Öncesiyle Sonrasıyla 12 Eylül Döneminde Ermeniler Olaylar Tanıklıklar

Stok Kodu:
9786257460545
Boyut:
160-240-
Sayfa Sayısı:
284
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-01-20
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
335,00 TL
207,70 TL
Havale/EFT ile: 197,32 TL
9786257460545
734101
Öncesiyle Sonrasıyla 12 Eylül Döneminde Ermeniler Olaylar Tanıklıklar
Öncesiyle Sonrasıyla 12 Eylül Döneminde Ermeniler Olaylar Tanıklıklar
207.70
Gazeteci Serdar Korucu, Türkiye Ermenilerinin 1970'lerin başından 1990'ların ikinci yarısına kadar olan dönemdeki sosyal hayatlarını, kolektif tecrübelerini dönemin basınından topladığı verilerin yanı sıra Türkiye Ermeni toplumundan o günleri yaşayan 22 kişiyle yaptığı röportajlar ışığında inceliyor. ASALA eylemlerinin, 12 Eylül darbesinin ve PKK'nın ortaya çıkışının Türkiye Ermenilerinin hayatını nasıl etkilediğini, bunlar vasıtasıyla maruz kaldığı baskıyı gözler önüne seren bu kitap, 12 Eylül döneminde Türkiye'de birçok Ermeni'nin de polis ve mahkeme süreçlerinden geçtiğini, hatta işkence gördüğünü ortaya koyuyor. Kitabın birinci bölümünde Korucu, bazı önemli olaylar ve figürlerden yola çıkarak dönemin bir fotoğrafını çekiyor. İkinci bölüm ise bu 22 kişinin, başlarına gelen çoğu zaman gergin, üzücü ama kimi zaman da trajikomik olayları anlattıkları tanıklıklardan oluşuyor. Türkiye Ermenileri için özellikle zor geçen bir dönemi, 1970'lerin başından 1990'ların ikinci yarısına uzanan zaman dilimini, dönemin basınına ve daha önemlisi, dönemi yaşayan Ermenilerin tanıklıklarına dayanarak aktaran bu kitap, ASALA eylemlerinin, 12 Eylül askeri darbesinin ve PKK'nın Türkiye gündemine dahil oluşunun Türkiye Ermenilerinin sosyopolitik koşullarını nasıl etkilediğini, günlük hayatta uğradıkları ayrımcılıkları, yaşadıkları travmaları ayrıntılı ve kapsamlı bir şekilde ortaya koyuyor. Dönemin polis ve mahkeme süreçleri, günümüzde yaşananların Türkiye için bir ilk olmadığını da gözler önüne seriyor. * “Bizimkiler o Ermeniliği yaşayamadıkları için kilisenin yerine değil ama kilisenin yanına ufak bir cami yaptırdılar. Mecburdular, başka şansları yoktu… Hem de kendilerini korumak için gerekliydi. Biri geldiğinde dışarıdan formalite icabı namaz kılınıyordu.” Nevzat Demirci “‘Ama' dedi, ‘Sana bir şey söyleyeyim. Alnımı tutuyordum.' ‘Niye?' dedim. ‘Alnımda “Ermeni” yazıyor. Kimse görmesin diye' dedi. Düşünebiliyor musunuz Şişli'den Kurtuluş'a koşuyor ve alnını tutuyor.” Talin Papazyan “Çok küçükler. Dört, beş yaşlarındalar. Belki altı yaşında. Gece yarısı onlar uyurken anneannem bir anda uyanıyor. Üç çocuğunu da uyandırıyor ve ‘Kalkın, kalkın neden uyuyorsunuz? Neden uyuyorsunuz? Bizi kestiler. Bizi kestiler. Bizi kestiler!' diyor.” Selma Melekyan “Direnmek nedir? Bugün yaptığım işten de dolayı direnmeyi kültür babında düşündüm. Dans etmek, sinema yapmak, müzik yapmak, resim yapmak, fotoğraf çekmek, kitap yayımlamak, sanatla direnmek. Çünkü size yapılan kötülük insanlık adına yapılan bir kötülük. Kaba bir kötülük yapılıyor ve bu kaba kötülüğe karşı, canınızı yakıyorlar, canınızı alıyorlar, buna ancak sanatla, dansla direnebilirsiniz.” Yetvart Tomasyan “Sen diyeceksin ki hiç özlemedin mi? Özlemez olur muyum? Çok özledim ama yemin ettim bir kere, dönmem…” Ohannes Kulak
Gazeteci Serdar Korucu, Türkiye Ermenilerinin 1970'lerin başından 1990'ların ikinci yarısına kadar olan dönemdeki sosyal hayatlarını, kolektif tecrübelerini dönemin basınından topladığı verilerin yanı sıra Türkiye Ermeni toplumundan o günleri yaşayan 22 kişiyle yaptığı röportajlar ışığında inceliyor. ASALA eylemlerinin, 12 Eylül darbesinin ve PKK'nın ortaya çıkışının Türkiye Ermenilerinin hayatını nasıl etkilediğini, bunlar vasıtasıyla maruz kaldığı baskıyı gözler önüne seren bu kitap, 12 Eylül döneminde Türkiye'de birçok Ermeni'nin de polis ve mahkeme süreçlerinden geçtiğini, hatta işkence gördüğünü ortaya koyuyor. Kitabın birinci bölümünde Korucu, bazı önemli olaylar ve figürlerden yola çıkarak dönemin bir fotoğrafını çekiyor. İkinci bölüm ise bu 22 kişinin, başlarına gelen çoğu zaman gergin, üzücü ama kimi zaman da trajikomik olayları anlattıkları tanıklıklardan oluşuyor. Türkiye Ermenileri için özellikle zor geçen bir dönemi, 1970'lerin başından 1990'ların ikinci yarısına uzanan zaman dilimini, dönemin basınına ve daha önemlisi, dönemi yaşayan Ermenilerin tanıklıklarına dayanarak aktaran bu kitap, ASALA eylemlerinin, 12 Eylül askeri darbesinin ve PKK'nın Türkiye gündemine dahil oluşunun Türkiye Ermenilerinin sosyopolitik koşullarını nasıl etkilediğini, günlük hayatta uğradıkları ayrımcılıkları, yaşadıkları travmaları ayrıntılı ve kapsamlı bir şekilde ortaya koyuyor. Dönemin polis ve mahkeme süreçleri, günümüzde yaşananların Türkiye için bir ilk olmadığını da gözler önüne seriyor. * “Bizimkiler o Ermeniliği yaşayamadıkları için kilisenin yerine değil ama kilisenin yanına ufak bir cami yaptırdılar. Mecburdular, başka şansları yoktu… Hem de kendilerini korumak için gerekliydi. Biri geldiğinde dışarıdan formalite icabı namaz kılınıyordu.” Nevzat Demirci “‘Ama' dedi, ‘Sana bir şey söyleyeyim. Alnımı tutuyordum.' ‘Niye?' dedim. ‘Alnımda “Ermeni” yazıyor. Kimse görmesin diye' dedi. Düşünebiliyor musunuz Şişli'den Kurtuluş'a koşuyor ve alnını tutuyor.” Talin Papazyan “Çok küçükler. Dört, beş yaşlarındalar. Belki altı yaşında. Gece yarısı onlar uyurken anneannem bir anda uyanıyor. Üç çocuğunu da uyandırıyor ve ‘Kalkın, kalkın neden uyuyorsunuz? Neden uyuyorsunuz? Bizi kestiler. Bizi kestiler. Bizi kestiler!' diyor.” Selma Melekyan “Direnmek nedir? Bugün yaptığım işten de dolayı direnmeyi kültür babında düşündüm. Dans etmek, sinema yapmak, müzik yapmak, resim yapmak, fotoğraf çekmek, kitap yayımlamak, sanatla direnmek. Çünkü size yapılan kötülük insanlık adına yapılan bir kötülük. Kaba bir kötülük yapılıyor ve bu kaba kötülüğe karşı, canınızı yakıyorlar, canınızı alıyorlar, buna ancak sanatla, dansla direnebilirsiniz.” Yetvart Tomasyan “Sen diyeceksin ki hiç özlemedin mi? Özlemez olur muyum? Çok özledim ama yemin ettim bir kere, dönmem…” Ohannes Kulak
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat