanmaları gibi sebeplerden dolayı ulaşılamamıştır. Fakat bunların önemli bir kısmının 1850'lerden sonraki gelişmeler sonucunda kurulduğu söylenebilir. Hem kaynakların hem de bölgedeki köy sayısının fazlalığı yüzünden bahsi geçen defterlerde köylerle ilgili bütün bilgileri kullanamasam da köy isimlerinin veriliş sebebi, anlamı, köylerin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu, köylerde yaşayan aşiretler, yerleşikler ve göçmenlerin yanı sıra köylerin 1556-1844 tarihleri arasındaki nüfuslarına dair bilgiler verilmiştir. Tahrir, avarız, nüfus ve temettuat defterlerinin daha detaylı bir şekilde kullanılmasıyla tek tek ele alınan köylere dair ayrıntılı çalışmalar yapılabilir. Hem köyler hakkında detaylı bilgilerin elde edilmesi hem de istikrarsız bir iskân tarihine sahip olan bölgenin iskân tarihinin detaylı bir şekilde ortaya konulabilmesi için en azından tarihçi ve coğrafyacılardan oluşan bir ekibin saha çalışması yapması gerekmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat