Benimle Tanışmadan Önce

Stok Kodu:
9789755392370
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
180
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2022-08-04
Çeviren:
Serdar Rifat Kırkoğlu
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
156,00TL
104,52TL
Havale/EFT ile: 102,43TL
9789755392370
369745
Benimle Tanışmadan Önce
Benimle Tanışmadan Önce
104.52
Julian Barnes, Benimle Tanışmadan Önce adlı romanında saplantılı bir kıskançlık öyküsünü konu edinerek insan beyninin arkaik alt katmanlarını büyüteç altına alıyor. Acaba, böyle bir arkeolojik usyürütmenin sonunda en kürtürlü insanın bile eninde sonunda sürüngensi denebilecek bir beyin taşıdığı sonucuna varılabilir mi? Acaba Kültür ve Uygarlık kavramlarının yaratıcısı olmakla övünen insanoğlu, cinsellik denilen o gizemli alan söz konusu olduğunda Kültür'ü tümüyle bir yana bırakıp her seferinde içgüdülerinin karanlık mağarasına mı dönmektedir? Kültür ve içgüdüler uzlaştırılabilecek olgular mıdır ya da böyle bir uzlamış mümkün olabilirse bu, insanoğlu tarafından ne dereceye kadar gerçekleştirilebilir?...İşte Julian Barnes bu romanında bu tür zorla soruların yanıtlarını arıyor. Bir tarihçi olan Graham Hendrick, anlaşmakta güçlük çektiği eski karısı Barbara'dan ayrılarak, sevimli Ann'le evlenir. Ann'i çok seven Hendick karısının üzerine fazla düşmekte, ayrıca kendini çok talihli bir erkek olarak görmektedir. Ne var ki, eskiden vasat filmlerde oynamış ikinci sınıf bir sinema oyuncusu olan karısının filmlerdeki sevişme sahnelerini zina olarak algılayan Graham'ın mutluluğu büyük bir darbe alır; kıskançlığı tam bir saplantıya dönüşür, en küçük ihanet kuşkuları birer karabasan olur çıkar. Karısının eski aşıklarının ona hediye etmiş olduğu kitapları inceler, eski filmlerini tekrar tekrar seyreder, hayalinde olmadık şeyler canlandırır.... Julian Barnes her zamanki ironisiyle çok özel yazınsal tadlar içeren bir kıskançlık öyküsünü anlatıyor.
Julian Barnes, Benimle Tanışmadan Önce adlı romanında saplantılı bir kıskançlık öyküsünü konu edinerek insan beyninin arkaik alt katmanlarını büyüteç altına alıyor. Acaba, böyle bir arkeolojik usyürütmenin sonunda en kürtürlü insanın bile eninde sonunda sürüngensi denebilecek bir beyin taşıdığı sonucuna varılabilir mi? Acaba Kültür ve Uygarlık kavramlarının yaratıcısı olmakla övünen insanoğlu, cinsellik denilen o gizemli alan söz konusu olduğunda Kültür'ü tümüyle bir yana bırakıp her seferinde içgüdülerinin karanlık mağarasına mı dönmektedir? Kültür ve içgüdüler uzlaştırılabilecek olgular mıdır ya da böyle bir uzlamış mümkün olabilirse bu, insanoğlu tarafından ne dereceye kadar gerçekleştirilebilir?...İşte Julian Barnes bu romanında bu tür zorla soruların yanıtlarını arıyor. Bir tarihçi olan Graham Hendrick, anlaşmakta güçlük çektiği eski karısı Barbara'dan ayrılarak, sevimli Ann'le evlenir. Ann'i çok seven Hendick karısının üzerine fazla düşmekte, ayrıca kendini çok talihli bir erkek olarak görmektedir. Ne var ki, eskiden vasat filmlerde oynamış ikinci sınıf bir sinema oyuncusu olan karısının filmlerdeki sevişme sahnelerini zina olarak algılayan Graham'ın mutluluğu büyük bir darbe alır; kıskançlığı tam bir saplantıya dönüşür, en küçük ihanet kuşkuları birer karabasan olur çıkar. Karısının eski aşıklarının ona hediye etmiş olduğu kitapları inceler, eski filmlerini tekrar tekrar seyreder, hayalinde olmadık şeyler canlandırır.... Julian Barnes her zamanki ironisiyle çok özel yazınsal tadlar içeren bir kıskançlık öyküsünü anlatıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat