Bir Köyün ve Köylünün Ömür Serüveni ;Belgesel

Stok Kodu:
9786257313537
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
348
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-01-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
350,00TL
217,00TL
Havale/EFT ile: 195,30TL
9786257313537
542516
Bir Köyün ve Köylünün Ömür Serüveni ;Belgesel
Bir Köyün ve Köylünün Ömür Serüveni ;Belgesel
217.00
Doğup büyüdüğüm, okuyup yazmayı öğrendiğim, acısıyla tabısıyla, yoksulluğuyla, neşesiyle çocukluk ve gençliğimin ilk dönemlerini geçirdiğim canım köyüm Bektaşlar, namı diğer PAPRAT...Cebel'de 19.05.1989 yürüyüşlerinden sonra 22 Mayıs gecesi: Bedeli, ağır bir dayak ve iki kırılmış kaburga. Sırtımda çok miktarda cop, dipçik ve tekme izleri. Derinin altına birikmiş simsiyah kan ve morluklar. Nefes alıp veremediğim için doğru dürüst konuşamamak. Ayakta veya oturarak duramamak. Üstlerinden gelen talimat üzere doktorların da bakamadıkları ve tedavi edemedikleri bir dönem...22 Mayıs gece yarısından sonra, 23 Mayıs'ın ilk saatlerinde, arkadaşım Mümün (Körpe) ile birlikte emniyette ifade vermiştik. Dayak muamelesi bittikten sonra serbest olduğumuzu ve gidebileceğimizi söylediler. Ancak ayağa kalkmamızla yere yığılmamız bir oluyordu. Kalkıp yürüyecek gücümüz kalmamıştı. Kırık kaburga ile nefes alamıyorduk…
Doğup büyüdüğüm, okuyup yazmayı öğrendiğim, acısıyla tabısıyla, yoksulluğuyla, neşesiyle çocukluk ve gençliğimin ilk dönemlerini geçirdiğim canım köyüm Bektaşlar, namı diğer PAPRAT...Cebel'de 19.05.1989 yürüyüşlerinden sonra 22 Mayıs gecesi: Bedeli, ağır bir dayak ve iki kırılmış kaburga. Sırtımda çok miktarda cop, dipçik ve tekme izleri. Derinin altına birikmiş simsiyah kan ve morluklar. Nefes alıp veremediğim için doğru dürüst konuşamamak. Ayakta veya oturarak duramamak. Üstlerinden gelen talimat üzere doktorların da bakamadıkları ve tedavi edemedikleri bir dönem...22 Mayıs gece yarısından sonra, 23 Mayıs'ın ilk saatlerinde, arkadaşım Mümün (Körpe) ile birlikte emniyette ifade vermiştik. Dayak muamelesi bittikten sonra serbest olduğumuzu ve gidebileceğimizi söylediler. Ancak ayağa kalkmamızla yere yığılmamız bir oluyordu. Kalkıp yürüyecek gücümüz kalmamıştı. Kırık kaburga ile nefes alamıyorduk…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat