Bilinen Sır; Erkeklik ve Sosyalist Erkekler

Stok Kodu:
9786055252014
Boyut:
145-215-0
Sayfa Sayısı:
176
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-06-15
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%8 indirimli
100,00TL
92,00TL
Havale/EFT ile: 87,40TL
9786055252014
394976
Bilinen Sır; Erkeklik ve Sosyalist Erkekler
Bilinen Sır; Erkeklik ve Sosyalist Erkekler
92.00
Uğur Ok: Bir ilişki yaşıyorsam ömür boyu sürmeli diye düşünürdüm. Kadının kafamdaki yeri hep ikincil pozisyondaydı. Özcesi, klasik feodal erkek bakış açısının bütün izlerini taşıyordum. Alihan Alhan: Her şey başka bir şeyin ölçüsü olabilir; ama hiçbir şey kendi kendisinin ölçüsü olamaz. Yani kişi, kendini kendiyle tartıp yargılayamaz, değiştiremez. Erkeği erkekle ölçüp, yargılayıp değiştiremeyiz. Coşkun Günay: Şu an yazıyı yazarken arkeolog gibi görüyorum kendimi. Toplumsal erkekliğin üzerimizdeki etkilerini çözümlemek için bilim insanı edasıyla vuruyorum kazmayı. Aydın Akyüz: Erkeklik kalesini cengâverler gibi savunduk. İleriye doğru attığımız her yeni adımdan sonra yeni kalkanlar ürettik. Kadınların ayrı etkinlikler yapmak istemelerini feminizm olarak damgaladık. Ali Haydar Saygılı: Bir erkek çıkıp da kendisini "inceltilmiş erkek" olarak tanımladığında, kendimden biliyorum ya, hemen "tabi aslanım tabii" diyorum. İçimden, "zaten bir sen öylesin, bir de ben!!" Metin Kürekçi: Sonuçta bir erkeğim! Sevgilimle, ailemle, kadın yoldaşlarla ilişkilerimde bu gerçeklik çarpa çarpa yüzüme vuruyor. Tahir Laçin: Özgür insan olma yolunda alınacak çok yolun olduğunu biliyorum. Bu yolda yürümem gerektiğini de... Emrah Topaloğlu: İç hesaplaşmalarımı yazıya dökmek bana cehennem ızdırabı gibi geliyordu. Bu satırları yazarken içim rahatlamış değil, ızdırap hala sürüyor. Nerden başlamalı bilemiyorum! Mesut Çeki: Dünü mahkûm etmek, yarın için söz vermek kolay da bugün ile yüzleşmek zor! Şunu anlamış bulunuyorum ki; bu dünyadan erkek olarak ayrılmak istemiyorum. Erkekliği öldürmek ve özgürleşmek istiyorum. Dilşad Güney: Hissediyorum! Ya inceltilmiş erkeklik simidine sarılıp çırpınacağız ya da toplumsal erkeklik kimliğinden soyunup cins intiharı yapacağız. Üçüncü bir yol yok!
Uğur Ok: Bir ilişki yaşıyorsam ömür boyu sürmeli diye düşünürdüm. Kadının kafamdaki yeri hep ikincil pozisyondaydı. Özcesi, klasik feodal erkek bakış açısının bütün izlerini taşıyordum. Alihan Alhan: Her şey başka bir şeyin ölçüsü olabilir; ama hiçbir şey kendi kendisinin ölçüsü olamaz. Yani kişi, kendini kendiyle tartıp yargılayamaz, değiştiremez. Erkeği erkekle ölçüp, yargılayıp değiştiremeyiz. Coşkun Günay: Şu an yazıyı yazarken arkeolog gibi görüyorum kendimi. Toplumsal erkekliğin üzerimizdeki etkilerini çözümlemek için bilim insanı edasıyla vuruyorum kazmayı. Aydın Akyüz: Erkeklik kalesini cengâverler gibi savunduk. İleriye doğru attığımız her yeni adımdan sonra yeni kalkanlar ürettik. Kadınların ayrı etkinlikler yapmak istemelerini feminizm olarak damgaladık. Ali Haydar Saygılı: Bir erkek çıkıp da kendisini "inceltilmiş erkek" olarak tanımladığında, kendimden biliyorum ya, hemen "tabi aslanım tabii" diyorum. İçimden, "zaten bir sen öylesin, bir de ben!!" Metin Kürekçi: Sonuçta bir erkeğim! Sevgilimle, ailemle, kadın yoldaşlarla ilişkilerimde bu gerçeklik çarpa çarpa yüzüme vuruyor. Tahir Laçin: Özgür insan olma yolunda alınacak çok yolun olduğunu biliyorum. Bu yolda yürümem gerektiğini de... Emrah Topaloğlu: İç hesaplaşmalarımı yazıya dökmek bana cehennem ızdırabı gibi geliyordu. Bu satırları yazarken içim rahatlamış değil, ızdırap hala sürüyor. Nerden başlamalı bilemiyorum! Mesut Çeki: Dünü mahkûm etmek, yarın için söz vermek kolay da bugün ile yüzleşmek zor! Şunu anlamış bulunuyorum ki; bu dünyadan erkek olarak ayrılmak istemiyorum. Erkekliği öldürmek ve özgürleşmek istiyorum. Dilşad Güney: Hissediyorum! Ya inceltilmiş erkeklik simidine sarılıp çırpınacağız ya da toplumsal erkeklik kimliğinden soyunup cins intiharı yapacağız. Üçüncü bir yol yok!
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat