Birkaç Söz

Stok Kodu:
9786256930803
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
194
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-04-11
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
155,00TL
96,10TL
Havale/EFT ile: 94,18TL
9786256930803
600329
Birkaç Söz
Birkaç Söz
96.10
Küçükken ne çok kar yağardı şehrimize. Şehrimize ve dünyaya ne çok kar yağardı. Ansızın kaplayıverirdi her yeri ve çocukluğumda kar-kış sabahın ışıltısı olurdu bizim için. Kışın karda yürür, karda oynar, karda giderdik okula. Karda büyüdük. Mizacımızın sertliği, yüzümüzün solgunluğu bundandır belki de. Soğuk kış gecelerinde ‘nasılsın' selamı ne sıcak gelirdi… Kar ufkumuzu açar, sonsuzluğa bakardık hep. Saf duruşumuz, hayata dik dik bakmamız bundandır. Yazın sıcaktan yarılan yarıklar kışın karla dolar, yüreğimiz hüzünle. Sobayı ateş alır, gözlerimizi masalla uyku. Biliyorum, bundandır selamlaşınca sıkıca kucaklaşmamız. Küçükken, kışın aksine tozlu yollarda koşar, toprakta oynardık yazın. Aslına hasretle midir bilinmez ama her şeyimiz çamurdandı. Yapması kolay, değiştirmesi kolay. Daha yumuşak ve anlayışlı da olurlardı. Kirlettiğinde kızmaz, oynayınca yorulmazlar; her zaman da müsait olurlardı. Parmak uçlarımız çanak çömleklerimizden önce çatlardı ama hiç “uf” diye eve gitmedik. “Acıyo, acıyo” diye öptürmedik “uf”larımızı. Küçükken kardan adamlarımızda kartopuna tutardık nefret ettiklerimizi. Sevdiklerimize yazın çamurdan yaptığımız evlerimizde yer ayırırdık. Kardan adamlarımıza yırtık pırtık mantomuzu giydirir, çamurdan tabaklarda servis yapardık. Çamurdan ve kardandı dünyamız. Yalandı belki ama kardan adam soğuk dünyamızda sıcak bir surat, kocaman dünyamızda temiz bir yuvaydı çamurdan evimiz.
Küçükken ne çok kar yağardı şehrimize. Şehrimize ve dünyaya ne çok kar yağardı. Ansızın kaplayıverirdi her yeri ve çocukluğumda kar-kış sabahın ışıltısı olurdu bizim için. Kışın karda yürür, karda oynar, karda giderdik okula. Karda büyüdük. Mizacımızın sertliği, yüzümüzün solgunluğu bundandır belki de. Soğuk kış gecelerinde ‘nasılsın' selamı ne sıcak gelirdi… Kar ufkumuzu açar, sonsuzluğa bakardık hep. Saf duruşumuz, hayata dik dik bakmamız bundandır. Yazın sıcaktan yarılan yarıklar kışın karla dolar, yüreğimiz hüzünle. Sobayı ateş alır, gözlerimizi masalla uyku. Biliyorum, bundandır selamlaşınca sıkıca kucaklaşmamız. Küçükken, kışın aksine tozlu yollarda koşar, toprakta oynardık yazın. Aslına hasretle midir bilinmez ama her şeyimiz çamurdandı. Yapması kolay, değiştirmesi kolay. Daha yumuşak ve anlayışlı da olurlardı. Kirlettiğinde kızmaz, oynayınca yorulmazlar; her zaman da müsait olurlardı. Parmak uçlarımız çanak çömleklerimizden önce çatlardı ama hiç “uf” diye eve gitmedik. “Acıyo, acıyo” diye öptürmedik “uf”larımızı. Küçükken kardan adamlarımızda kartopuna tutardık nefret ettiklerimizi. Sevdiklerimize yazın çamurdan yaptığımız evlerimizde yer ayırırdık. Kardan adamlarımıza yırtık pırtık mantomuzu giydirir, çamurdan tabaklarda servis yapardık. Çamurdan ve kardandı dünyamız. Yalandı belki ama kardan adam soğuk dünyamızda sıcak bir surat, kocaman dünyamızda temiz bir yuvaydı çamurdan evimiz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat