Bir Günü Bitirme Sanatı

Stok Kodu:
9786051855363
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
94
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2024-02-07
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%37 indirimli
95,00TL
59,85TL
Havale/EFT ile: 53,87TL
9786051855363
512890
Bir Günü Bitirme Sanatı
Bir Günü Bitirme Sanatı
59.85
Banu Özyürek'in çok sevilen ilk öykü kitabı okurla yeniden buluşuyor! Bir Günü Bitirme Sanatı'nda dünyayla arasında kurduğu köprüleri her defasında kendi yıkan kadınlar var. Özyürek günlük hayatın sıradan olayları üzerine öyle bir mercek tutuyor ki küçük bir izin, anlamın karnında derin bir yarık olduğu anlaşılıyor; insan hayattaki güvenli yerini kaybediyor. Bir şüphe beraberinde başka şüpheleri getirirken hiçbir nesnenin, duygunun, düşüncenin eski halini korumadığı, yeniden başlamanın mümkün olmadığı bu öykü dünyasında en iyi şey bir günü bitirmek. Ama günler günleri kovalıyor ve yeniden kuruluyor köprüler. Yeniden yıkılmak üzere elbette. Semra'yla buluşmamız benim için çok büyük bir anlam taşıyordu (anlamı kendisini aşan tüm şeyler gibi ayağıma dolanacağını seziyor ve göbeğimi daha çok içime çekiyordum). Bir çeşit yeterlilik sınavıydı bu iş artık (ne kadar insansınız?). Gurur meselesiydi (korkarım sizi kabul edemeyeceğiz). Randevu noktamıza yaklaştıkça mide bulantımı, hatta her şeyiyle midemi daha çok hisseder olmuştum. Gözümle hızla taradım alanı; bir hayal kırıklığı ama ne yalan söylemeli, aynı zamanda bir rahatlama... Gelmemişti.
Banu Özyürek'in çok sevilen ilk öykü kitabı okurla yeniden buluşuyor! Bir Günü Bitirme Sanatı'nda dünyayla arasında kurduğu köprüleri her defasında kendi yıkan kadınlar var. Özyürek günlük hayatın sıradan olayları üzerine öyle bir mercek tutuyor ki küçük bir izin, anlamın karnında derin bir yarık olduğu anlaşılıyor; insan hayattaki güvenli yerini kaybediyor. Bir şüphe beraberinde başka şüpheleri getirirken hiçbir nesnenin, duygunun, düşüncenin eski halini korumadığı, yeniden başlamanın mümkün olmadığı bu öykü dünyasında en iyi şey bir günü bitirmek. Ama günler günleri kovalıyor ve yeniden kuruluyor köprüler. Yeniden yıkılmak üzere elbette. Semra'yla buluşmamız benim için çok büyük bir anlam taşıyordu (anlamı kendisini aşan tüm şeyler gibi ayağıma dolanacağını seziyor ve göbeğimi daha çok içime çekiyordum). Bir çeşit yeterlilik sınavıydı bu iş artık (ne kadar insansınız?). Gurur meselesiydi (korkarım sizi kabul edemeyeceğiz). Randevu noktamıza yaklaştıkça mide bulantımı, hatta her şeyiyle midemi daha çok hisseder olmuştum. Gözümle hızla taradım alanı; bir hayal kırıklığı ama ne yalan söylemeli, aynı zamanda bir rahatlama... Gelmemişti.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat