Bandırmalızade Haşim Baba Divanı

Stok Kodu:
9786054692972
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
252
Basım Tarihi:
2019-05-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
%28 indirimli
25,00TL
18,00TL
Havale/EFT ile: 17,64TL
9786054692972
478325
Bandırmalızade Haşim Baba Divanı
Bandırmalızade Haşim Baba Divanı
18.00
1130 (1718) senesinde Üsküdar'da doğan Haşim Baba, Celveti adab ve erkanına göre yetişti. Daha sonra Bektaşîliğe yönelerek o yolda önemli bir konum olan dedebabalık makamına kadar yükseldi. Bektaşilerin bir kısmı onun şeyhliğini kabul etmedi. Haşim Baba, çok yönlü kişiliği nedeniyle bir yerde karar kılamamış bunun sonucunda hem Celvetiler hem de Bektaşiler tarafından kabul görmemiştir. Celveti Asitanesi şeyhleri tarafından dışlanması neticesinde vefatından sonra mensupları kendisine Haşimiyye adlı bir tarikat nisbet etmişlerdir. Varidat'ında Hz. Ali'den ceddim diye bahsederken divanının sonunda Safiyyüddin-i Erdebili vasıtasıyla Hz. Ali'nin soyundan geldiğini beyan eder. Kendi iç dünyasında muhtelif tezahürleriyle yaşamış olduğu tasavvufî coşkuyu şiirlerine başarılı bir şekilde taşıyan şair, Allah aşkını, Ehl-i Beyt sevgisini en samimi duygularla terennüm eder. Şiirlerinde Allah'a ulaşmanın yollarını ve bu yolda sâliklerin karşılaşacakları güçlükleri anlatır. Ona göre, vahdete ulaşabilmek için bir mürşide-pîre bağlanmak ve onun rehberliğinde azami gayret göstermek gerekmektedir.
1130 (1718) senesinde Üsküdar'da doğan Haşim Baba, Celveti adab ve erkanına göre yetişti. Daha sonra Bektaşîliğe yönelerek o yolda önemli bir konum olan dedebabalık makamına kadar yükseldi. Bektaşilerin bir kısmı onun şeyhliğini kabul etmedi. Haşim Baba, çok yönlü kişiliği nedeniyle bir yerde karar kılamamış bunun sonucunda hem Celvetiler hem de Bektaşiler tarafından kabul görmemiştir. Celveti Asitanesi şeyhleri tarafından dışlanması neticesinde vefatından sonra mensupları kendisine Haşimiyye adlı bir tarikat nisbet etmişlerdir. Varidat'ında Hz. Ali'den ceddim diye bahsederken divanının sonunda Safiyyüddin-i Erdebili vasıtasıyla Hz. Ali'nin soyundan geldiğini beyan eder. Kendi iç dünyasında muhtelif tezahürleriyle yaşamış olduğu tasavvufî coşkuyu şiirlerine başarılı bir şekilde taşıyan şair, Allah aşkını, Ehl-i Beyt sevgisini en samimi duygularla terennüm eder. Şiirlerinde Allah'a ulaşmanın yollarını ve bu yolda sâliklerin karşılaşacakları güçlükleri anlatır. Ona göre, vahdete ulaşabilmek için bir mürşide-pîre bağlanmak ve onun rehberliğinde azami gayret göstermek gerekmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat