9786055545697
405244
https://www.sehadetkitap.com/urun/basari-yolunda-11-olumcul-hata
Başarı Yolunda 11 Ölümcül Hata
93.80
Bana soranlara; başarı hikayemin, intihar için gittiğim Kumkapı nasıl başladığını anlatıyorum:
Sarayburnu'na doğru yürüyeceğim ama baktım köpek peşimde. Karşıya geçeceğim, peşimi bırakmıyor. La havle Arabaların altında kalacak diye korktum, belimden kemerimi çıkarıp köpeğe tasma yaptım, öylece sahil yolunda yürümeye başladım. Kendime,'Dengini buldun.' dedim. Bir acayip manzara Sağdan soldan insanlar merakla bakıp geçiyor. Derken bir ses
-Hemşerim, hey kardeş!
Dönüp baktım, tanımadığım üç beş kişi, orta yaşlı bir grup büyükçe bir çay bahçesinin önünde oturuyor. Ayakta olan seslendi:
-Bu köpek satılık mı?
Düşünmeden atıldım:
-Anlaşırsak satarım, dedim ama ne beynim ne dilim kontrolümde değildi. Sürpriz
müşteri devamla:
-Olur olmaz adamlar geceleri bahçeye atlayıp zarar veriyor. Bunu bağlarım bir köşeye,
Köpeği gören bahçeye girmeye cesaret edemez, caydırıcı olur. Zaten eski bir köpek kulübemiz de var.
Elimi uzattım:
-Elli lira, dedim o günkü parayla.Adam itiraz etmedi, elli lirayı verip benim kemerin ucundan tuttu. Köpek bana baktı, ben ona, hemen başımı eğdim.Köpeği sattığım için çok utandım ve köpeğin yüzüne bakamadım, akşamın çöken karanlına sığındım.' İyi ki varsın karanlık, iyi ki varsın. Sen olmasan ayıplarımızı, kederlerimizi, ihanetlerimizi kim örterdi gün ağarıncaya kadar.' dedim.
Koşar adım uzaklaşırken adam arkadan seslendi:
-Hemşerim bunun adı ne?
-Cesur, diye bağırdım.
İşte, hayatımın yıkılan duvarının örülmesi böyle başladı.
Bana soranlara; başarı hikayemin, intihar için gittiğim Kumkapı nasıl başladığını anlatıyorum:
Sarayburnu'na doğru yürüyeceğim ama baktım köpek peşimde. Karşıya geçeceğim, peşimi bırakmıyor. La havle Arabaların altında kalacak diye korktum, belimden kemerimi çıkarıp köpeğe tasma yaptım, öylece sahil yolunda yürümeye başladım. Kendime,'Dengini buldun.' dedim. Bir acayip manzara Sağdan soldan insanlar merakla bakıp geçiyor. Derken bir ses
-Hemşerim, hey kardeş!
Dönüp baktım, tanımadığım üç beş kişi, orta yaşlı bir grup büyükçe bir çay bahçesinin önünde oturuyor. Ayakta olan seslendi:
-Bu köpek satılık mı?
Düşünmeden atıldım:
-Anlaşırsak satarım, dedim ama ne beynim ne dilim kontrolümde değildi. Sürpriz
müşteri devamla:
-Olur olmaz adamlar geceleri bahçeye atlayıp zarar veriyor. Bunu bağlarım bir köşeye,
Köpeği gören bahçeye girmeye cesaret edemez, caydırıcı olur. Zaten eski bir köpek kulübemiz de var.
Elimi uzattım:
-Elli lira, dedim o günkü parayla.Adam itiraz etmedi, elli lirayı verip benim kemerin ucundan tuttu. Köpek bana baktı, ben ona, hemen başımı eğdim.Köpeği sattığım için çok utandım ve köpeğin yüzüne bakamadım, akşamın çöken karanlına sığındım.' İyi ki varsın karanlık, iyi ki varsın. Sen olmasan ayıplarımızı, kederlerimizi, ihanetlerimizi kim örterdi gün ağarıncaya kadar.' dedim.
Koşar adım uzaklaşırken adam arkadan seslendi:
-Hemşerim bunun adı ne?
-Cesur, diye bağırdım.
İşte, hayatımın yıkılan duvarının örülmesi böyle başladı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.