Bilgelik Öyküleri

Stok Kodu:
9789752636484
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
160
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
11
Basım Tarihi:
2011-01-11
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%35 indirimli
6,02TL
3,91TL
Havale/EFT ile: 3,83TL
9789752636484
627170
Bilgelik Öyküleri
Bilgelik Öyküleri
3.91
Cennetin kapıları Bir zamanlar, Ne yapıp edip cennete gireceğim! diyen bir adam yaşardı. Adam, cennete girmek için fakirlere yardım eder, dostlarını-akrabalarını gözetir, hayvanlara iyi davranırdı. Sabırlı olmanın faziletini hatırlayarak, beklenmedik zorluklar karşısında şikayet etmemeye çalışırdı. İlim öğrenmek için ülke ülke gezerdi. Onun örnek davranışları yaşadığı şehri aşıp başka şehirlere kadar yayılmıştı.Fazla alçakgönüllü olduğu söylenemeyen bu adamın iki kusuru vardı: Birincisi, dikkatsizlik. Dikkatsizliği yüzünden kimi zaman gözünün önündeki ihtiyaç sahibi dostlarını görmez, fakirleri unutur, arkadaşlarının yardıma ve desteğe muhtaç durumlarını fark etmeyi başaramazdı. Kendisi de farkındaydı bu durumun, ancak diğer iyiliklerinin bu kusurunu örttüğüne inanırdı. Bu adamın bir başka kusuru da uykuya düşkünlüğüydü. Uykusu geldiğinde, gözü ne ilim sevdası, ne alçakgönüllülük, ne de başka bir iyilik görürdü. Bu kusurundan kurtulmak için gereken çabayı göstermez, ilk fırsatta kendisini uykunun kucağına atardı...Bir gün bu adam öldü. Kendisini öteki âlemde buldu ve cennetin kapısına doğru ilerledi. Dünya hayatında yaptığı onca iyilikten sonra cennete alınacağından emindi. Ne var ki, cennetin kapıları hâlâ kapalıydı.Birden bir meleğin sesini işitti:Dikkatli ol! Cennetin kapıları birazdan açılacak. Kapı açıldığında hemen içeri gir, çünkü bu kapılar yüzyılda sadece bir kez açılır. Şimdi giremezsen bir asır daha beklemek zorunda kalırsın.Adam, böylece oraya oturup cennetin kapılarının açıldığı anı yakalamak için dikkatle beklemeye başladı. Fakat, bu iş sandığından daha zordu. Dünya hayatında önem vermediği dikkat yeteneği şimdi karşısında bir engel olarak duruyordu. Kendisine asırlar gibi gelen uzun bir süre bekleyişten sonra, başı öne doğru düştü. Göz kapakları bir anlığına kapandı. İşte tam o anda, cennetin kapıları açıldı. O gözlerini yeniden açıyordu ki, kapılar tekrar kapandılar. Kapanırken çıkardıkları ses ise ölüyü bile uykusundan uyandıracak kadar şiddetliydi...(Tanıtım bülteninden)
Cennetin kapıları Bir zamanlar, Ne yapıp edip cennete gireceğim! diyen bir adam yaşardı. Adam, cennete girmek için fakirlere yardım eder, dostlarını-akrabalarını gözetir, hayvanlara iyi davranırdı. Sabırlı olmanın faziletini hatırlayarak, beklenmedik zorluklar karşısında şikayet etmemeye çalışırdı. İlim öğrenmek için ülke ülke gezerdi. Onun örnek davranışları yaşadığı şehri aşıp başka şehirlere kadar yayılmıştı.Fazla alçakgönüllü olduğu söylenemeyen bu adamın iki kusuru vardı: Birincisi, dikkatsizlik. Dikkatsizliği yüzünden kimi zaman gözünün önündeki ihtiyaç sahibi dostlarını görmez, fakirleri unutur, arkadaşlarının yardıma ve desteğe muhtaç durumlarını fark etmeyi başaramazdı. Kendisi de farkındaydı bu durumun, ancak diğer iyiliklerinin bu kusurunu örttüğüne inanırdı. Bu adamın bir başka kusuru da uykuya düşkünlüğüydü. Uykusu geldiğinde, gözü ne ilim sevdası, ne alçakgönüllülük, ne de başka bir iyilik görürdü. Bu kusurundan kurtulmak için gereken çabayı göstermez, ilk fırsatta kendisini uykunun kucağına atardı...Bir gün bu adam öldü. Kendisini öteki âlemde buldu ve cennetin kapısına doğru ilerledi. Dünya hayatında yaptığı onca iyilikten sonra cennete alınacağından emindi. Ne var ki, cennetin kapıları hâlâ kapalıydı.Birden bir meleğin sesini işitti:Dikkatli ol! Cennetin kapıları birazdan açılacak. Kapı açıldığında hemen içeri gir, çünkü bu kapılar yüzyılda sadece bir kez açılır. Şimdi giremezsen bir asır daha beklemek zorunda kalırsın.Adam, böylece oraya oturup cennetin kapılarının açıldığı anı yakalamak için dikkatle beklemeye başladı. Fakat, bu iş sandığından daha zordu. Dünya hayatında önem vermediği dikkat yeteneği şimdi karşısında bir engel olarak duruyordu. Kendisine asırlar gibi gelen uzun bir süre bekleyişten sonra, başı öne doğru düştü. Göz kapakları bir anlığına kapandı. İşte tam o anda, cennetin kapıları açıldı. O gözlerini yeniden açıyordu ki, kapılar tekrar kapandılar. Kapanırken çıkardıkları ses ise ölüyü bile uykusundan uyandıracak kadar şiddetliydi...(Tanıtım bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat