Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor
9786256011311
683867
https://www.sehadetkitap.com/urun/binyillar-gunes-ulkesi-bilimkurgusal-felsefe-romani
Binyıllar Güneş Ülkesi;Bilimkurgusal Felsefe Romanı
117.80
Bu Kurgusal Anlatı Bir Bilim Betiği / Bir Ders Kitabı Değildir... Bir Şeyler Öğretmek İstiyor Değildir. Bu Anlatı Düşsel / Düşünsel Bir Anlatıdır. Düşünmeyi Sevenlere Seslenir.Bu Kurgusal Romanı Düşlemeye Ne Zaman Başladım Bilmiyorum. Ama Yıllar İçinde Hardware Olarak Olsun, Software Olarak Olsun Birçok Kez Değişip Evrimleşmiş Olan Bilgisayarımın Başına Geçtiğim Tarihi Aşağı Yukarı 2018'in Eylül Ayı Olarak Anımsayabiliyorum.Bana İlginç Görünen O Ki, Yaşama Yuvarlanışları İçinde Geçirdiğim Yıllar Boyunca Sanki Bir Takıntı Olarak Hep Kendi Kendime Düşleyip Kurguladığım, Ama Kimseye Söyleyemediğim, Her Yeni Buluş Tıpkı Tıpkısına Gerçekleşmekte Oldu... Buna Şaşıyorum. Ben Mi Yanılıyorum, Yoksa Yaşadığım Çağ Mı Olağandışı, Diye Soruyorum Kendi Kendime? Bu Duygu Beni Bir Takım İlginç Başka Sorulara Götürüyor.Ne Anlatıyorum? İşte Yine, Herzamanki Gibi, Burada Da Seni - Beni - Onu - Sizi - Bizi - Onları... Kısaca Kendimizi Anlatıyorum... Neden Mi? Yazarlar Niye Yazarlar? İster Manzum Olsun, Yır Olsun, İster Mensur Olsun, Düzyazı Olsun... Çeviri Yapan Bile Kurtulamaz Kendi Olmaktan... Kendini Anlatmaktan... Özneyi, İnsanı Anlatmaktan. İnsansız / Nesnel Şiir Diye Bir Şey Duyan Var Mı? Hattâ, Bence, Tümüyle Sayısal Olması Gereken Matematikçiler - Fizikçiler Bile Aslında İçlerine Dönüktürler... Kendilerine Dönüktürler... İnsana Dönüktürler Kuramlarında.‘Güneş Ülkesi' De, Bence, Öyle. O Da Yine Yazarın Kendini Anlattığı Bir Ütopyadır. İnsanoğlunun, Ya Da İnsan Dediğimiz ‘Bilinçli Varlık'ın, Son Varılacak İyilik - Doğruluk Dileğini / Ülküsünü Yansıtan Düştür Ütopyalar. Hep Arayıp Durduğumuz Mutluluk Hedefine Ulaşmaya Götüreceği Sanılan ‘En Doğru Yolun' Arayışıdır… Sanki Bir ‘En Doğru Yol' Varmış Gibi...Çağımız Gerçekten Şaşılası. Bir Ömür İçinde Teknolojiler De, Bilimsellikler De, Düşünler De, Felsefeler De, Yaşam Biçimleri De, Dünya Görüşleri De... Giderek Fizik... Fizik Bile Değişiyor. Hem De Sık Sık, Hem De İnanılmaz Bir İvme İle. Lisede Okuduğumuz Tüm Fizik Yasaları Daha Biz Emekli Bile Olmadan Yerlere Düştü…Ama Değişmeyen Bir Şey Var: Zaman Hangi Birimle Ölçülürse Ölçülsün, Bilinç Nerelere Varırsa Varsın, Hep Anlatılacak Olandır Evrenin / Varoluşun Sonsuzluğu... Ve İnsanın Bitmeyen Yalnızlığı... Romanımı Okuyunca Göreceksiniz Ki, Ben De Burda Yine Kendimi Anlattım - Beni Anlattım... Ama Gerçekte Ben, Seni - Onu - Onları - Sizi Anlattım... Hepimizin Birbirinden Ayrı, Ama Aslında Ortak Olan Düşlerimizi - Umularımızı - Beklentilerimizi - Korkularımızı - Sevgilerimizi... İç Varlığımızı... Anlatmayı Denedim...
Bu Kurgusal Anlatı Bir Bilim Betiği / Bir Ders Kitabı Değildir... Bir Şeyler Öğretmek İstiyor Değildir. Bu Anlatı Düşsel / Düşünsel Bir Anlatıdır. Düşünmeyi Sevenlere Seslenir.Bu Kurgusal Romanı Düşlemeye Ne Zaman Başladım Bilmiyorum. Ama Yıllar İçinde Hardware Olarak Olsun, Software Olarak Olsun Birçok Kez Değişip Evrimleşmiş Olan Bilgisayarımın Başına Geçtiğim Tarihi Aşağı Yukarı 2018'in Eylül Ayı Olarak Anımsayabiliyorum.Bana İlginç Görünen O Ki, Yaşama Yuvarlanışları İçinde Geçirdiğim Yıllar Boyunca Sanki Bir Takıntı Olarak Hep Kendi Kendime Düşleyip Kurguladığım, Ama Kimseye Söyleyemediğim, Her Yeni Buluş Tıpkı Tıpkısına Gerçekleşmekte Oldu... Buna Şaşıyorum. Ben Mi Yanılıyorum, Yoksa Yaşadığım Çağ Mı Olağandışı, Diye Soruyorum Kendi Kendime? Bu Duygu Beni Bir Takım İlginç Başka Sorulara Götürüyor.Ne Anlatıyorum? İşte Yine, Herzamanki Gibi, Burada Da Seni - Beni - Onu - Sizi - Bizi - Onları... Kısaca Kendimizi Anlatıyorum... Neden Mi? Yazarlar Niye Yazarlar? İster Manzum Olsun, Yır Olsun, İster Mensur Olsun, Düzyazı Olsun... Çeviri Yapan Bile Kurtulamaz Kendi Olmaktan... Kendini Anlatmaktan... Özneyi, İnsanı Anlatmaktan. İnsansız / Nesnel Şiir Diye Bir Şey Duyan Var Mı? Hattâ, Bence, Tümüyle Sayısal Olması Gereken Matematikçiler - Fizikçiler Bile Aslında İçlerine Dönüktürler... Kendilerine Dönüktürler... İnsana Dönüktürler Kuramlarında.‘Güneş Ülkesi' De, Bence, Öyle. O Da Yine Yazarın Kendini Anlattığı Bir Ütopyadır. İnsanoğlunun, Ya Da İnsan Dediğimiz ‘Bilinçli Varlık'ın, Son Varılacak İyilik - Doğruluk Dileğini / Ülküsünü Yansıtan Düştür Ütopyalar. Hep Arayıp Durduğumuz Mutluluk Hedefine Ulaşmaya Götüreceği Sanılan ‘En Doğru Yolun' Arayışıdır… Sanki Bir ‘En Doğru Yol' Varmış Gibi...Çağımız Gerçekten Şaşılası. Bir Ömür İçinde Teknolojiler De, Bilimsellikler De, Düşünler De, Felsefeler De, Yaşam Biçimleri De, Dünya Görüşleri De... Giderek Fizik... Fizik Bile Değişiyor. Hem De Sık Sık, Hem De İnanılmaz Bir İvme İle. Lisede Okuduğumuz Tüm Fizik Yasaları Daha Biz Emekli Bile Olmadan Yerlere Düştü…Ama Değişmeyen Bir Şey Var: Zaman Hangi Birimle Ölçülürse Ölçülsün, Bilinç Nerelere Varırsa Varsın, Hep Anlatılacak Olandır Evrenin / Varoluşun Sonsuzluğu... Ve İnsanın Bitmeyen Yalnızlığı... Romanımı Okuyunca Göreceksiniz Ki, Ben De Burda Yine Kendimi Anlattım - Beni Anlattım... Ama Gerçekte Ben, Seni - Onu - Onları - Sizi Anlattım... Hepimizin Birbirinden Ayrı, Ama Aslında Ortak Olan Düşlerimizi - Umularımızı - Beklentilerimizi - Korkularımızı - Sevgilerimizi... İç Varlığımızı... Anlatmayı Denedim...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.