Bitlis Geçiş Dönemleri(Doğum- Evlenme- Ölüm) Ve Gösterge Bilimsel Çözümleri

Stok Kodu:
9786257351690
Boyut:
160-240-
Sayfa Sayısı:
313
Basım Yeri:
Erzurum
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-10-11
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%28 indirimli
228,00TL
164,16TL
Havale/EFT ile: 160,88TL
9786257351690
576384
Bitlis Geçiş Dönemleri(Doğum- Evlenme- Ölüm) Ve Gösterge Bilimsel Çözümleri
Bitlis Geçiş Dönemleri(Doğum- Evlenme- Ölüm) Ve Gösterge Bilimsel Çözümleri
164.16
İnsan ömrü doğum ile ölüm arasındaki ince çizgide bir defalığına yaşanan bir süreçtir. Evrendeki her şey gibi insanlığın da bir döngüsü vardır. İnsanlar doğmakta ve ölmekte, yaşam bu döngüde sürüp gitmektedir. Bu döngü insanlık tarihi boyunca doğumdan başlayarak ölüme kadar süren geçiş dönemleri olarak insanlığın uygulama ve inanışlarını hayata geçirdiği özel törenlere sahne olmuştur. Varlığını her daim doğum ile devam ettiren insanoğlu doğum öncesinden başlayarak doğum sonrasına kadar sağlıklı bir bireyin dünyaya gelebilmesi için her türlü çareyi aramıştır. Çocuğu olmayanların türbe ve yatırlara gidip adak adamaları, kutsal olduklarına inandıkları suyu içmeleri ve yıkanmaları gibi uygulamalar ile yaşamın kaynağı olan çocuğun dünyaya gelebilmesi amaçlanmış, böylece insanoğlunun varlığını sürdürmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Bir çocuğun dünyaya gelebilmesi için ise aile kurumunun oluşması gerekir. Bunun için sosyal düzeyde geçerliliği olan evliliğin gerçekleşmesi gerekmektedir. Evlilik de geçiş dönemlerinin en özel anlarındandır. Evlilik töreni ile hayatlarını birleştiren iki kişinin sosyal statüleri değişmekte, toplum içindeki saygınlıkları artmaktadır. Evliliğin asıl amacı olan çocukla da kadın ve erkeğin aile ve toplum içindeki yeri daha da sağlamlaşmaktadır. Evliliğin önem arz etmesinden dolayı evlenemeyen kişiler doğal olarak toplumsal bir baskıya maruz kalmaktadır. Evlenemeyenler için çareler aramak ve onları evlendirmeye çalışmak bu baskının bir sonucu olarak görülebilir. Evlilik ile beklenen çocuktur. Bu süreçleri birer birer geçen insanoğlu değişmez bir gerçek olarak insanlığın karşısında duran ve her şeyi
İnsan ömrü doğum ile ölüm arasındaki ince çizgide bir defalığına yaşanan bir süreçtir. Evrendeki her şey gibi insanlığın da bir döngüsü vardır. İnsanlar doğmakta ve ölmekte, yaşam bu döngüde sürüp gitmektedir. Bu döngü insanlık tarihi boyunca doğumdan başlayarak ölüme kadar süren geçiş dönemleri olarak insanlığın uygulama ve inanışlarını hayata geçirdiği özel törenlere sahne olmuştur. Varlığını her daim doğum ile devam ettiren insanoğlu doğum öncesinden başlayarak doğum sonrasına kadar sağlıklı bir bireyin dünyaya gelebilmesi için her türlü çareyi aramıştır. Çocuğu olmayanların türbe ve yatırlara gidip adak adamaları, kutsal olduklarına inandıkları suyu içmeleri ve yıkanmaları gibi uygulamalar ile yaşamın kaynağı olan çocuğun dünyaya gelebilmesi amaçlanmış, böylece insanoğlunun varlığını sürdürmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Bir çocuğun dünyaya gelebilmesi için ise aile kurumunun oluşması gerekir. Bunun için sosyal düzeyde geçerliliği olan evliliğin gerçekleşmesi gerekmektedir. Evlilik de geçiş dönemlerinin en özel anlarındandır. Evlilik töreni ile hayatlarını birleştiren iki kişinin sosyal statüleri değişmekte, toplum içindeki saygınlıkları artmaktadır. Evliliğin asıl amacı olan çocukla da kadın ve erkeğin aile ve toplum içindeki yeri daha da sağlamlaşmaktadır. Evliliğin önem arz etmesinden dolayı evlenemeyen kişiler doğal olarak toplumsal bir baskıya maruz kalmaktadır. Evlenemeyenler için çareler aramak ve onları evlendirmeye çalışmak bu baskının bir sonucu olarak görülebilir. Evlilik ile beklenen çocuktur. Bu süreçleri birer birer geçen insanoğlu değişmez bir gerçek olarak insanlığın karşısında duran ve her şeyi
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat