9786257586184
544106
https://www.sehadetkitap.com/urun/bir-aydinin-gunlugu-gozaltinda-170-gun
Bir Aydının Günlüğü : Gözaltında 170 Gün
115.00
Askeri müdahalelerin sadece hedefledikleri kitlelerin değil, pek çok masum insanın yaşamında ne derin yaralar açtığını bire bir yaşayarak anlatan kitapların sayısı –hele Türkiye'de– hiç de az değildir. Ama merhum Turhan Dilligil'in 27 Mayıs 1960 tarihli ihtilalin ardından yaşadıklarını anlatan “GÖZALTINDA 170 GÜN: BİR AYDININ GÜNLÜĞÜ” kadar yaşanmışları içten ve doğruca anlatan kitap çok azdır. O nedenle bu kitap, merhum Dilligil gibi iyi bir gazetecinin Yassıada ve Balmumcu'da, kendi deyimiyle “gözaltında” yaşadıklarının düz bir kristal aynadaki görüntülerinden oluşuyor. Kendisini “gözaltında” sayması boşuna değil. Çünkü hiçbir suçlama olmadan ve hakkında bir iddianame dahi hazırlanmadan 170 gün süreyle özgürlüğünden mahrum edilmiş, önce Yassıada'da sert ve acımasız kişiliğiyle tanınan Komutan Yarbay Tarık Güryay'ın katı disiplini altında kalmış. Sonra, Demokrat Parti iktidarı sorumluları hakkında ilk duruşmaların başladığı 1 Ekim 1960 gününden tam 12 gün sonra (12/13 Ekim 1960 gecesi) Beşiktaş'taki Balmumcu Garnizonu'na nakledilmiş. Gözaltında tutulması burada da tam iki ay devam etmiş. En önemlisi, Dilligil gün be gün tuttuğu bu notları Tarık Güryay emrindeki ekiplerin yaptıkları titiz aramalardan kurtarıp o dönemde yaşananları öğrenmek isteyenlerin istifadesine ulaştırmış. Turhan Dilligil aslında sadece gözaltında tutulmakla kalmamış, Yassıada ve Balmumcu'daki günlerini iyi bir gazeteci olarak geçirmiş. Aksi olsaydı, günlüklerinden ne bu kadar içtenlikle ve ne de bu kadar akıcı yazılmış bir kitap çıkabilirdi. Yassıada'da tutuklu kalanların gördükleri muameleleri, o dönemin DP'li ileri gelenlerinin endişelerini, sık sık uydurulan “Şu tarihte serbest bırakılacağız” türü lafların yarattığı heyecanları, gözaltında geçen günlerin doğurduğu sorunları, tutukluların endişe ve kaygılarını, kendi aralarındaki görüş ayrılıklarını ve kavgalarını, Eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes hakkındaki değerlendirmelerini merak eden herkesin bir solukta okuyacağı bu kitabı bizlere kazandıran Dilligil'in kızı, Cambridge Üniversitesi eski öğretim üyesi Dr. Arın (Dilligil) Bayraktaroğlu'nu kutluyorum.
Oktay Ekşi
Askeri müdahalelerin sadece hedefledikleri kitlelerin değil, pek çok masum insanın yaşamında ne derin yaralar açtığını bire bir yaşayarak anlatan kitapların sayısı –hele Türkiye'de– hiç de az değildir. Ama merhum Turhan Dilligil'in 27 Mayıs 1960 tarihli ihtilalin ardından yaşadıklarını anlatan “GÖZALTINDA 170 GÜN: BİR AYDININ GÜNLÜĞÜ” kadar yaşanmışları içten ve doğruca anlatan kitap çok azdır. O nedenle bu kitap, merhum Dilligil gibi iyi bir gazetecinin Yassıada ve Balmumcu'da, kendi deyimiyle “gözaltında” yaşadıklarının düz bir kristal aynadaki görüntülerinden oluşuyor. Kendisini “gözaltında” sayması boşuna değil. Çünkü hiçbir suçlama olmadan ve hakkında bir iddianame dahi hazırlanmadan 170 gün süreyle özgürlüğünden mahrum edilmiş, önce Yassıada'da sert ve acımasız kişiliğiyle tanınan Komutan Yarbay Tarık Güryay'ın katı disiplini altında kalmış. Sonra, Demokrat Parti iktidarı sorumluları hakkında ilk duruşmaların başladığı 1 Ekim 1960 gününden tam 12 gün sonra (12/13 Ekim 1960 gecesi) Beşiktaş'taki Balmumcu Garnizonu'na nakledilmiş. Gözaltında tutulması burada da tam iki ay devam etmiş. En önemlisi, Dilligil gün be gün tuttuğu bu notları Tarık Güryay emrindeki ekiplerin yaptıkları titiz aramalardan kurtarıp o dönemde yaşananları öğrenmek isteyenlerin istifadesine ulaştırmış. Turhan Dilligil aslında sadece gözaltında tutulmakla kalmamış, Yassıada ve Balmumcu'daki günlerini iyi bir gazeteci olarak geçirmiş. Aksi olsaydı, günlüklerinden ne bu kadar içtenlikle ve ne de bu kadar akıcı yazılmış bir kitap çıkabilirdi. Yassıada'da tutuklu kalanların gördükleri muameleleri, o dönemin DP'li ileri gelenlerinin endişelerini, sık sık uydurulan “Şu tarihte serbest bırakılacağız” türü lafların yarattığı heyecanları, gözaltında geçen günlerin doğurduğu sorunları, tutukluların endişe ve kaygılarını, kendi aralarındaki görüş ayrılıklarını ve kavgalarını, Eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes hakkındaki değerlendirmelerini merak eden herkesin bir solukta okuyacağı bu kitabı bizlere kazandıran Dilligil'in kızı, Cambridge Üniversitesi eski öğretim üyesi Dr. Arın (Dilligil) Bayraktaroğlu'nu kutluyorum.
Oktay Ekşi
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.