9789750808807
663000
https://www.sehadetkitap.com/urun/bir-gazetenin-tarihi-cumhuriyet
Bir Gazetenin Tarihi: Cumhuriyet
11.85
Aysun Köktener, Türkiyenin siyasal ve toplumsal tarihinin bir fotoğrafını yansıtan bu çalışmasında Cumhuriyet gazetesini ele alıyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin belirli dönemlerini temel alan kitap; Tek Parti Döneminde Cumhuriyet Gazetesi (1924 1946); Çok Partili Dönemde Cumhuriyet Gazetesi (1946 1960; 27 Mayıstan 12 Eylüle Ara Rejimlerin Arasında Cumhuriyet ve 12 Eylül 1980den 2000li yıllara başlıklı dört ana bölümden oluşuyor.
Tadımlık
Nadir Nadinin Vefatı ve Cumhuriyette Yaşanan Deprem Nadir Nadi çalkantılı geçen yılların yorgunluğunu artık taşıyamıyor, çok sevdiği kemanı ve Mozartın besteleriyle baş başa kalmak istiyordu. Bu düşünceyle ölümünden üç yıl önce, kendisini emekliye ayırmıştı. Gazetenin 64. yıldönümü olan 7 Mayıs 1988de, 64 Yılın Ardından başlıklı son başyazısı yayımlanıyordu. Bu tarihten sonra gazetenin yönetimini de genç yöneticilerle yazarlardan oluşan Yayın Kuruluna bırakıyordu. Ayrıca Yayın Kurulunu, gazetenin geçmişte yaşadığı sarsıntılı zamanları tekrar yaşamaması için bir önlem olarak görüyordu. İlk Yayın Kurulu; Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nuri Torunun önerisiyle; İlhan Selçuk (Başkan), Oktay Akbal, Yalçın Bayer, Hasan Cemal, Hikmet Çetinkaya, Okay Gönensin, Uğur Mumcu, Ali Sirmen ve Ahmet Tanın katılımıyla oluşmuştu. Nadir Nadi de aktif gazetecilikten çekilmesine rağmen ara sıra gazeteye geliyor, çok sevdiği Mozartın eserleri eşliğinde odasında dinleniyor ve sağlığı elverdiği ölçüde Yayın Kurulu Fahri Başkanı olarak toplantılara katılıyordu. Ancak bu emeklilik dönemi çok sürmeyecek; yılların yorgunluğuna kalbi daha fazla dayanamayan Nadir Nadi, 20 Ağustos 1991de tedavi gördüğü hastanede yaşama gözlerini yumacaktı. Ne var ki, Cumhuriyeti kurumlaştıran Nadir Nadinin vefatının; gazetenin yaşayacağı büyük kırılma noktasının başlangıcı olacağı henüz bilinmiyordu. Ve Nadir Nadinin vefatının üzerinden çok değil, iki ay gibi kısa bir süre geçtikten sonra gazetenin içinde nicedir fokurdayan volkan patladı. 5 Kasım 1991de başta Yayın Kurulundaki yazarlar olmak üzere, bir gruba göre 80 kişi, diğer gruba göre 20 kişi gazeteden ayrıldı. Cumhuriyette deprem manşetiyle medyaya yansıyan bu patlamanın görünen nedeni, 1991 yılındaki genel seçim sonucunda kurulacak olan koalisyon konusunda yazarlar arasında görüş ayrılığı olmasıydı. Gazetenin ekonomi yazarlarından Osman Ulagay 22 Ekim 1991 günü yazdığı, Seçmen ve Ekonomi İçin DYP-ANAP Koalisyonu mu? başlıklı yazısında; DYP ve ANAPın seçmen kitlesinin ve siyasi görüşlerinin birbirlerine yakınlıklarından, ortak özelliklerinden, ülke ekonomisinin geleceği açısından daha yararlı olacağından, ikisinin koalisyonunun daha uygun olduğu görüşünü dile getiriyordu: 20 Ekim seçimleri sonrasında Türkiyenin genel durumuna ve önde gelen sorunlarına baktığımızda ne görüyoruz? Ekonomide acil çözüm gerektiren sorunlar üst üste yığılmış bekliyor... Bu sorunlarla baş edebilecek bir hükümetin güçlü bir seçmen desteğine ve sağlam bir parlamento çoğunluğuna dayalı bir hükümet olması gerektiği ortada... Olaya böyle bakıldığında, 20 Ekim sonuçlarının bir DYP-ANAP koalisyonunu en makul çözüm olarak gündeme getirdiği görülüyor.... Ancak Ulagay bu yazısıyla; DYP-SHP hükümetinden, gazetenin mali zorluklarını aşabilmek için uzun vadeli fon kredisi almayı düşünen arkadaşlarını kızdırmıştı. Bu yüzden gazetede sinirler gerildi.
Aysun Köktener, Türkiyenin siyasal ve toplumsal tarihinin bir fotoğrafını yansıtan bu çalışmasında Cumhuriyet gazetesini ele alıyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin belirli dönemlerini temel alan kitap; Tek Parti Döneminde Cumhuriyet Gazetesi (1924 1946); Çok Partili Dönemde Cumhuriyet Gazetesi (1946 1960; 27 Mayıstan 12 Eylüle Ara Rejimlerin Arasında Cumhuriyet ve 12 Eylül 1980den 2000li yıllara başlıklı dört ana bölümden oluşuyor.
Tadımlık
Nadir Nadinin Vefatı ve Cumhuriyette Yaşanan Deprem Nadir Nadi çalkantılı geçen yılların yorgunluğunu artık taşıyamıyor, çok sevdiği kemanı ve Mozartın besteleriyle baş başa kalmak istiyordu. Bu düşünceyle ölümünden üç yıl önce, kendisini emekliye ayırmıştı. Gazetenin 64. yıldönümü olan 7 Mayıs 1988de, 64 Yılın Ardından başlıklı son başyazısı yayımlanıyordu. Bu tarihten sonra gazetenin yönetimini de genç yöneticilerle yazarlardan oluşan Yayın Kuruluna bırakıyordu. Ayrıca Yayın Kurulunu, gazetenin geçmişte yaşadığı sarsıntılı zamanları tekrar yaşamaması için bir önlem olarak görüyordu. İlk Yayın Kurulu; Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nuri Torunun önerisiyle; İlhan Selçuk (Başkan), Oktay Akbal, Yalçın Bayer, Hasan Cemal, Hikmet Çetinkaya, Okay Gönensin, Uğur Mumcu, Ali Sirmen ve Ahmet Tanın katılımıyla oluşmuştu. Nadir Nadi de aktif gazetecilikten çekilmesine rağmen ara sıra gazeteye geliyor, çok sevdiği Mozartın eserleri eşliğinde odasında dinleniyor ve sağlığı elverdiği ölçüde Yayın Kurulu Fahri Başkanı olarak toplantılara katılıyordu. Ancak bu emeklilik dönemi çok sürmeyecek; yılların yorgunluğuna kalbi daha fazla dayanamayan Nadir Nadi, 20 Ağustos 1991de tedavi gördüğü hastanede yaşama gözlerini yumacaktı. Ne var ki, Cumhuriyeti kurumlaştıran Nadir Nadinin vefatının; gazetenin yaşayacağı büyük kırılma noktasının başlangıcı olacağı henüz bilinmiyordu. Ve Nadir Nadinin vefatının üzerinden çok değil, iki ay gibi kısa bir süre geçtikten sonra gazetenin içinde nicedir fokurdayan volkan patladı. 5 Kasım 1991de başta Yayın Kurulundaki yazarlar olmak üzere, bir gruba göre 80 kişi, diğer gruba göre 20 kişi gazeteden ayrıldı. Cumhuriyette deprem manşetiyle medyaya yansıyan bu patlamanın görünen nedeni, 1991 yılındaki genel seçim sonucunda kurulacak olan koalisyon konusunda yazarlar arasında görüş ayrılığı olmasıydı. Gazetenin ekonomi yazarlarından Osman Ulagay 22 Ekim 1991 günü yazdığı, Seçmen ve Ekonomi İçin DYP-ANAP Koalisyonu mu? başlıklı yazısında; DYP ve ANAPın seçmen kitlesinin ve siyasi görüşlerinin birbirlerine yakınlıklarından, ortak özelliklerinden, ülke ekonomisinin geleceği açısından daha yararlı olacağından, ikisinin koalisyonunun daha uygun olduğu görüşünü dile getiriyordu: 20 Ekim seçimleri sonrasında Türkiyenin genel durumuna ve önde gelen sorunlarına baktığımızda ne görüyoruz? Ekonomide acil çözüm gerektiren sorunlar üst üste yığılmış bekliyor... Bu sorunlarla baş edebilecek bir hükümetin güçlü bir seçmen desteğine ve sağlam bir parlamento çoğunluğuna dayalı bir hükümet olması gerektiği ortada... Olaya böyle bakıldığında, 20 Ekim sonuçlarının bir DYP-ANAP koalisyonunu en makul çözüm olarak gündeme getirdiği görülüyor.... Ancak Ulagay bu yazısıyla; DYP-SHP hükümetinden, gazetenin mali zorluklarını aşabilmek için uzun vadeli fon kredisi almayı düşünen arkadaşlarını kızdırmıştı. Bu yüzden gazetede sinirler gerildi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.