Ben, Bozkır Yeli

Stok Kodu:
9789750852602
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
128
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-02-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%36 indirimli
110,00TL
70,40TL
Havale/EFT ile: 63,36TL
9789750852602
548249
Ben, Bozkır Yeli
Ben, Bozkır Yeli
70.40
Tuncer Erdem'den yeni bir resimli öykü kitabı Ben, Bozkır Yeli Yazar ve çizer Tuncer Erdem'in doğanın diliyle anlatılmış öykülerden oluşan yeni öykü kitabı Ben, Bozkır Yeli Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlandı. İnsanın doğadaki durumlarını, duyuş ve düşünüş biçimlerini öyküleştiren Tuncer Erdem hayvanların, bitkilerin, mevsimlerim, hava durumlarının türlü çeşidini mevsimlere ayrılmış öykülerle dile getiriyor. Doğada yalnız gezen kişinin gözünden yazılmış öykülere yazarın çizerliğinin ustalık dolu verimleri eşlik ediyor. Seninle karşılaştık, ama tanışmadık daha önce. Hani sen trenle, otobüsle şehirden çıkıp uzaklara yolculuk ederken, aralık camdan yüzüne çarpan bir serinlik üfler ya bozkır, ben oyum işte. Ya da mola yerlerinde, benzin istasyonlarında, taşranın demiryolu peronlarında, sen uyuşmuş ayaklarını açmak için yürürken, yaklaştığın binanın köşesinden ani bir esinti gelir hani; şaşırırsın, şehirde dolaşırken sokak başlarında hissettiğin rüzgârlara benzemeyen, kuru, yabanıl, yakıcı, ama içinde ruhu olan bir yel duyarsın, seninle konuşmak istermiş, kulağına bir şeyler fısıldarmış gibidir, beraberinde dağ kekiklerinin kokusu, bozkır çalılarının bitimsiz uğultusu; umursamazsın, yürür gidersin... O da benimdir işte... Ben sırf esip geçmem. Sırf yaprakları savurup şapkaları uçurmam. Hikâyeler anlatırım, çizgiler çizerim. Duyan kulaklara, gören gözlere…
Tuncer Erdem'den yeni bir resimli öykü kitabı Ben, Bozkır Yeli Yazar ve çizer Tuncer Erdem'in doğanın diliyle anlatılmış öykülerden oluşan yeni öykü kitabı Ben, Bozkır Yeli Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlandı. İnsanın doğadaki durumlarını, duyuş ve düşünüş biçimlerini öyküleştiren Tuncer Erdem hayvanların, bitkilerin, mevsimlerim, hava durumlarının türlü çeşidini mevsimlere ayrılmış öykülerle dile getiriyor. Doğada yalnız gezen kişinin gözünden yazılmış öykülere yazarın çizerliğinin ustalık dolu verimleri eşlik ediyor. Seninle karşılaştık, ama tanışmadık daha önce. Hani sen trenle, otobüsle şehirden çıkıp uzaklara yolculuk ederken, aralık camdan yüzüne çarpan bir serinlik üfler ya bozkır, ben oyum işte. Ya da mola yerlerinde, benzin istasyonlarında, taşranın demiryolu peronlarında, sen uyuşmuş ayaklarını açmak için yürürken, yaklaştığın binanın köşesinden ani bir esinti gelir hani; şaşırırsın, şehirde dolaşırken sokak başlarında hissettiğin rüzgârlara benzemeyen, kuru, yabanıl, yakıcı, ama içinde ruhu olan bir yel duyarsın, seninle konuşmak istermiş, kulağına bir şeyler fısıldarmış gibidir, beraberinde dağ kekiklerinin kokusu, bozkır çalılarının bitimsiz uğultusu; umursamazsın, yürür gidersin... O da benimdir işte... Ben sırf esip geçmem. Sırf yaprakları savurup şapkaları uçurmam. Hikâyeler anlatırım, çizgiler çizerim. Duyan kulaklara, gören gözlere…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat