9786258330182
563933
https://www.sehadetkitap.com/urun/beni-bul-2
Beni Bul
80.60
Aylardan ağustos, güneş tepede. Ekşimiş ter kokusu buram buram, kokuşmuş
elbiseleri son deminde. Cennetin çocukları, cehennem müdavimlerinin dilinde
olur olmaz çirkin küfürlerde ezim ezim. Merhametin eksikliğinde doğan ucubenin
adı zulüm. Görüntüler akıl karıştırıcı. Kelimeler anlam kargaşasında yeni sorular
peşinde. “İlkellik kimde?” en büyük soru! Bir dilim ekmeğe uzanan küçük kirli
eller, sivri dillerle “Ay bıktık sizden! Yeter” küfrüyle itelenirken, algı
operasyonuyla, cımbızlık küçük kelimelerin sırtında, aklı sıra modern çağın
gezegeninde en üst koltuklara oturan entelcikler neyin peşinde? Ötekileştirme de
neyin nesi? Kim kime göre öteki? Şikayetçiler hep tarafken birilerine, bilmiyorlar
mı ki taraflar zaten birbirine öteki? Kavramların kargaşasında birbirini
kovalayanlar hangi oyunun, nasıl bir düzenin peşinde? Ağustos güneşi
yakalanmış, deniz pırıl pırıl, martılar beyaz gölgeleriyle mavilerin içinde, ama bu
manzara kimin için?
Mavi battaniyenin önce ayıcık desenleri kayboluyor gözlerimin önünden. Sonra
da tüm mavisi… Beyaz karlar birikiyor kirpiklerimin üstüne. Çığ gibi büyüdükçe
büyüyor. Göz kapaklarım yorgun, çaresiz, kapandı kapanacak. Dizlerimin üstüne
yığılıp kalıyorum. İşte o anda başlıyor zamanla savaşım. Seni beynimde
eskitmemek için yelkovanı da akrebi de kırıp atıyorum.
Aylardan ağustos, güneş tepede. Ekşimiş ter kokusu buram buram, kokuşmuş
elbiseleri son deminde. Cennetin çocukları, cehennem müdavimlerinin dilinde
olur olmaz çirkin küfürlerde ezim ezim. Merhametin eksikliğinde doğan ucubenin
adı zulüm. Görüntüler akıl karıştırıcı. Kelimeler anlam kargaşasında yeni sorular
peşinde. “İlkellik kimde?” en büyük soru! Bir dilim ekmeğe uzanan küçük kirli
eller, sivri dillerle “Ay bıktık sizden! Yeter” küfrüyle itelenirken, algı
operasyonuyla, cımbızlık küçük kelimelerin sırtında, aklı sıra modern çağın
gezegeninde en üst koltuklara oturan entelcikler neyin peşinde? Ötekileştirme de
neyin nesi? Kim kime göre öteki? Şikayetçiler hep tarafken birilerine, bilmiyorlar
mı ki taraflar zaten birbirine öteki? Kavramların kargaşasında birbirini
kovalayanlar hangi oyunun, nasıl bir düzenin peşinde? Ağustos güneşi
yakalanmış, deniz pırıl pırıl, martılar beyaz gölgeleriyle mavilerin içinde, ama bu
manzara kimin için?
Mavi battaniyenin önce ayıcık desenleri kayboluyor gözlerimin önünden. Sonra
da tüm mavisi… Beyaz karlar birikiyor kirpiklerimin üstüne. Çığ gibi büyüdükçe
büyüyor. Göz kapaklarım yorgun, çaresiz, kapandı kapanacak. Dizlerimin üstüne
yığılıp kalıyorum. İşte o anda başlıyor zamanla savaşım. Seni beynimde
eskitmemek için yelkovanı da akrebi de kırıp atıyorum.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.