Bir Delinin Hayali

Stok Kodu:
9786258142099
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-04-10
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
133,00TL
82,46TL
Havale/EFT ile: 74,21TL
9786258142099
599779
Bir Delinin Hayali
Bir Delinin Hayali
82.46
ATEŞ Mesela tahta oturan bir mülki amir; astronomiden coğrafyaya, ekonomiden kimyaya, sanattan içtimai hayata, tasavvuftan hukuka her alanda yetiştirilmiş ya da kendisini yetiştirmiş adam demektir. Eski hikâyelerdeki krallıklar yok artık… Neymiş efendim, taht babadan oğula geçermiş… Neymiş efendim, kralın el ve ayaklarını en iyi öpen tahta atanırmış… Neymiş efendim, talih kuşu kimin başına -affınıza sığınarak söylüyorum- pislerse, ki bu pisleme işi en iyi atama şeklidir, hiç olmazsa şans garibandan yana da bazen gülermiş, o atanırmış… KELEBEK ‘Kadın ölmüş!' diye bağırıyor biri. ‘Adam! Adam ölüyor! Nerede kaldı bu ambulans?' diye bağırıyor başka biri… ‘Çocuk yaşıyor! Çocuğu hastaneye yetiştirin önce!' Siren sesleri… Nefes alamıyorum… Annemi istiyorum, babamı istiyorum, ailemi istiyorum… Yetiştirme yurdu penceresinin pervazına beyaz bir güvercin konuyor, anneme benzetiyorum. Ruhu olabilir mi? Anneler melek, anneler ölümsüz… Dertleşiyorum güvercinle… ‘Güvercinle konuşuyor…' diyor yurt müdürü, doktora. Güvercin gidiyor, annem artık gelmiyor…
ATEŞ Mesela tahta oturan bir mülki amir; astronomiden coğrafyaya, ekonomiden kimyaya, sanattan içtimai hayata, tasavvuftan hukuka her alanda yetiştirilmiş ya da kendisini yetiştirmiş adam demektir. Eski hikâyelerdeki krallıklar yok artık… Neymiş efendim, taht babadan oğula geçermiş… Neymiş efendim, kralın el ve ayaklarını en iyi öpen tahta atanırmış… Neymiş efendim, talih kuşu kimin başına -affınıza sığınarak söylüyorum- pislerse, ki bu pisleme işi en iyi atama şeklidir, hiç olmazsa şans garibandan yana da bazen gülermiş, o atanırmış… KELEBEK ‘Kadın ölmüş!' diye bağırıyor biri. ‘Adam! Adam ölüyor! Nerede kaldı bu ambulans?' diye bağırıyor başka biri… ‘Çocuk yaşıyor! Çocuğu hastaneye yetiştirin önce!' Siren sesleri… Nefes alamıyorum… Annemi istiyorum, babamı istiyorum, ailemi istiyorum… Yetiştirme yurdu penceresinin pervazına beyaz bir güvercin konuyor, anneme benzetiyorum. Ruhu olabilir mi? Anneler melek, anneler ölümsüz… Dertleşiyorum güvercinle… ‘Güvercinle konuşuyor…' diyor yurt müdürü, doktora. Güvercin gidiyor, annem artık gelmiyor…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat