Bir Kulübe

Stok Kodu:
9786258062588
Boyut:
125-210-
Sayfa Sayısı:
270
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2024-05-17
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%40 indirimli
260,00TL
156,00TL
Havale/EFT ile: 140,40TL
Aynı gün kargo
9786258062588
583517
Bir  Kulübe
Bir Kulübe
156.00
Gücünü, kasırgaya boyun eğmeyen bir ağaçtan alıyordu kulübe. Kökleri yerin derinliğindeki kayalara uzanıyordu. Bir yuva arayan herkesi göğsüne çağıran ulu ağaç ona da ikramda bulunmuştu. Kovuğu bir annenin göğsü gibi geniş ve merhametli, gövdesi bir babanın sarsılmaz bedeni gibi güçlüydü. Yaşlılar yapraklarının hışırtısını yorumlayarak bilgiye ulaşıyor, palamutlarının içindeki pelitler kimdir diye ayırt etmeden mahlûkâtı besliyordu. Fırtına bütün ağaçların belini bükerken meşe, kırılan dallarının yarasını sarmakla meşgul, yas tutarken bile dimdikti. Ona lazım olan işte böyle bir ağaçtı. Dört duvar arasına sığmayan karakterlerin kulübesi bu; dört mevsime; yaza, sonbahara, kışa, bahara; dört elemente; havaya, suya, ateşe, toprağa; dört felakete; yangına, fırtınaya, sele ve zelzeleye; dört sığınağa; çadıra, kulübeye, beşiğe ve tabuta; dört duyguya; huzura, coşkuya, öfkeye ve aşka… Sığmazsa insan bir yere, cemre olup düşer, havaya, suya ve toprağa. Fakat dördüncü bir cemre daha var kayıtlarda görünmeyen: Ateşe Düşen Cemre. Hümeyra Yabar, “Bir Kulübe”de ateşe düşen cemreyi Vivaldi'nin “Dört Mevsim”i derinliğinde anlatıyor.
Gücünü, kasırgaya boyun eğmeyen bir ağaçtan alıyordu kulübe. Kökleri yerin derinliğindeki kayalara uzanıyordu. Bir yuva arayan herkesi göğsüne çağıran ulu ağaç ona da ikramda bulunmuştu. Kovuğu bir annenin göğsü gibi geniş ve merhametli, gövdesi bir babanın sarsılmaz bedeni gibi güçlüydü. Yaşlılar yapraklarının hışırtısını yorumlayarak bilgiye ulaşıyor, palamutlarının içindeki pelitler kimdir diye ayırt etmeden mahlûkâtı besliyordu. Fırtına bütün ağaçların belini bükerken meşe, kırılan dallarının yarasını sarmakla meşgul, yas tutarken bile dimdikti. Ona lazım olan işte böyle bir ağaçtı. Dört duvar arasına sığmayan karakterlerin kulübesi bu; dört mevsime; yaza, sonbahara, kışa, bahara; dört elemente; havaya, suya, ateşe, toprağa; dört felakete; yangına, fırtınaya, sele ve zelzeleye; dört sığınağa; çadıra, kulübeye, beşiğe ve tabuta; dört duyguya; huzura, coşkuya, öfkeye ve aşka… Sığmazsa insan bir yere, cemre olup düşer, havaya, suya ve toprağa. Fakat dördüncü bir cemre daha var kayıtlarda görünmeyen: Ateşe Düşen Cemre. Hümeyra Yabar, “Bir Kulübe”de ateşe düşen cemreyi Vivaldi'nin “Dört Mevsim”i derinliğinde anlatıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat