Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor

Bedenin Simyası;Genlerimize Mahkûm Değiliz

Stok Kodu:
9786256210103
Boyut:
137-210-
Sayfa Sayısı:
352
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-09-19
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%36 indirimli
250,00TL
160,00TL
Havale/EFT ile: 156,80TL
9786256210103
719888
Bedenin Simyası;Genlerimize Mahkûm Değiliz
Bedenin Simyası;Genlerimize Mahkûm Değiliz
160.00
İnsan bedeni güçlü bir simyacı... Bozulanı düzeltiyor, toksik maddeleri bedenden uzaklaştırıyor ya da dönüştürüyor, biyoyararlanım dinamiklerini değiştirerek “azı çok ediyor”, eskiyeni yeniliyor ve biz nefes aldığımız sürece onarıyor, onarıyor, onarıyor... Epigenetik diye de bir şey var, yani genetiğimizin “üzerine” çıkabilme potansiyelimiz... Bedenimizde gen düzeyinde öyle değişiklikler yapılıyor ki genetik potansiyelimize “hükmedebiliyoruz”, bu epigenetik değişikliklerle bazı genlerimizi “kilitleyebiliyor”, bazılarını ise “açabiliyoruz”... İhtiyaç oluşturduğumuz alanlarda bedenimizi ve zihnimizi geliştirebiliyorken, körelttiğimiz alanlarda “paslanıyoruz”... Bedenimiz hasta olmamaya, hatta yaşlanmamaya programlı. Eskiyen, yıpranan ve artık iş görmeyen hücrelerimiz muhteşem mekanizmalar sayesinde yenisi yapılmak üzere ölüme gönderiliyor. Bedenimiz ortalama bir yılda tüm hücre ve dokularını yenileme kapasitesine sahip ve biz bu yenilenme döngüsünü akıllı adımlarla desteklersek, seneye ruhumuzu yepyeni bir bedende misafir edebiliyoruz... Her bir hücremizde tek tek, bütün genetik şifremizi taşıyan ve açıldığında kilometreleri bulan uzunlukta olan DNA'larımızın sadece yüzde 4'ü genetik bilgiyi taşıyor, kalan yüzde 96'sının işlevinin ne olduğu halen gizemini koruyor ve bu bölüme dünyada “junk DNA / çöp DNA” deniyor. Her zerresi muhteşem ince dinamiklerle dengelenmiş insan bedeninde hiçbir
İnsan bedeni güçlü bir simyacı... Bozulanı düzeltiyor, toksik maddeleri bedenden uzaklaştırıyor ya da dönüştürüyor, biyoyararlanım dinamiklerini değiştirerek “azı çok ediyor”, eskiyeni yeniliyor ve biz nefes aldığımız sürece onarıyor, onarıyor, onarıyor... Epigenetik diye de bir şey var, yani genetiğimizin “üzerine” çıkabilme potansiyelimiz... Bedenimizde gen düzeyinde öyle değişiklikler yapılıyor ki genetik potansiyelimize “hükmedebiliyoruz”, bu epigenetik değişikliklerle bazı genlerimizi “kilitleyebiliyor”, bazılarını ise “açabiliyoruz”... İhtiyaç oluşturduğumuz alanlarda bedenimizi ve zihnimizi geliştirebiliyorken, körelttiğimiz alanlarda “paslanıyoruz”... Bedenimiz hasta olmamaya, hatta yaşlanmamaya programlı. Eskiyen, yıpranan ve artık iş görmeyen hücrelerimiz muhteşem mekanizmalar sayesinde yenisi yapılmak üzere ölüme gönderiliyor. Bedenimiz ortalama bir yılda tüm hücre ve dokularını yenileme kapasitesine sahip ve biz bu yenilenme döngüsünü akıllı adımlarla desteklersek, seneye ruhumuzu yepyeni bir bedende misafir edebiliyoruz... Her bir hücremizde tek tek, bütün genetik şifremizi taşıyan ve açıldığında kilometreleri bulan uzunlukta olan DNA'larımızın sadece yüzde 4'ü genetik bilgiyi taşıyor, kalan yüzde 96'sının işlevinin ne olduğu halen gizemini koruyor ve bu bölüme dünyada “junk DNA / çöp DNA” deniyor. Her zerresi muhteşem ince dinamiklerle dengelenmiş insan bedeninde hiçbir
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat